Kayıtlar

Klasik etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Oscar Wilde : Dorian Gray'in Portresi

Resim
TANITIM: El değmemiş bir ruha sahip olan Dorian Grey, ressam Basil Hallward tarafından çizilen portresini gördükten sonra bu saf hâlinin yok olacağını anlar ve sonsuza kadar genç ve güzel kalmak için ruhunu şeytana satmaya karar verir ve bu isteği gerçekleşir. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi bu değiş tokuşun bedeli de ağır olacak cinstendir. Dorian Grey, şeytanlaşan ruhuyla yüzündeki o saflığı ve güzelliği yavaş yavaş kaybetmeye ve çirkinleşmeye başlar. Önceleri güzelliğiyle etrafındaki herkesi etkilemeyi başarmış olan Dorian Grey’in portresi artık yozlaşmayla, kötülüklerle ve skandallarla yan yana durmaktadır. Yaptığı bu seçimin sonuçları gün geçtikçe ağırlaşmakta, Dorian'ın zulmü ve şeytani hâlleri aynı şekilde artmaktadır. İngiliz edebiyatının akışını etkileyen ve edebiyat dünyasında pek çok tartışmaya sebep olan Oscar Wilde’ın bu tek romanı iyi ile kötüyü birleştiren, estetiği sorgulayan ve bir yazar olarak Wilde’a ün kazandıran muhteşem bir eser.

Lev Tolostoy: İvan İlyiç'in Ölümü

Resim
TANITIM:   “Evet, hastalık başlangıcı. Böğrümü çarptım, o gün ve sonraki gün yine eskisi gibiydim; biraz sızlıyordu, sonra arttı, sonra doktorlar, sonra bunaltı, sıkıntı, sonra yine doktorlar; durmadan gitgide, gitgide yaklaşıyordum uçuruma.” İvan İlyiç’in Ölümü yargı sisteminin üst kademelerine doğru ilerlemiş, sosyetede kendine bir yer edinmek için çabalamış İvan İlyiç’in birdenbire ölümlü gerçekliğiyle, faniliğiyle karşı karşıya gelmesini anlatır. Bireyin ölümü Çarlık Rusya’sının da ölümüdür bir yandan. Fakat Tolstoy’un bu eserinde sadece ölümlerin hikâyesi yoktur; zarif, nükteli ve tedirgin edici bir toplum eleştirisi, dağılan, çöken bir şeylerin haberi ve yeniyi arayışların müjdesi de görülür.                                                                                 YORUMUM Hayat, ölüm, kayırmacılık,hırs,ikiyüzlülük ve iç hesaplaşma ile ilgili çok güzel bir roman. O zamanın Rusya'sındaki bir burjuvanın hayatındaki yükselişini görüyoruz. Ail

F.M. Dostoyevski : İnsancıklar / Poor Folk

Resim
TANITIM: Avrupalılar’ın bakış açısıyla, Devrim öncesindeki Rus’u simgeleyen Dostoyevski’nin ilk romanı olmasının yanı sıra yazarını dünyanın en iyi yazarlarından biri olmaya götürecek yolun da ilk adım… İnsanın dramı romanlarından ağırlıklı bir yer tutan Dostoyevski, bu romanında ‘büyük insanlık’ın acılarının izini sürüyor ve sadece mektuplardan oluşmuş bu yapıtına koskocaman hayatlar sığdırıyor. Mektuplarda adı geçen her bir karekter, okura, büyük insanlığın iç dünyasını yansıtırken, bir yandan da, küçük, sili insanın bir romana nasıl taşınabileceğinin de ustaca bir örneğini veriyor…                                                                                   YORUMUM Dostoyevski'nin ilk romanı. Genç yaşta o zamanki toplumu bu kadar gerçekçi tasvir edebilmesi beni çok şaşırttı. Kitabın asıl adı "Yoksul / Zavallı İnsanlar". O yüzden her ne kadar insanların yoksulluklarından bahsetse de,  bana göre asıl insanların zavallılığına daha çok değiniy

Emilly Bronte : Uğultulu Tepeler / Wuthering Heights

Resim
TANITIM:  19. yüzyıl İngiliz edebiyatının önemli kadın yazarlarından biri olan Emily Bronte'nin ilk ve tek romanı Uğultulu Tepeler, kırık olduğu kadar marazi de olan bir aşk hikâyesi etrafında gezinerek kadın ve erkek, insan ve doğa, aşk ve ölüm, sadakat ve ihanet, hakikat ve yalan gibi ikilikleri kendine özgü bir dille işliyor. Gotik roman türünün başarılı örneklerinden olan Uğultulu Tepeler, karanlık ve puslu evleri, içinde türlü arzuların, tutkuların ve düşüncelerin boyattığı odaları, ter içinde uyanılan kâbusları anlatırken, gerçekçiliği elden bırakmayan bir strateji izliyor. Bu dünyada her şey olanca karmaşıklığına rağmen son derece yalındır. İstekler çözülür, arzular geri çekilir, geriye uğultusuyla yabani bir doğa, sızılı bir yalnızlık ve aşktan taviz veren bir ruh hali kalır: Hem bu ne biçim aşk böyle, sonsuz aşkın bir kar fırtınasına bile dayanamadı! Yaz günleri, ay gökyüzünde parladığı sürece, biz de yataklarımızda rahatça uyuduk; ama kışın ilk fırtınasıyla hemen başını

