Albert Camus : Yabancı / The Stranger


TANITIM: "Albert Camus"nün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan "Yabancı", aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir "varlık"ın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi "Meursault", bir simge kahraman değildir, "adı" olmayan bir "Yabancı"dır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camus'yle buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. "Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir," der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir.

                                                         




                                                                       YORUMUM

Cezayirli bir yazar ve ilk defa bir kitabını okudum. Kahramanların davranışları yalın bir şekilde anlatılmış. Baş kahramanın ismini herhalde bir kere okudum. Duygusallık yok ve fazla tasvir yok. Kahramanımız çevresindeki gelişen olaylara tepkisiz sanki bir yabancı. Devamlı kendisinin yanlış yapıp yapmadığını sorguluyor ve hareketleri mekanik. Çevresindeki insanları dinliyor ve ne istiyorlarsa yapıyor. Hayattan bir bıkkınlık ve vazgeçiş hissettim çünkü ona yapılan suçlamalar hakkında pek bir şey yapmıyor. İlginç bir yazar. Tavsiye ederim.


                                                                   Sevgilerle, Aygül Demir




                                                            MY REVIEW



The writer is Algerian  and for the first time I read one of his book. The behaviors of the heroes are described in a simple way.  I guess I read the name of the main character only once. There is no sense of emotion and no much description . Our hero is unresponsive to developing events around like a stranger. He is constantly questioning whether he is doing it wrong and his movements are mechanical. He listens to people around him and does whatever they want. I felt a bit of a boredom and abandonment to his life because he does not do much about the charges against him. 
The writer is interesting. I advise.

                                                                     Sincerely,Aygül Demir

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim