Kayıtlar

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Stefan Zweig: Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

Resim
TANITIM:  Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Brief einer Unbekannten) adlı uzun öyküsünü 1920'li yılların ilk yarısında kaleme aldı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun "gönderen"inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Zweig okurunu, bir kez daha, insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa davet ediyor. Bu yeni yolculuğun sonunda "mutlak aşk" kavramının şimdiye kadar bilinmeyen kıyılarına varmayı amaçlamış olması da bir ihtimal!

Stefan Zweig: Satranç / Chess Story

Resim
TANITIM:  "Satranç aşk gibidir. Tek başına daha az eğlencelidir." Stefan Zweig'in Brezilya'da sürgündeyken yazdığı Satranç, rastlantı sonucu eline geçirdiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenen Dr. B. ile Dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic'in kapışmasını anlatan bir öykü gibi görünse de aslında Zweig'in bir veda mektubudur... Stefan Zweig, Avrupa kültürünün Nazi tehlikesi altında yok oluşuna işaret ettiği bu öyküyü tamamladıktan bir kaç ay sonra intihar etmiştir. "Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi."                                           YORUMUM Yazarın bir psikolog olması romana farklı bir yorum katıyor. Kitabı bir çırpıda okuyorsunuz ama karakterler ve kurgu ilginç.  CYDD' nin "Çağdaş Kitap Kulübü" ile beraber kitabı yeniden okudum ve çok ilginç yeni bilgiler edindim. Moderatörümüz Sibel hanım, kitaptaki metaforlar ve yazar...