Edmonda De Amicis: Çocuk Kalbi

Resim
TANITIM:   Bugün okulumuzun ilk günü... Köyde geçirdiğim üç aylık tatil bir düş gibiydi. Annem beni üçüncü sınıfa yazdırmak için bu abah okule götürürken kır eğlencelerini düşünüyor ve isteksiz adımlarla onun peşinden gidiyordum. Bütün sokaklar öğrencilerle dolup taşarken anne-babalar da kitapçı dükkânına defter, kalem ve çanta almak için gidiyorlardı. Okulun önü tıklım tıklımdı, öyle ki hademe ve nöbetçiler dış kapıyı tutmakta zorlanıyordu.

O. Will : Çocukların Köyü

Resim
TANITIM: Peder Flanagan, ABD'nin Omaha Eyaleti'nin yirmi mil batısında kurmuş olduğu köyde zenci, Çin'li, Yahudi, Budist ve daha pek çok ırk ve dinden çocuklar, onun gözetimi ve bakımı altında yan yana kardeşçe yaşamıştır. Hiçbiri arasında asla herhangi bir ayrım söz konusu olmamıştır.....

Oscar Wilde: Mutlu Prens

Resim
TANITIM: Büyük yazar Ocsar Wilde’in zengin düş gücünün ürünü olan masallar her ne kadar masal aleminde geçsede temellerini gerçek dünyadan alırlar. Toplumsal çarpıklıklar ve adaletsizlikleri çok güzel bir dille anlatan Ocsar Wilde, insanın yaşamını iyilik ve kötülüğün, bencillik ve paylaşımcılığın bir savaşı olarak görmüştür.

Natalie Babbitt :Ölümsüz Aile

Resim
TANITIM:   Issız bir ormanın ortasında, suyundan içene ölümsüzlük vaat eden bir pınar... Bu pınarın suyundan içerek ölümsüzlüğe kavuşan, ama nedense ölümsüz olmaktan pek hoşnut olmayan bir aile... Gün gelir pınarın başına bir genç kız gelir. Ölümsüz Aile, yani Tuck'lar, bu güzel kızın, pınarın suyundan içmesine engel olmak; akıp giden dünyanın, sürekli değişen bir doğanın parçası olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu kanıtlamak zorundadır. Ölümsüz Aile geçtiğimiz yirmi yıl içinde milyonlarca çocuğa ulaştı; birçok dile çevrildi, hem Amerika'da hem de Avrupa'da okullarda okutuldu. Çocuk edebiyatının bu unutulmaz klasiği, nihayet Türk çocuklarının beğenisine sunuluyor.

F.H.Burnett: Küçük Prenses

Resim
TANITIM:  Annesini hiç tanımamış olan Sara Crewe görgülü, terbiyeli ve hanım hanımcık bir kızdır ve âdeta bir prenses gibi yetiştirilmiştir. Hâli vakti yerinde olan babası onu İngiltere'ye yatılı okula göndermeye karar verir. Ancak bir gün Sara çok sevdiği babasını kaybettiğini öğrenir ve dünyası başına yıkılır. Üstelik bir anda beş parasız kalmıştır ve hayatın gerçekleriyle yüzleşmek zorundadır. El bebek gül bebek yetiştirilmiş Sara karşılaştığı zorlukların üstesinden gelebilecek midir?

John Steinbeck: Gazap Üzümleri

Resim
Yazar : John Steinbeck Yayın Evi : Sel Yayıncılık Sayfa Sayısı : 556 Baskı Yılı : 2015 Dili : Türkçe Konusu : John Steinbeck'in tartışmasız en büyük eseri olan ve ona Pulitzer ödülünü kazandıran Gazap Üzümleri, 1939'da ilk kez yayınlandığında şok etkisi yaratmış ve büyük tartışmalara yol açmıştı. Tüm dünyayı etkileyen "Büyük Buhran" döneminde, tarımın kapitalistleşmesi ve krizler yüzünden yoksullaşan ve mülksüzleşen yığınların ayakta kalma mücadelesinin anlatıldığı bu destansı romanda Steinbeck, açlık, sefalet ve zorbalık yüzünden evlerini terk edip yollara düşmek zorunda kalan binlerce işçi ailesinden birine odaklanıyor.   Boşa çıkan umutların, hüzne dönüşen sevinçlerin arasında insanlığın direncini ve onurunu çarpıcı bir dille anlatan, kapitalizmi iliklerine kadar eleştiren Gazap Üzümleri, 20. yüzyılı n en önemli eserlerinden biridir.