Jean P. Sasson : Sultana (1. kitap)



TANITIM: İnsan hakları konusunda biraz olsun bilinçli kişiler, bu kitabı etkilenerek okuyacaklardır. Bu çok özel öykü, Suudi Arabistan'da çiğnenmekte olan insan haklarıyla, en zengin ailelerde bile erkekler tarafından kadınlara benimsetilen gerçek rolün anlaşılmasını sağlayacaktır. Örnek oluşturacak kadar cesur bir kadının yazdıklarının etkisi, öykü okunup bittikten sonra uzun süre kalacaktır.Sultana, inanılmaz bir servet içinde dünyaya gelmiş bir Suudi Arabistan prensesidir. Üç kıtada çeşitli mülkleri, özel jeti, paha biçilmez takıları olan bu kadın, aslında altın bir kafes içinde yaşamaktadır. Kendi yaşamını denetleme hakkı bulunmayan Sultana, babasının, kocasının, oğullarının ve ülkesinin tutsağıdır. 13 yaşında evlenmeye zorlanan genç penceresiz bir hücrede kapalı tutulan kadınlar vb. başka ülkelerde insan haklarına saldırı olarak nitelendirilirken, bu tür durumlar burada gündelik, sıradan olaylar olarak yaşanmaktadır. Krala yakın soylu bir ailenin üyesi olmasını göze alan Sultana, dini liderler tarafından yakalanıp ölüm cezasına çarptırılma korkusuyla kimliğini saklamak onun aracılığıyla kara çarşaf ardındaki gerçekleri öğrenmemizi sağlar. Jean Sasson, bir bestseller olan "Kuveyt Tecavüzü" adlı kitabın yazarıdır. On yıldan uzun bir süre Suudi Arabistan'da sıradışı olmuştur. Yazar, halen Avrupa, Orta Doğu ve ABD arasında bir yaşam sürmektedir.
                                       YORUMUM

Sultana , bir prenses ama maalesef S. Arabistan 'da doğmuş. Her ne kadar ayrıcalıklı ailenin en son kızı olsa da  onun gözlerinden bu ülkede kadın omanın nasıl bir his olduğunu anlıyoruz. Çok erken yaşlarda babasının tek değer verdiği varlık kardeşi Ali olduğu anlaşılıyor. Ne yaparsa yapsın babası kızlarını arka planda görmekte. Ali şımarık bir çocuktur. Sultana devamlı her şeyi sorgulamakta ve aslında kendi kendine karar vermekte. Her ne kadar prenses olsa da çok da fazla ayrıcalığı yok. Babası onu Kerimle evlendiriyor. Sultana 'nın bir oğlu ve kızları oluyor. 
Çok ilginç bir kitap. İliklerime kadar çaresizliği hissettim ve bu kadın ayrıcalıklı bir ailede yetiştiriliyor. Ya sıradan bir ailenin kızı olmak acaba nasıl bir duygu bilmek bile istemiyorum. Çocuklarımın Türkiye 'de doğup büyümesi bir ayrıcalıktır. Atatürk' ün yaptığı devrimler ,özellikle kadınlar için, benim için daha da anlamlı. Okumanızı tavsiye ederim.

                                                                   Sevgilerle, Uçurtma

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim