Kayıtlar

Hermann Hesse etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hermann Hesse : Ağaçlar

Resim
  TANITIM: Ağaçlar Beton yığınlarıyla çevrili şehir yaşamının sıkıntılı havası ne zaman katlanılamayacak seviyeye gelse, doğanın huzur veren kucağına doğru bir kaçış başlıyor. Devasa ağaçların gövdesine yaslanıp yaprakların hışırtılarını ve onlara eşlik eden kuş seslerini dinlemek, tüm yorgunluk ve stresi sihirli değnek misali bir anda uzaklaştırıveriyor. Peki, hiç gövdesine yaslandığınız o ağacın sesini gerçekten duymayı denediniz mi? Belki de hakikat o seste saklıdır ve esas ait olunan yer, o sesin kaynağıdır! Hermann Hesse,  Ağaçlar  ile okuyucuyu çeşit çeşit ağaçların olduğu bir ormana götürüyor ve burada onlara ağaçların hiç duymadıkları sesini dinletiyor… Bu Sese Kulak Verin! Hermann Hesse için ağaçlar, doğanın içerisinde barındırdığı herhangi bir unsur olmaktan çok daha ötede bir anlam taşıyor. Bir ağaç, bakmayı ve dinlemeyi bilene dert ortağı, eşsiz bir melodi ya da bir ana kucağı oluyor. Upuzun kollarını göğe dokunduran, kökleriyle dünyaya tutunan ve anıtsal gövdesinin görkeml

Hermann Hesse: Bozkırkurdu / Steppenwolf

Resim
TANITIM: "Bozkırkurdu'nun, deneysel cesaret anlamında Ulysses'ten aşağı kalmayan bir yapıt olduğunu söylemeye gerek var mı? Bozkırkurdu, okumanın ne demek olduğunu uzun zamandır ilk kez hatırlattı bana." -Thomas Mann- "Harry kendi içinde bir 'insan' bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca, bir 'kurt' bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan, yüceltilmemiş, yontulmamış doğadan bir dünya bulur. Varlığının böyle açık seçik ikiye ayrılmasına, birbirine düşman iki yarıma bölünmesine karşın, yine de kurt ile insanın bazı mutlu anlarda birbiriyle kardeş kardeş geçindiğini görür." Uçarı bir "yaşam" insanı olmaya kalkışan katıksız bir "düşün" insanının, bu ikilemin gelgitleriyle oradan oraya savrulan yalnız bir ruhun, Bozkırkurdu'nun hikayesi. Aydın geçinenlerin, bildikleriyle büyüklenenlerin, bilmedikl

Hermann Hesse: Narziss ve Goldmund / Narcissus and Goldmund

Resim
TANITIM: Çağımızın en çok okunan yazarlarından Hermann Hesse'nin ünlü romanı Narziss ve Goldmund, kişilikleri ve dünya görüşleri çok farklı iki insanın sıradışı dostluğunu gözler önüne sererken, yaşam, ölüm, sanat, us, aşk, tutku ve cinselliği irdeliyor. Bir yanda manastırın dışındaki dünyaya kapalı, yaşamın yalnızca entelektüel boyutunu önemseyen bilge Narziss, öte yanda manastırın sunduklarıyla yetinmeyen, dünyadaki her zevki tatmak isteyen sanatçı Goldmund; ikisi de kendi yolunda, "kendini gerçekleştirme" yolunda mükemmel'e ulaşmaya çabalasa da, mükemmel'e karşıt yönlerden yaklaşmayı başarabiliyorlar ancak. Karşıtlıkların iki insanı birbirinden koparmadığı, tersine, birbirlerini bütünlemelerini sağladığı bu roman, bundan tam 71 yıl önce yazılmış olmasına ve ortaçağda geçmesine karşın güncelliğini hep koruyacak, bugün olduğu gibi yarın da çağdaş dünyaya önemli mesajlar vermeye devam edecek. YORUMUM Yazar, gerçek hayatta kendini hümanist olarak la

Hermann Hesse : Siddhartha

Resim
TANITIM:  "Genel olarak herkesçe kabullenilmiş Buddha imgesini aşan bir Buddha yaratmak, daha önce eşine rastlanmamış, büyük bir başarıdır. Siddhartha, benim gözümde, Kutsal Kitap'tan kat kat üstün bir ilaçtır..." 20. yüzyılın en büyük romancılarından Henry Miller'a bu sözleri söyleten Siddhartha, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Alman yazar Hermann Hesse'nin baş­yapıtıdır. I. Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda insanları yaşamlarını yeniden kurmaya çağıran, Doğu gizemciliğini yücelten Siddhartha, kuşaklar boyunca nerdeyse bir "kutsal kitap" gibi okunmuştur. Siddhartha'da Buddha'nın yaşamının ilk yıllarını şiirsel bir üslupla anlatan Hesse, insanın öz benliğini bularak uygarlığın yerleşik biçimlerinden kurtulmaya çalışmasını işler. "Bu kitapta," der, "tüm dinlerde, insanların benimsediği tüm inanış biçimlerinde ortak olan yanı, tüm ulusal ayrımları aşan, tüm ırkların, tüm bireylerin benimseyebileceği şeyi yakalamaya çalıştım.&qu