Lev Tolostoy: İvan İlyiç'in Ölümü


TANITIM:

 “Evet, hastalık başlangıcı. Böğrümü çarptım, o gün ve sonraki gün yine eskisi gibiydim; biraz sızlıyordu, sonra arttı, sonra doktorlar, sonra bunaltı, sıkıntı, sonra yine doktorlar; durmadan gitgide, gitgide yaklaşıyordum uçuruma.”

İvan İlyiç’in Ölümü yargı sisteminin üst kademelerine doğru ilerlemiş, sosyetede kendine bir yer edinmek için çabalamış İvan İlyiç’in birdenbire ölümlü gerçekliğiyle, faniliğiyle karşı karşıya gelmesini anlatır. Bireyin ölümü Çarlık Rusya’sının da ölümüdür bir yandan. Fakat Tolstoy’un bu eserinde sadece ölümlerin hikâyesi yoktur; zarif, nükteli ve tedirgin edici bir toplum eleştirisi, dağılan, çöken bir şeylerin haberi ve yeniyi arayışların müjdesi de görülür.







                                                                                YORUMUM


Hayat, ölüm, kayırmacılık,hırs,ikiyüzlülük ve iç hesaplaşma ile ilgili çok güzel bir roman. O zamanın Rusya'sındaki bir burjuvanın hayatındaki yükselişini görüyoruz. Ailesinin Anka kuşu olan İvan İlyiç, istediği hayata adım adım ulaşıyor. Her şey olması gerektiği gibi ilerliyor. Karısıyla evlenmesi gerektiği için evleniyor. Aralarında sorunlar çıkınca bundan kaçınmanın yollarını buluyor. Nihayet tanıdık vesilesi ile de iyi bir mevkiye geliyor. Ufak bir ev kazası ile bu düzen sona eriyor. Azar azar başlayan ağrılar onun hayatını cehenneme çeviriyor. Doktorlardan çare umuyor ama kısa sürede onların onun hastalığına çare bulamayacaklarını farkına varıyor. Çevresindeki sağlıklı insanlardan nefret ediyor. Kimse ona merhamet göstermediğine inanıyor. Sadece uşağı Gerasim'e güveniyor. Ölümle yüzleşmek onun için hiç kolay değil. Hastalıkla yüzleşirken  bütün psikolojik evrelerden geçiyor: şok,inkar,öfke, pazarlık, depresyon, kabullenme ve mücadele evresi. 
Hastalığın sebebini bulmaya çalışıyor. Hayatını gözden geçiriyor ve kendi kendinin yargıcı oluyor. Nerede hata yapmıştı da Tanrı onu cezalandırmıştı. Kendi hayatını gözden geçirirken anlıyor ki çocukluğu dışında mutlu olduğu bir hayatı yok. Ölümü kendine yakıştıramıyor. Ona göre ölüm başkaları için. Gerasim'in hayata bakışı onu sakinleştiriyor. Uşağına göre, her şey olması gerektiği gibi oluyor, bizim buna isyan etmemizin anlamı yok.
Doktor- hasta ilişkisi de çok ilginç. Hasta, onların davranışlarını mahkemedeki avukatların yapmacık davranışlarına benzetiyor. İvan İlyiç'e göre, onların hastanın halinden anlamadıklarını ve gerçekleri açıklamadıkları için güvenmiyor. Bu kitap daha sonra bazı doktorlar için öğretici olmuş.
İlginç değil mi ? Hayatımızda da başımıza kötü bir şey gelse hemen nerede yanlış yaptığımız arayışına giriyoruz. Halbuki, bu olay bize bir şeylerin farkına varmamız için oluyor. Hastalık sadece bir semptomdur. Gerçekten hayatınızı anlamlı yaşıyor musunuz, bunun farkına varmalısınız. 
Eğer  İvan İlyiç'i  o dönemin hasta Rusya'sı olarak görürsek her şey daha da ilginç hale geliyor. Tolostoy, bu kitabı 1886'da yazmış. Çarlık Rusyası'nın son yılları. Yapılmaya çalışılan hukuki düzenlemeler, gerçek sorunlara çare olamamış. Rusya'nın hastalanma sebeplerini irdelemeye çalışmış. Tavsiye ederim.

"Yakından tanınan birinin ölmüş olması, onu tanıyan herkeste ben değil o öldü diye bir mutluluk duygusuna da yol açtı."
"Kör bağırsak değil, böbrek değil konu, hayat ve ... ölüm. Evet, hayat bitti ve işte gidiyor, gidiyor ve onu durduramıyorum."
"Hepimiz öleceğiz. Neden biraz çabalamayalım? demişti Gerasim bu çabanın ona yük gelmediğini, ölen bir insan için çaba harcadığını ve vakti gelince birinin de onun için aynı şeyi yapacağını umut ettiğini anlatmak için."
"Bütün diğer insanlardaki sağlık, güç, yaşam coşkusu incitiyordu İvan İlyiç'i; sadece Gerasim'deki güç ve yaşam coşkusu sinirlendirmiyor, ama teselli ediyordu."


                                                                             Sevgilerle, @kitapdiari




                                                                            MY REVIEW



It is a very beautiful novel about life, death, favoritism, greed, hypocrisy and internal reckoning. At that time we see the rise of a bourgeois in Russia. İvan İlyiç is the Phoenix of his family, he is reaching step by step the life he wantsEverything is going as it should be. He is getting married because he should be married. When problems arise between them, he finds ways to avoid it. Finally, he has a good position by his acquaintances. This order ends with a small house accident. The pain that starts gradually  makes his life hell. The doctors give hope for cure, but in a short time he realizes they will not find a cure for his illness. He hates healthy people around him. He believes that nobody  has compassion for him. He only trusts Gerasim. Facing death is not easy for him. When faced with the disease, he goes through all the psychological stages: shock, denial, anger, bargaining, depression, acceptance and struggle. 
He's trying to find out why he is ill. He reviews his life and becomes his own judge. Where he made mistakes and God punished him. As he reviews his own life, he understands that there is no life that is happier than his childhood. Death does not suit him. According to him, death is for others.  Gerasim's life view makes his calm. According to his servant, everything happens as it should be ,there is no point in rebelling against this. 
The doctor-patient relationship is also very interesting. The patient likens their behavior to the conduct of the lawyers in the court.According to Ivan Ilyich, they do not understand the patient and he does not trust them because they do not explain all the facts. This book later became a tutorial for some doctors.
It is interesting, is not it ? In our life, if something bad happens to us, we are immediately looking for where we have made it wrong. However, this event is for us to realize something. The disease is just a symptom.You must realize whether  you really live your life meaningfully
Everything becomes even more interesting if we see Ivan Ilyich as sick Russia at the time. Tolstoy wrote this book in 1886. The last years of Tsarist Russia. The legal regulations that are being tried, can not cure real problems.  He tried to investigate the causes of illness of Russia . I advise you.

"The fact that a close acquaintance is dead has led to a feeling of happiness,  because he died not me."
"It's not the blind intestine, it's not the kidney, it's life and ... death." Yes, life is over and  it goes, it goes and I can not stop it. "
"He said, 'Why do not we try hard?'. Gerasim told us that this effort did not burden him, that he was making efforts for a deceased person, and that he hoped someone would do the same for him in time."
"Ivan Ilyich was hurt  by health, power, life enthusiasm in all other people; he did not just stir up the power and life enthusiasm of Gerasim, but comforted from him. " 

                                                                                    Sincerely,@kitapdiari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim