Alfred Adler: İnsan Tabiatını Tanıma
TANITIM: Alfred Adler, büyük yankı uyandırmış bu kitabında, can alıcı bir soruna parmak basmıştır: insan kişiliğinin gelişmesinde aşağılık duygusunun ve bu duyguyu gidermek için gösterilen çabaların önemi. Aşağılık duygusuna kapılan çocuk, belli bir davranış kalıbını benimsemekte ve bu davranış kalıbı onun bütün kişiliğine biçim vermektedir. Böylece, toplum içerisinde hem kendilerine hem de çevrelerine zarar veren ve toplumun uyumlu bir şekilde işlemesini engelleyen bazı insanlar çıkmaktadır ortaya. Bu gibi kimselerle karşılaşınca onlara kızarız, alınırız, güceniriz. Oysa bu öfkelerin hiçbir anlamı yoktur. Çünkü kendi içimize bakmayı biliyorsak bu sinirlendirici özelliklerin en azından kısmen bizde de bulunduğunu görmezlikten gelemeyiz. Sorunlar, temeldeki psikolojik gerçeklerden kaynaklanmaktadır. Toplumda uyumlu bir evliliğin, mutlu bir aile hayatının, huzurlu bir iş çevresinin, sürekli bir arkadaşlığın, sağlam bir dostluğun bu derece az olması, büyük ölçüde, bu psikolojik gerçekleri bilmemekten ileri gelmektedir. Alfred Adler’in önemi de, işte bu noktada ortaya çıkmaktadır.
Alfred Adler (1870-1937) çağımızın en önde gelen psikologlarından biridir. Meslek hayatının ilk yıllarını Viyana’da geçirmiş ve 1910 yılına kadar Sigmund Freud’la birlikte çalışmıştır. 1910-1911 yıllarında Freud çevresindeki gruptan ayrılıp bazı noktalarda tamamen farklı yeni bir sistem ortaya atmıştır. Bireysel Psikoloji adını verdiği sistemini kamuoyuna yaymak için Avrupa ve ABD’nin birçok kentinde sosyal hizmet görevlilerine, öğretmenlere, doktorlara ve halka konferanslar veren Adler, “çocuk yönetimi” klinikleri de kurmuştur. Herkesin anlayabileceği sade ve açık bir üslupla kaleme alınmış, birçok dile çevrilmiş ve tekrar tekrar basılmış eserleriyle çağımızın en çok okunan psikologlarından olan Alfred Adler’in yayımlanmış kitaplarından bazıları şunlardır: The Neurotic Constitution (1917); Study of Organ Inferiority and Its Psychical Compensation (1917); Practise and Theory of Individual Psychology (1927); Problems of Neurosis (1929); The Science of Living (1929); The Pattern of Life (1930); Social Interest (1939).
Kişisel Gelişim Kulübünün tavsiyesi üzerine kitabı aldım ve okudum. Fikirleri çok ilgimi çekti çünkü 1920 lerde yazılmıştı. İnsanın kişiliği üzerine tespitlerde bulunmuş. Özellikle çocuğun psikolojisi üzerinde çok iyi çalışmalar yapmış. Ailenin önemini üzerine vurgu yapmış. Sosyal çevrenin öneminin üzerine durmuş. Daha çok Psikoloji üzerine çalışanlara tavsiye ederim.
Yazar bize başkaları hakkında ahlaki yargılar vermekten kaçınmamızı öğütlüyor.
"Ruhsal hayatın yapısını belirleyen en önemli etkenler, ilk çocukluk günlerinde oluşmaktadır."
"İnsan tabiatını gerçekten bilmek isteyenler, ancak kendini başkasının yerine koyabilme, başkalarının duygularını ve heyecanlarını paylaşabilme yetenekleri ile insanların değerini ve önemini fark edenler, yani kendileri de ruhsal bunalımlar geçirmiş olanlar ya da başkalarının ruhsal bunalımlarını tam olarak anlayabilenlerdir."
"Herhangi bir çocuğun davranışında genellikle çevrenin yankılarını bulmak mümkündür."
"Sevgi duygusunun yeterince gelişmemiş olduğu bir aile içerisinde büyüyen bir çocuğun herhangi bir şekilde sevgi göstermesini sağlamak güç bir iş olacaktır."
"Erkekçe" ve "kadınca" karakter özelliklerinin farklılaşmasını haklı gösterebilecek bir neden yoktur.
"Nedense, bir kızın dünyaya her zaman için kulağında çınlayan bir önyargı ile geldiği, bu önyargının onu kendi değerine inanmaktan alıkoyduğu, kendine güvenini kırdığı, değerli şeyler yapabilmek umudunu kökünden yıktığı çoğu zaman gözden kaçmaktadır."
İlginç tespitler değil mi? Eğer ilginizi çektiyse tavsiye ederim.
Sevgilerle,Aygül Demir
Yorumlar
Yorum Gönder