Emilly Bronte : Uğultulu Tepeler / Wuthering Heights


TANITIM: 19. yüzyıl İngiliz edebiyatının önemli kadın yazarlarından biri olan Emily Bronte'nin ilk ve tek romanı Uğultulu Tepeler, kırık olduğu kadar marazi de olan bir aşk hikâyesi etrafında gezinerek kadın ve erkek, insan ve doğa, aşk ve ölüm, sadakat ve ihanet, hakikat ve yalan gibi ikilikleri kendine özgü bir dille işliyor. Gotik roman türünün başarılı örneklerinden olan Uğultulu Tepeler, karanlık ve puslu evleri, içinde türlü arzuların, tutkuların ve düşüncelerin boyattığı odaları, ter içinde uyanılan kâbusları anlatırken, gerçekçiliği elden bırakmayan bir strateji izliyor. Bu dünyada her şey olanca karmaşıklığına rağmen son derece yalındır. İstekler çözülür, arzular geri çekilir, geriye uğultusuyla yabani bir doğa, sızılı bir yalnızlık ve aşktan taviz veren bir ruh hali kalır: Hem bu ne biçim aşk böyle, sonsuz aşkın bir kar fırtınasına bile dayanamadı! Yaz günleri, ay gökyüzünde parladığı sürece, biz de yataklarımızda rahatça uyuduk; ama kışın ilk fırtınasıyla hemen başını sokacak bir yer arıyorsun. Emily Bronte, kar fırtınasına dayanamayan güneşli aşklardansa soğukları, rüzgârları göze alan bir aşk anlayışından yana atıyor zarını, acıyı ve yalnızlığı göze almak pahasına... 








                                                                                        YORUMUM


Yazarın  tek bir romanı var . Çok genç yaşta vefat etmiştir, yalnızca 30 'una kadar yaşamış. Evde eğitim görmüş ve dar bir çevrede büyümüş. Bunları açıklamamın nedeni, kitaptaki karakterlerin tasvirleri beni çok şaşırttı. İnsanların iç dünyasını çok iyi gözlemlemiş ve romanda adeta onları canlandırmış. 
Karamsar ve fazlasıyla gerçekçi bir kurguya sahip olmasına rağmen kitap sizi o dünyaya sürüklüyor. 
Hikaye, Heathcliff ve Catherine ile oluşan ilişki üzerine kurulmuş. Heathcliff  , yetim bir çocuk. Catherine'nin babası onu bulup eve getiriyor. Bir tek Catherine ona yakınlık gösteriyor. İkisi de bencil bir yapıya sahip o yüzden çok iyi anlaşıyorlar. İleriki yaşlarda bu sevgi kırıntısı, Heathcliff 'in acımasız dünyasına sızacaktır ve o her ne kadar istemese de Hereton bu sevgi kırıntısından nasibini alacaktır. Heathcliff , en son farkına varıyor ki her ne kadar da Uğultu Tepeler'de nefret saçsa da kader kendi yolunu çiziyor ve sevgi kazanıyor. Yazar, onun da ruhunu huzura kavuşturuyor. Çok güzel bir roman , tavsiye ediyorum.

"Aklı başında bir kimse, dostluk konusunda kendi kendine yetmeli."
"Bu canı cehenneme gönderip yaradanı cezalandırmış olmaktan büyük zevk duyacağım!"
"Ben Heathcliff'im Nelly... O her zaman benim ruhumda..."
"Bana yaptıklarının hepsini affediyorum. Katilimi seviyorum ben..."


                                                                          Sevgilerle, @kitapdiari




                                                                                 MY REVIEW



The author has only one novel. She died at a very young age, lived only 30 years. She was educated at home and grew up in a narrow environment. The reason why I  explain that, the descriptions of the characters in the book amazed me. She has observed the inner world of people very well and almost animated them in the novel. Despite its pessimistic and highly realistic fiction, the book is dragging you into that world.  
The story is based on the relationship between Heathcliff and Catherine. Heathcliff is an orphan. Catherine's father finds him and brings him home. Only Catherine is close to him. Both of them are very selfish, so they get along very well. This love affair at a later age  will leak at Heathcliff's ruthless world and although he does not want it, Hereton will get some of this piece of love.Heathcliff  is finally aware that even though he hates the residents of the Wailing Hills, fate draws its way and the love gains . The writer, at the end give peace to the spirit of Heathcliff 
A very nice novel, I advice you.

"A man in his right mind is self-sufficient in friendship."
I will have great pleasure in sending this spirit to the hell so I could punish the God! "
"I am Heathcliff Nelly ... He is always in my soul ..."
"I forgive all that you have done to me.I love my killer..."


                                                                           Sincerely, @kitapdiari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim