Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Donna Hosie : Şeytan'ın Stajeri (1. Kitap) /The Devil's Intern (The Devil's, #1)

Resim
TANITIM:  Her şeytan Cehennem'den çıkmak ister. Peki ya gerçekten bir yol varsa?.. Zamansız ve pek de kahramanca olmayan ölümünden sonra, Mitchell Johnson kendini Cehennem'de Şeytan'ın stajyeri olarak oradan oraya koştururken bulur. Vakitsiz ölümünü bir an aklından çıkaramayan Mitchell'a, efsanelerde bahsedilen bir zaman makinesi tekrar dünyaya dönebilme şansı verir. Bu planı gerçekleştirebilmek için, her ne kadar onları riske atmak istemese de, arkadaşlarına ihtiyaç duymaktadır. Her gencin kendi ölüm zamanlarına dönmek için farklı sebepleri vardır. İçlerinden biri Cehennem'in korkunç yaratıklarının dikkatini çektiğinde, kendilerini ölümcül bir çıkmazın içinde bulurlar. Düştükleri bu karanlıktan kaçış yolunu bulabilecekler midir? YALSA 2015'in En İyi Kitaplar Listesinde CYBILS En İyi Gençlik Romanı Adayı CBC En Etkileyici Gençlik Kurgu Ödülü Adayı "Mizahi bir anlatımın yanı sıra gerilimden hoşlananlar için muhteşe

Mari Camgöz Pektezol : El Yapımı Hayat

Resim
TANITIM:  Neye inanıyorsak onu yaşarız. Ne olmaya inanıyorsak o oluruz. Gerçekten ve yürekten istediğimizde, kendimize mutlak inandığımızda ise aklımız da bedenimiz de o şeyi yapmanın bir yolunu mutlaka ve mutlaka bulur... Şimdi kendini seçme vakti... Bir kuş tüyü kadar hafif, özgür, ışık ve mutluluk dolu kocaman bir yürek seninle olsun. Seni her yeni güne sevgiyle hazırlayan, her soluğunda ve her durumda seni koşulsuzca destekleyen yepyeni bir #elyapımıhayat olsun. Bu kitap, kendinden daha iyi, yeni bir versiyon çıkarmak isteyen herkese çok iyi gelecek, eminim.   -Ufuk TARHAN; Fütürist, Ekonomist, M-GEN Dijital Ajans Başkanı T-İNSAN Kitabının Yazarı- "Mari C. Pektezol bu kitapta bizi unuttuğumuz bir yola davet ediyor. Karanlıklara çıkmaz sokaklara, yavaşlamaya, kaybolurken kendimizi bulmaya çağırıyor. Elimizden usulca tutup, bu yolculukta bize yalnız olmadığımızı, kendi sesimizi duyabileceğimizi hatırlatıyor, yolculuğumuza şahit oluyor."   -Yeşim

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Resim
TANITIM:  Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez'in 1981'de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü. Hem Kolombiya'da, hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş bir roman. Usta yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını aktarıyor. Romanın kahramanı Santiago Nasar'ın öldürüleceği daha ilk satırlardan belli. Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin potresini de çiziyor. Böylece, sonuna dek ilgiyle okuyacağınız bu kısa ve ölümsüz roman, bir toplumsal ruhçözümü niteliği de kazanmış oluyor.                                                                                       YORUMUM Kitabın kurgusu çok ilginç. Santiago Nasar'ın öldürüleceğini daha ilk cümlede öğreniyorsunuz. Kitabın devamında anlatıcı/yazar

Ursula K. Le Guin : Anlatış / The Telling

Resim
TANITIM:  Locus En İyi Roman Ödülü Karanlığın Sol Eli  ve  Sürgün Gezegeni  gibi unutulmaz kitapların dahil olduğu Hainli Döngüsü’nün özenli bir parçası olan  Anlatış , 1974’te yayımlanan  Mülksüzler ’in ardından Le Guin’in yazdığı ilk Ekumen ve şimdilik, yazarın kaleminden çıkmış son bilimkurgu romanı.   Bu kitapta Le Guin, çoğu eserinde olduğu gibi yine ötekilik ve iletişim gibi temalara eğilerek önyargılarımıza ayna tutuyor. “Din” kavramını sorguluyor ve son derece politik bir bilimkurgu sunuyor. Yine de Le Guin, tüm bunların ötesinde edebiyatın kendisine dönüyor, çünkü bu romanın odağında birçok önemli değeri simgeleyen bir kültür, usul usul sürdürülen bir gelenek var: Hikâye anlatıcılığı.   Edebiyat ve tarihle arası iyi olan Sutty, baskıcı bir rejimin altında değerlerin nasıl kaybolduğunu, tarihin nasıl silindiğini görmek, bu rejimin ulaşamadığı noktalardaki direnişi incelemek, efsanelerde bahsedilen hikâye anlatıcılarının dünyasını keşfetmek için Aka gezegeninde bir yol

Muazzez İlmiye Çığ : Gilgameş Tarihte İlk Kahraman

Resim
TANITIM:  Sumerolog Muazzez İlmiye Çığın kaleme aldığı bu kitap, Sumerlilerin bundan binlerce yıl önce yaşamış olan kahraman kralı Gilgameş'in serüvenlerini kapsayan bir öyküdür. Bu öyküde yer alan konular, Gilgameş'in yaşadığı çağdan itibaren yüzyıllar boyunca ağızdan ağıza geçtikten sonra çiviyazısıyla destan halinde tabletlere yazılmıştır. Babilliler, Sumerce yazılmış tek tek konuları, Akad dilinde bir bütün destan haline getirmişler. Çığ, Sumerce yazılıp destana alınmamış öyküleri, Xll, tablette yazılanları ve destanda bulunmayan, fakat Akadca şiir halinde yazılmış Gigameş'in doğumunu anlatan öyküyü de kitabına ekledi. Böylece Gilgameş destanının tümünü ve Gilgameşe ait yazılan bütün konuları bir araya toplamış oldu. Tutkuları, sevinçleri, acıları, umutları ve hayal kırıklıklarıyla bugüne bağlanan tarihin ilk kahraman kralını, Sumerolog Çığın akıcı anlatımıyla tanıyacaksınız.

Debbie Macomber : Umut Işıkları /Silver Linings ( 4. Kitap) Gül Limanı Oteli

Resim
TANITIM:  Her karanlığın sonunda bir ışık vardır. Bazen ulaşmak zor olsa da... Gül Limanı Oteli konuklarına ağırlamaya devam ediyor. Liseden beri arkadaş olan Coco ve Katie on yıl sonra kasabaya eski yaralarını iyileştirmek için dönmüşlerdi. Coco kalbini kıran ilk erkeği, Katie ise çok sevmesine karşın terk etmek zorunda kaldığı ilk aşkını hiç unutamamıştı. Şimdi anıları umutlara dönüştürme zamanıydı belki de. Gül Limanı Oteli’ni sahibi Jo Marie ise, kocasının ölümünden beri en yakın arkadaşı olan Mark’ın önce ona aşkını ilan etmesi, ardından da bir anda gitmeye karar vermesiyle neye  uğradığını şaşırmıştı. Bir yandan Mark’ın bir türlü açıklamadığı sırrını öğrenmeye çalışırken bir yandan da ona karşı hissettiklerinin aşk olup olmadığını anlamak zorundaydı. Umut Işıkları, geçmişin karanlığından kurtulmak isteyen herkes için…                                                                                          YORUMUM Gül Limanı Otelinde hikaye devam ediyor. J

Viktor E. Frankl : İnsanın Anlam Arayışı / Man's Search for Meaning

Resim
TANITIM:  20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı'nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimleri eşliğinde anlatmaktadır. Okurlar, Frankl'ın tasvir ettiği toplama kampının, dünyayı daha büyük bir hapishane olarak kavramamızı sağlayacak parlak bir metafora dönüştüğünü fark edecektir. Gasset, Heidegger ve Sartre'dan aşina olduğumuz düşünceler ışığında, varoluşun çetin koşullarında "anlam"ı keşfetmemize yardım edecek süreci anlatan Frankl, "İnsanı insan yapan nedir?" sorusuna da yanıt vermeye çalışıyor... "Gerçekten ihtiyaç duyulan şey, yaşama yönelik tutumumuzdaki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz

Buket Uzuner: Kumral Ada Mavi Tuna

Resim
TANITIM:  "Bir Salı sabahı uyandım. Bütün gazeteler hayatta en çok sevdiğim kadının bir cinayet işlediğini yazıyordu.Bunu hiç beklemiyordum. Beynimden vurulmuşa döndüm. İç dengelerim şiddetle sarsıldı. Oysa gerçeği biliyordum ama bana kimse kek bir şey sormamıştı.Onu mahkûm etmişlerdi! kapı çalındı. İki asker beni almaya gelmişti. İç savaş çıkmış, seferberlik ilan edilmişti. Bunu bekliyordum. Hiç şaşırmadım. Bunu uzun zamandır korku ve kuşkuyla hep bekliyordum. Hazırlandım ve o Salı sabahı evden çıktım. Genç bir öğretmen bir sabah Kuzguncuk'taki evinden apar topar alınıp, askere götürülür. O, bunun bir kabus olduğuna, arkadaşlarıysa onun iç savaşa katıldığına inanmaktadır. Oysa annesi oğlunun bir ambulansla evden götürüldüğünü anlatmaktadır.

Dr. David Richo : Geçmiş Şimdi Olduğunda: İlişkilerimizi Baltalayan Duygusal Yaraları İyileştirme yolları / When the Past Is Present: Healing the Emotional Wounds that Sabotage our Relationships

Resim
TANITIM:  "Geçmiş asla sona ermez, hatta geçmez bile" diyen Faulkner birçoğumuzun belki de pek farkında olmadığı bir gerçeğe dikkat çekiyordu.İnsan olmanın acı gerçeklerinden biri de, özellikle geçmişimiz duygusal acılar veya hayal kırıklıkları içeriyorsa, geçmişi tekrarlamak üzere donanmış olmamızdır. Eşimizde, sevgilimizde, arkadaşlarımızda, düşmanlarımızda, hatta yabancılarda farkında bile olmadan geçmişimizin önemli figürlerini görürüz. Geçmişi arkamızda bırakıp ilerlemek istememize rağmen, ebeveynlerimizin veya aramızda çözümlenmemiş sorunların olduğu kişilerin rollerini yeni birilerine vererek hayatımızı sürdürürüz. Sigmund Freud buna "aktarımlar" diyor. Aktarım bilinçsizdir; duygusal olarak tıkanıklık yaratan sorunları çözümlemek üzere geçmişimize dönme arzusudur. Tıpkı huzursuz ruhlar gibi, olayın gerçekleşmiş olduğu veya belki de tam istediğimiz şekilde gerçekleşmemiş olduğu eve döneriz. Fakat dadandığımız ev, eskiden oturduğumuz ev değil, şu anda yaşadığ