Kayıtlar

Bilim Kurgu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Robert Silverberg: Cam Kule

Resim
  TANITIM: İnsanı insan yapan nedir? Bir rahim yerine tankta doğmak dışında insanlardan farkı olmayan androidler insan olarak görülebilir mi? Bir insan 23. yüzyılda nasıl Tanrı'ya dönüşür, özellikle Tanrı olduğunun farkında değilse? Robert Silverberg çok katmanlı romanı Cam Kule'de, tüm servetini, hırsını, umudunu ve tutkusunu yeryüzünden sonsuzluğa uzanan bir kule dikmeye adayan Simeon Krug'u iki farklı açıdan ele alarak anlatıyor: İnsan Krug ve Tanrı Krug. Androidler aracılığıyla insan hakları ve köleliği bize tekrar düşündürten bu kitap, modern çağ efendiliğinin getirdiği çürümeye karşı bir eleştiri niteliği taşıyor. Cam Kule, gözü yükseklerde olan insanlığın, çamura saplanma öyküsü…

Ursula K. Le Guin: Mülksüzler

Resim
TANITIM: "...Vermediğimiz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim'i satın alamazsınız. Devrim'i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiç bir yerde değildir." Konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı. "Romanım Mülksüzler, kendilerine Odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor; Odo romandaki olaylardan kuşaklarca önce yaşamış, bu yüzden olaylara katılmıyor, ya da yalnızca zımnen katılıyor, çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı. "Odoculuk anarşizmdir. Sağı solu bombalamak anlamında değil: kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir. Aşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil; düpedüz anarşizm: eski Taocu düşüncede öngörülen, Shelley ve Kropotkin'in, Goldmann ve Goodman'ın geliştirdiği biçimiyle. Anarşizmin baş hedefi, ister kapitalist isterse sosyalist olsun, otoriter devlettir; önde gelen ahlaki

Ursula K. Le Guin: Karanlığın Sol Eli

Resim
TANITIM: “Bilimkurgu”nun en önemli iki ödülü olan Hugo ve Nebula’yı kazanarak kısa zamanda türünün klasikleri arasına giren  Karanlığın Sol Eli , dünyamıza çok benzeyen Kış adlı bir gezegende geçmektedir. Bu gezegende, yılın en sıcak zamanlarında bile yarı-kutup iklimi yaşanmaktadır ve tüm sakinleri çift cinsiyetlidir (androjen). Cinsel kimliğin bir statü ya da güç aracı olarak kullanılmadığı bu gezegende, kişiler yılın belli bir döneminde o anki hormonal durumlarına göre erkek ya da kadın olmaktadırlar. Öyle ki, birkaç çocuk doğurmuş bir anne daha sonra başka çocukların babası olabilmektedir. “Arkadaşlık” ve “sevgililik” arasındaki “boşluk” anlamsızlaşmış; insan düşüncesini belirleyen düalizm eğilimi azalmış; insanlığın güçlü/zayıf, koruyucu/korunan, hükmeden/hükmedilen, sahip olan/sahip olunan gibi ikiliklerini oluşturan temeller zayıflamıştır. Cehaletin, şimdinin, mevcudiyetin ilerlemeden daha gözde olduğu bir gezegendir Kış. Bir gün Kış’a uzaydan bir erkek elçi gelir ve onl

Ursula K. Le Guin : Anlatış / The Telling

Resim
TANITIM:  Locus En İyi Roman Ödülü Karanlığın Sol Eli  ve  Sürgün Gezegeni  gibi unutulmaz kitapların dahil olduğu Hainli Döngüsü’nün özenli bir parçası olan  Anlatış , 1974’te yayımlanan  Mülksüzler ’in ardından Le Guin’in yazdığı ilk Ekumen ve şimdilik, yazarın kaleminden çıkmış son bilimkurgu romanı.   Bu kitapta Le Guin, çoğu eserinde olduğu gibi yine ötekilik ve iletişim gibi temalara eğilerek önyargılarımıza ayna tutuyor. “Din” kavramını sorguluyor ve son derece politik bir bilimkurgu sunuyor. Yine de Le Guin, tüm bunların ötesinde edebiyatın kendisine dönüyor, çünkü bu romanın odağında birçok önemli değeri simgeleyen bir kültür, usul usul sürdürülen bir gelenek var: Hikâye anlatıcılığı.   Edebiyat ve tarihle arası iyi olan Sutty, baskıcı bir rejimin altında değerlerin nasıl kaybolduğunu, tarihin nasıl silindiğini görmek, bu rejimin ulaşamadığı noktalardaki direnişi incelemek, efsanelerde bahsedilen hikâye anlatıcılarının dünyasını keşfetmek için Aka gezegeninde bir yol

Dmitry Glukhovsky : Metro 2033

Resim
TANITIM: Yıl 2033... Nükleer savaş sonrası enkaz haline gelen dünyada insan soyu neredeyse tükenmiş, radyasyon yüzünden kentler yaşanamaz halde... Hayatta kalan birkaç bin kişi yeraltına, dünyanın en büyük nükleer sığınağı olan Moskova Metrosu'na sığınıyor. Burası insanoğlunun son kalesi. Yeraltındakiler için en büyük tehlike Karadelililer. İstasyonlar mini devletlere bölünmüş. İdealler, dinler, temiz su gibi nedenlerle bir araya gelmiş halklar. Duygular yerini içgüdülere bırakmış. Tek bir amaç var: Ne pahasına olursa olsun hayatta kalmak. Genç Artyom'a, yaklaşmakta olan karanlık tehlikeye karsı halkı uyarmak için Metro'nun kalbi, "Polis" istasyonuna gitme görevi verilir. Metro'nun kaderi belki de tüm insanlığın kaderi Artyom'un elindedir artık...

Frank Schatzing : Sürü

Resim
TANITIM:  Hishuk ish ts'awalk  Her şey birdir… Tek bir bütünün parçalarıyız Biz ve Onlar Her şey Peru sahilinde bir balıkçının kaybolmasıyla başlar. Ardından Norveçli petrol arama şirketlerinden uzmanlar, deniz tabanının daha önce görülmemiş bir solucan türüyle kaplandığını keşfederler. Bu sırada Britanya Kolumbiyası sahili boyunca balinaların saldırganlaşmaya başladığı yönünde haberler gelir. Birbiriyle bağlantısız gibi görünen bu olaylar silsilesi tesadüf olmak için fazla sıradışı olunca çeşitli çevrelerden bilim insanları bu işin peşine düşer. Ancak bilinenler, buzdağının yalnızca görünen kısmını oluştururken, gezegen büyük bir kaosun eşiğine sürüklenmektedir. "Sürü'yü okurken dünya yıkılsa fark etmeyeceksiniz."  -Die Welt- "Satış rekorları kıran bir kitap… Tatil güneşi ne kadar sıcak olursa olsun tüyleriniz ürperecek. Tadını çıkarın."  -Evening Standard- "Bu nefes kesici romanı okuduktan sonra denizlere çok farklı bir gözle bakacaksınız."  -