Kayıtlar

Mart, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Elif Şafak :Aşk

Resim
TANITIM:  Ya ortasındasındır AŞK'ın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde.. Ella Rubinntain (40) Amerikalı bir ev kadınıdır. Tipik burjuva değerlerinin hâkim olduğu oldukça varlıklı bir ailesi, düzenli ve görünüşte "sorunsuz" bir evliliği vardır. Üç çocuğunu da büyüttükten sonra bir yayınevinde editör-asistanı olarak iş bulur; görevi A. Z. Zahara adlı tanınmamış bir yazarın tasavvuf felsefesini konu alan tarihi romanını değerlendirmektir. Ancak hayatının kritik bir döneminde eline aldığı bu kitap, hiç beklemediği bir şekilde Ella'yı derinden sarsacak, dünyevi aşkı keşfetmek adına zorlu ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmasına neden olacaktır. Hayatlarımızın durgun gölünü dalgalandıran taş misali, yüzleşmek zorunda olduğumuz sıkıntılar, acılar... ve aşkın peşinde kat etmek zorunda olduğumuz zorlu yollar, ödediğimiz bedeller... Aşk... kitap içinde bir kitap, hayatın anlamı peşinde bir aşk macerası... Aşk... Elif Şafak'tan arayışa, gerçeğe ve keşfetmeye dair bir

Frank Schatzing : Sürü

Resim
TANITIM:  Hishuk ish ts'awalk  Her şey birdir… Tek bir bütünün parçalarıyız Biz ve Onlar Her şey Peru sahilinde bir balıkçının kaybolmasıyla başlar. Ardından Norveçli petrol arama şirketlerinden uzmanlar, deniz tabanının daha önce görülmemiş bir solucan türüyle kaplandığını keşfederler. Bu sırada Britanya Kolumbiyası sahili boyunca balinaların saldırganlaşmaya başladığı yönünde haberler gelir. Birbiriyle bağlantısız gibi görünen bu olaylar silsilesi tesadüf olmak için fazla sıradışı olunca çeşitli çevrelerden bilim insanları bu işin peşine düşer. Ancak bilinenler, buzdağının yalnızca görünen kısmını oluştururken, gezegen büyük bir kaosun eşiğine sürüklenmektedir. "Sürü'yü okurken dünya yıkılsa fark etmeyeceksiniz."  -Die Welt- "Satış rekorları kıran bir kitap… Tatil güneşi ne kadar sıcak olursa olsun tüyleriniz ürperecek. Tadını çıkarın."  -Evening Standard- "Bu nefes kesici romanı okuduktan sonra denizlere çok farklı bir gözle bakacaksınız."  -

George Orwell : Hayvan Çiftliği/ Animal Farm

Resim
TANITIM:  İngiliz yazar George Orwell, ülkemizde daha çok Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir diğer çok ünlü eseridir. 1940'lardaki "reel sos­yalizm"in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.   Hayvan Çiftliği'nin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir. 

Zülfü Livaneli : SERENAD

Resim
  TANITIM: Roman okumak istiyorsanız… Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar. 1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile'ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir. Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor. Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad'da Zülfü Livaneli'nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz d

KONSTANTİNİYYE OTELİ-Zülfü Livaneli

Resim
Z ülfü Livaneli, zengin bir insan panoramasıyla İstanbul'un derinliklerine inerken şehrin büyülü, ama bir o kadar da acımasız atmosferiyle buluşturduğu okuru sıra dışı yolculuğa çıkarıyor. 2014 yılı Aralık ayının son günleri… Yedi yıldızlı Konstantiniyye Oteli'nin açılış günü ve erken bir yılbaşı kutlaması… İstanbul'un seçkin, kalburüstü simaları, Sultanahmet'teki eski Bizans sarayının kalıntıları üzerine yapılan otelde bir araya geliyor. Aralarında kimler yok ki? Politikacılar, belediye başkanları, Amerikan büyükelçisi, Fener Rum patriği, ünlü gazeteciler, gazete patronları, televizyon "yıldızlar"ı, eski ve yeni zenginler, büyük işadamları… İstanbul'un yüzlerce yıldır yeraltında yatan ölüleri de davete çağrılmadıkları halde arzı endam etmekte sakınca görmeyip bu cümbüşe dahil oluyorlar. Ve elbette, bir otelin olmazsa olmaz çalışanları, garsonları, komileri, güvenlik görevlileri… Velhasıl Konstantiniyye Oteli, aslında binlerce yıllık koskoca bir

Margaret George: Truvalı Helen

Resim
TANITIM:  "Margaret George sürükleyici üslubuyla Helen'in ağzından hem Helen'e hem de Paris'e yeniden hayat veriyor. Hiçbir ayrıntı atlanmadan kaleme alınan bu romanı nefesinizi tutarak okuyacaksınız. Beraber kaçtıktan sonra Helen ve Paris'in başına neler geldiğini bilseniz bile George'un kalemi sizde bilmediğiniz hissini uyandıracak! En çok satanlar listesinin bir solukta okuyacağınız nadide örneklerinden biri..." - BARBARA TAYLOR BRADFORD,  Kadının Gücü'nün yazarı "George'un kaleminde Helen beklenmedik ve şaşırtıcı bir biçimde modern bir karaktere bürünürken, antikçağın tüm özelliklerini de yansıtmaktan geri kalmıyor. Truvalı Helen'i bir tatil kitabı olarak niteyebilirdim ama bu böylesi derin bir hayal gücüyle çağdaş edebiyatın sınırlarını zorlayarak yazılan bir şaheser için büyük haksızlık olur!" - STEVEN PRESSFIELD,  Son Amazonlar ve Ateş Geçitleri 'nin yazarı "Kitabın ilk sayfasından itibaren Helen hikâyesini birinci

Demet Altınyeleklioğlu: Kara Zeybek (2. Kitap)

Resim
TANITIM:  Yıllardır aynı toprağın ekmeğini yiyen, aynı denizin suyunda ıslanan, aynı türküleri söyleyen iki milletin kardeşliği -sadece bir ömür önce- aynı vatana sığamadı. Doğup büyüdükleri topraklardan koparılan insanlar evlerinden, sevdiklerinden, dostlarından, umutlarından oldu.   Eleni ve Enver'in aşkı mümkünsüzdü. İster savaşta, ister barışta. Mümkünsüz. İnsanları kadar gelecekleri de düşmandı bu aşka. Birlikte bir gelecek umut etmeden önce, ekilen kin tohumlarını, farklılıkların altını çizen savaş boyalarını, kardeşi düşman eden hırsları vatanından söküp atmalıydı Enver. O güne dek kalbi hasretle karalar bağlayacak; bahtı kara, sevdası kara, gözü kara bu yiğit, ölüme yürürken Kara Zeybek diye nam salacaktı. Eleni, iki halkın ortak önyargılarıyla savaşarak bekleyecekti Enver'i. Denizin öte yakasında yaşayan Mehmet ve Fidan'ın büyük aşkının geleceği ise kör bir kuyunun dibindeydi. Ne bir umudu vardı Mehmet'in ne de hayali... Tek kurtuluşu onu peşinden sürükleyec

Şukufe Nihal: Domaniç Dağların Yolcusu

Resim
TANITIM:  Şukufe Nihal çeşitli gazetelerde, çıktığı yurt gezilerine dair izlenimlerini yayımlardı. Bu yazlarda, ülkenin ilerlemesi bakımından aydınlara çok görev düştüğünden, aydınların memleketle barışarak gezmeleri gerektiğinden bahsederdi. Geziler, onun sanatını zenginleştirici bir malzeme teşkil etmenin ötesinde, ideallerini örnekler seslendirme imkanı da sağlıyordu. Çıktığı bu yurt gezilernden birini, bir roman kurgusuyla şekillendirerek DOMANİÇ DAĞLARININ YOLCUSU (Bir Yurt Gezisi) adıyla 1949 yılında kitaplaştırıldı. Eser aynı yıl Şakir Sırmalı yönetmenliğinde “ Domaniç Yolcusu” adıyla filme de aktarıldı. Yazar büyük bir hayranlık beslediği Milli Mücadele dönemini, destanlaşan bir kişisel hikâye üzerinden anlatıyor. Hikâyeye göre, Kurtuluş Savaşı sırasında İnegöl yakınlarında, Domaniç dağlarından inen bir köylü kadını, düşmana yol göstererek vatana ihanet ettiğini öğrendiği biricik oğlunu silahını çekerek öldürüyor. Yazar, bu etkileyici öyküden ve gözünde devleşen Anadolu kadı

J.K.Rowling : Boş Koltuk

Resim
TANITIM:  Yüzyılın en büyük hikâye anlatıcısı J.K. Rowling'den... Küçük bir kasaba hakkında büyük bir roman. Barry Fairbrother kırklı yaşlarının başında beklenmedik bir şekilde hayata gözlerini yumar. Bu ani ölüm yaşadığı kasabanın halkı için büyük bir şok olacaktır. Arnavutkaldırımlı meydanı ve eski kilisesiyle Pagford, sıradan bir İngiliz kırsalı gibi görünse de bu tatlı görüntüsünün ardında bir savaş sürmektedir. Zenginler fakirlerle, gençler ebeveynleriyle, kadınlar kocalarıyla, öğretmenler öğrencileriyle sürekli bir çatışma halindedir. Pagford kesinlikle göründüğü gibi bir yer değildir. Belediye Meclisi'nde Barry'den boşalan koltuk, kasabanın görüp göreceği en büyük savaşın tetikleyicisi olacaktır.  Türlü düzenbazlıklar ve hırsla süren, herkesin birbirinin foyasını ortaya çıkaracağı seçim savaşında zafer kimin olacaktır?

Demet Altınyeleklioğlu: Ah Bre Sevda Ah Bre Vatan (1. Kitap)

Resim
TANITIM:  Aylarca çoksatan listelerinin üst sırasında kalan yazardan bir mübadele romanı. Anadolu ve Rumeli'de sevdalarıyla vatan aşkları arasında sıkışanların büyük dramı... Balkan ve Dünya Savaşı, Türk-Yunan kapışması ve sonrasında yaşanan sıradan insanların yazılmamış tarihi… Düşmanlıkların dalgalandığı bir ortamda çiçek açan umutsuz sevdalar. Sevdanın kin ve düşmanlığa isyanı... İzmir'de Rum kızı Eleni ile Türk delikanlısı Enver'in, Selanik'te Fidan ile Mehmet'in düşmanlıklara, bağnazlığa meydan okuyan büyük aşkları... Her şeyden habersiz olan halkların sırtında kurulan kurtlar sofrasında oynanan oyunlar, entrikalar… Dayanılmaz acıların, adsız şehitlerin, gazilerin, yiğitlerin ve Ege'nin iki kıyısındaki gönül erlerinin   Hikâyesi...

Angie Sage: Septimus Heap (5 Kitaplık Seri)

Resim
 TANITIM:   Yedinci oğlun, yedinci oğlu Septimus Heap, doğduğu gece annesinin koynundan çalınır. Ebesi onun öldüğünü söyler. Aynı gece be-beğin babası Silas Heap karların üstünde kundağa sarılmış menekşe gözlü yeni doğmuş bir kız bebek bulur. Heapler bu yeni doğ-muş zavallı bebeğe Jenna adını verir ve onu kendi evlatları gibi büyütürler. Ama bu esrarengiz kız bebek kimdir ve sevgili oğulları Sep-timus’un başına gerçekten ne gelmiştir? Angie Sage’in büyüleyici yeni serisinin birinci kitabı olan Büyü okuyucuları garip karakterler, sihirler, iksirler ve tılsımlarla bezenmiş fantastik bir yolculuğa çıkarıyor. Zengin, duygusal ve ironik bir dille kaybolan ve sonra tekrar bulunan kimliklerin öyküsünü anlatıyor. TANITIM:   Septimus Heap bir yıl önce gerçek ailesinin kimliğini öğrenmiş ve büyücü sıfatını kullanmaya hak kazanmıştı. Olağanüstü Büyücü Marcia Overstrand’ın yanında çırak olarak çalışıyordu. Muskalar ve büyücülük sanatının gizemlerini öğreniyordu. Bu arada Jenna da p

Debbie Macomber : Yıldızlı Gece

Resim
TANITIM: Aşk, davet beklemez...  Çalıştığı gazetedeki görevinden hiç memnun olmayan Carrie için iki seçenek vardı. Ya doğup büyüdüğü yere, ailesinin yanına geri dönecek ya da kariyerinde farklı bir yol çizmek için fırsat arayacaktı. Kendisine, kimsenin ulaşamadığı ve herkesin çok merak ettiği çok satan yazar Finn ile röportaj yapması önerildiğinde bunu hiç düşünmeden kabul eden Carrie, ne kadar zor bir seçimle karşı karşıya kalacağını henüz bilmiyordu. O güne kadar herkesten, özellikle kadınlardan uzak durmak konusunda başarılı olan Finn ise, bu davetsiz misafirin hayatını nasıl değiştireceğinden habersizdi.

Aşkım Kapışmak : Yaşam Kitabı

Resim
TANITIM:  Hayat koca bir mizansen. Bizlerse oyuncularıyız. Üzerine düşen rolü oynayıp hayatını yaşamaya bak. Her gün yaşamı deneyimleyerek prova al. Dekor olma bu sahnede, hayata katıl ve rolünün hakkını ver. Ruhunu maskeleme asla… Yaşamın ritmini yakala, ruhunu renklendir. Tutkularının, hayallerinin peşi sıra düş yollara, ama hırsına da yenik düşme bu yolda. Karşına iyiler kadar kötüler de çıkacak. Oyun oynayacaklar seninle, kalbini kıracaklar. Belki üzülecek ve yorgun düşeceksin, ama ne olursa olsun pes etme şu hayatta! Sen yine iyi kal ve yolundan şaşma… İyi izler bırak hayata, hayatlara… Ailene sıkıca sarıl, dostlar edin. Amacın mutlu olmak kadar mutlu etmek de olsun. Hissederek yaşa hayatı, çünkü bugünün tekrarı yok! Bugünlük perde kapansa da unutma, ertesi gün tekrar aralanacak… Yaşam Kitabı, çıktığın bu hayat yolculuğunda yoluna ışık olacak…

Laurel Morrill :Ruh Öküzüm

Resim
TANITIM:  Ruh ikizini bulmak ya da bulmamak… İşte bütün mesele bu! Yere dökülmüş fındıklı kahve birikintisine düşüp sırılsıklam olmak ve -inanmazsınız ama!- yanlış adama sırılsıklam âşık olmak tamamen farklı mevzulardır. Lisesinin en başarılı öğrencilerinden Julia biraz sakardır ama kurallara uymak ve her şeye hazırlıklı olmak konusunda ondan iyisi yoktur. Zaten bu yüzden çantasında bir kalemtıraş ve cebinde de Shakespeare'in -doğal olarak- cep kitabı vardır. Çocukluk aşkı Mark Bixford'ı da aynı nedenle Rİ'si (Ruh İkizi) seçmiştir. Ancak bu sömestir tatilinde Londra'ya düzenlenen okul gezisinde ezelî düşmanı, sınıfın soytarısı Jason'la eşleştirildiğinde Julia'nın kuralları çorbaya dönecektir. Katıldıkları çılgın bir partiden sonra Julia bilinmeyen bir numaradan romantik mesajlar almaya başlar! Jason, birkaç kuralı yıkmayı kabul ederse ona gizemli talibinin kimliğini öğrenmesinde yardımcı olacağına dair söz verir. Londra'nın tarih ve kültür dolu sokakların

Kody Keplinger: Sap - Silik, Aksi, Paspal

Resim
TANITIM: O içimizden biri. Hatta belki de sizsiniz… Bazen en büyük aşklar gerçekten de nefretle başlar… On yedi yaşındaki Bianca Piper sivri dilli fakat vefalı bir dosttur ancak arkadaşları kadar güzel olmadığını düşünmektedir. Ayrıca neredeyse okuldaki bütün kızlarla birlikte olmuş çekici Wesley Rush'ın cazibesine kapılmayacak kadar da akıllıdır. Aslında Bianca ondan nefret etmektedir ve Wesley de ona "Sap" lakabını takmıştır. Ailesiyle işlerin yolunda gitmediği bir gün Bianca kafasını dağıtacak bir şeylere ihtiyaç duyar ve kendini Wesley'yi öperken bulur. İşin kötüsü, bundan hoşlanır da... Sorunlarından kaçmak isteyen genç kız, Wesley'yle duygusallıktan uzak bir ilişkiye başlar. Ancak olaylar hiç beklemediği şekilde gelişir: Wesley'nin çok da kötü bir dert ortağı olmadığı, onun da hayatının altüst olduğu ortaya çıkınca Bianca dehşetle, nefret ettiğini düşündüğü çocuğa âşık olmaya başladığını fark edecektir... "Gençlik edebiyatında eşine az rastlan

Candan Özer: Bitanem

Resim
TANITIM: Adım Leyla. Bu benim romanım. İstanbullu diplomat bir çiftin, arkadaşsız, kurallarla biçimlendirilmiş, aynı yerde yaşıyor olmasına rağmen annesinin yüzüne hasret, babasını sadece resmi bayramlarda görebilen, babaannesiyle Ankara'da büyümüş bir kızıyım. Amacım; kendimi, eksikliklerim ve yanlışlıklarımla çırılçıplak soymaktı. Bu bir anlamda çirkinliklerimin, acılarımın, özlemlerimin, pişmanlık duyup utandığım, hatta neden yaptığımı bile anlayamadığım davranışlarımın bir dışa taşması, itirafı. Belki de ölmeden önce sırtımdaki yükleri atmanın bir yolu... Adım Yücel. Bu romanı Bitanem yazmış. Gerçekten de o benim bitanemdi; onu ilk kez gördüğüm günden, gözlerimi bu dünyaya yumuncaya kadar. Ben yaşamaya onun gözlerinde başladım ve hayata veda etmeden gördüğüm son şey, yine onun gözleriydi. Okulun ilk haftasında tanıdım onu; o da benim gibi çelimsiz bir kızdı. Konuşmaya başlayınca onun da Türkçesinin benden daha iyi olmadığını anladım. Aylül, Mardinli bir Süryani kızıydı. Eli

Elizabeth May :Avcının İntikamı (1.kitap)

Resim
TANITIM: Edinburgh, İskoçya, 1844. Sosyeteye henüz takdim edilmis masum ve büyüleyici bir leydiydi, ta ki annesi öldürülene kadar. O artık bir peri avcısı. Gündüzleri çay davetlerinde etrafa yapmacık gülücükler dağıtıyor, geceleri ise kendi yaptığı icatlarla ölüm saçıyor. İntikam yemini etti, annesinin katilini bulacak. Önüne hiç tahmin etmedigi bir engel çıkana dek durmayacak. (Tanıtım Bülteninden)

Jojo Moyes : Senden Önce Ben

Resim
TANITIM: Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu... Yaşamın ince detayları Lou'dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu... Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor. Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou'nun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur? Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün... "Sakin Son Bölümleri Otobüste Giderken Okumayin. Ağlamamak için kendinizi tutmay

Gülse Birsel :Memleketi Ben Kurtaracağım!

Resim
TANITIM: … Ülkenin hali yüzünden kaybettiğiniz kahkahanızı geri verebilirim belki. Ümidim o. Bu kitapta, hem ülkeyi yönetmeye talip olduğum bazı siyasi yazılar, hem de politikayla hiiiç ilgisi olmayan makaleler bulacaksınız. Misal ilk bölümde otobiyografimi kaleme aldım. Henüz genç bir kız olduğum için 7 yazıda bitti. Gülecek bir şey yok, daha bir espri yapmadım! Kitapta ayrıca, diyetten antidepresanlara, astrolojiden sosyal medyayı nasıl kullanmanız gerektiğine, pek çok anekdot ve tavsiyem var. O bölüme bir kişisel gelişim kitabı muamelesi yapabilirsiniz. Yazıları dikkatle okuyup, benim yaptıklarımı asla yapmazsanız, kişisel olarak gelişeceğinize inanıyorum. Ama çok da fazla gelişmeyin. Madonna vücut geliştireyim dedi, kolları ne oldu gördünüz... Yani ismine aldanıp sadece siyaset okumak için kitabı alan ve şu an iade etmeye karar verenler, paranızı geri vermeyeceğiz! Yedim bile ben o parayı! Simitle üçgen peynir aldım, yedim. Paranızı değil, ama ülkenin hali yüzünden kaybettiği

Müge Çevik: Mutluluk Kulübü

Resim
TANITIM: Mutluluk Kulübü, mutlu olan insanlardan daha çok, mutluluğa cesaret ile niyet edenlerin kulübüdür. Her şükür bir umut, her umut da içinde sevgi barındırıyor. Gerçek sevgi ise, hesapsız, pazarlıksız, sonuca hükmetmeyen, olana razı bir teslimiyet doğuruyor. Yeşertmek, büyütmek, bakmak, saklamak, içimize saklanmış mutluluğu bulmak ve paylaşmak ise bize düşüyor. Mutluluk Kulübü'ne davetlisiniz!

Dr. Tal Ben-Shahar: Daha Mutlu Yaşamak

Resim
TANITIM: Sizce mutlu olmak öğrenilebilir mi? Harvard Üniversitesi’nde Pozitif Psikoloji üzerine dersler veren Dr. Tal Ben-Shahar’a göre EVET! Ben-Shahar bilimsel çalışmalar, akademik araştırmalar, kişisel gelişim ve manevi aydınlanmayı dâhice birleştirdiği bu kitapla pozitif psikoloji alanında yeni bir çığır açıyor. Uzun yıllar boyunca yaptığı araştırmalar sonucunda mutluluğun öğrenilebilir olduğunu, günlük hayatta yapılabilecek uygulamalar vasıtasıyla insanların şimdiki hallerinden çok daha mutlu olabileceğini gösteriyor. Harvard mezunlarının yaklaşık %20’si Dr. Tal Ben-Shahar’dan ders almıştır. Her bölümde sunulan mutlulukla ilgili aydınlatıcı bilgileri okuduktan sonra yapacağınız basit alıştırmaları günlük yaşamınıza uyguladıkça hayatınızı yeni bir bakış açısıyla görme yeteneği kazanacaksınız. Hayat amacınızın olumlu yönde şekillenmeye başladığına tanık olacak, yaşamınızın daha anlamlı hâle geldiğini fark edeceksiniz. Böylece evde, işyerinde, okulda ve tüm ilişkilerinizde DAHA M

Yılmaz Özdil: Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda

Resim
TANITIM: Son 10 yılda yaşadığımız her şey "Beş gazetenin arşivinden 460 bin sayfa taradım. Sırf arşiv taraması 1.5 senemi aldı. İsim Şehir Hayvan ve İsim Şehir Bitki gibi köşe yazılarımdan derleme değil... Sıfırdan yazıldı. 3 Kasım 2002'de başlıyor. Bugüne kadar geliyor. Çıraklık, kalfalık, ustalık diye üç bölümden oluşuyor." Yılmaz Özdil, Hürriyet, 30 Temmuz 2013

Kimberly Derting : Yemin

Resim
TANITIM: Burası Ludania, yaşam koşulları zor bir ülke. Toplum, katı sınıflara ayrılmış durumda ve her sınıf kendi dilini konuşmak zorunda. En küçük bir sınır ihlali, örneğin üst sınıfa mensup birinin gözlerine bakmak bile, anında idam sebebi. On yedi yaşındaki Charlaina, küçüklüğünden beri her sınıfın dilini anlama yeteneğine sahip; ve bu yeteneğini kendini bildi bileli herkesten saklıyor. Kendini özgür hissettiği tek yer, artık birer uyuşturucu pazarına dönmüş yeraltı klüpleri. Buralarda insanlar baskıcı kurallardan sıyrılıp kısa süreliğine de olsa rahat bir nefes alabiliyorlar. İşte Charlaina da burada son derece çekici ve gizemli bir gençle tanışıyor, adı Max. Ve Max, daha önce Charlaina'nın hiç duymadığı bir dilde konuşuyor. Charlaina neredeyse sırrını açık etmek üzere. Onu görer görmez çarpılsa da Max'in hangi tarafta olduğundan bir türlü emin olamıyor. Sık sık yinelenen acil durum tatbikatları birden gerçeğe dönüşüp de şiddet ve vahşet ülkede kol gezmeye başladığında

Philippa Gregory : Beatrice (1.Kitap)

Resim
TANITIM: Güçlü ve kararlıydı Beatrice Lacey. Güzelliği karşı konulmaz, istek ve inançları vazgeçilmezdi. Yaşadığı dönemin toplumsal adetlerine itaat edecek kadın değildi. Kalbi, ailesinin sahip olduğu Wideacre topraklarına duyduğu büyük aşkla doluydu. Evlenince soyadını ve uğruna ölmekten öldürmeye ne varsa göze alabileceği topraklarını kaybedeceğini biliyordu. Ancak Beatrice, bu en önemli mirasını korumak için gereken ne varsa, her ne olursa olsun yapmaya hazırdı. Baştan çıkaracak, ihanet edecek ve elini kana bulayacaktı. Vicdan yapmayacak, mahcubiyet hissetmeyecekti. "Wideacreli bir Lacey o," diye uyarıyordu babası. "Ne yaparsa yapsın, nasıl yaparsa yapsın, yadırgamayacaksınız!" Beatrice'in, hayallerine ulaşmak için ince ince işlediği planları tam sonuç verecekken, genç kadının kafasından geçenlerden ve içindeki kötülükten haberdar biri, ansızın yoluna dikilecek ve genç kadının içindeki şeytanın daha da kamçılanmasına sebep olacaktı. On Sekizinci Yüzyıl İng

Aziz Nesin : Ben de Çocuktum

Resim
                         TANITIM: En büyük sevincim Vakıf çocuklarımla birlikte olmak ve onların neşesini paylaşmaktır. Ne yazık ki çok çalışmak zorunda olduğumdan, bu neşeli zamanları pek az bulabiliyorum. -Aziz Nesin-

Libba Brey: Müthiş Korkunç Güzel, Asi Melekler, Uzaktaki Tatlı Şey

Resim
TANITIM:  Sene 1895; 16 yaşındaki Gemma Doyle annesinin ölümünün ardından Hindistan’daki hayatını bırakıp gemiyle İngiltere’deki yatılı okul Spence’e taşınıyor. Yeni okulunda beklemediği soğuk bir ortamla karşılaşan, yapayalnız ve acılar içindeki Gemma, geleceği gören bir kız ve gizemli, genç bir Hintli tarafından takip ediliyor. Peşindeki delikanlı, Gemma’yı, gördüğü imgelere zihnini kapatması konusunda uyarıyor. Spence’in en güçlü kızlarıyla yakınlaştıkça doğaüstü olayları çekme gücünün farkına giderek daha çok varan Gemma, annesinin de geçmişte karanlık ve ebedi bir grupla ilişki içinde olduğunu keşfediyor. Kaderi onu bekliyor… Ancak Gemma bu kadere inanmakta güçlük çekiyor. “İlk gençlik yılları gibi modern kavramlara da değinen, gotik bir roman; tutku ve dehşetle sarsıyor.” -Kirkus “Günümüz gençlerinin mutlaka keşfetmesi gereken, heyecan dolu ve düşünmeye iten bir roman.” – Voya TANITIM:  Yılın sonu. Ve Gemma bu günleri Londra'da doyasıya yaşamak için sabırsızlanıyor. Balo

AYŞE KULİN-HANDAN

Resim
    Yalnız bir kadın mutlu olabilir mi? "aşklarını kendileri yaratır, sonra da elleriyle yok mu ederdi bütün kadınlar, yoksa ben mi böyle tuhaftım? Yalnız bir kadın güçlü olabilir miydi? Mutlu olabilir miydi?" Başına buyruk haliyle; hataları, sevapları, acıları, sakarlıkları, sonsuz içtenlikteki aşkları ve zaaflarıyla hepimizden bir şeyler taşıyan, ama aynı ölçüde özgün, benzersiz bir karakter, Handan… 70'lerin çocuğu Handan, hayatının son derece hassas bir noktasında (yaralı bereli orta yaşında), Halide Edib Adıvar'ın ölümsüz eseri Handan'ın eşliğinde bir keşif, bir hesaplaşma yolculuğuna çıkmaya zorlanır. Bu yolculuk ki aşklar, aldatmalar, aldanmalar, ölümler ve entrikalardan geçecek, dahası, İstanbul'un tarihinin en hareketli, en renkli ve en "gazlı" günlerini, hem de tam ortadan kat edecektir… Ayşe Kulin her güçlüğe, her şarta göğüs geren ve "asla pes etmeyen" bir kadının, Handan'ın sıra dışı, şakrak ve capcanlı hayat mücadelesine