Barış Bıçakçı : Seyrek Yağmur


TANITIM: Bir pazar sabahı Rıfat günlerin aynı kaba damlamadığını fark etti. "Günler damlıyor ama aynı kaba değil," dedi. Gökyüzüne baktı: Boştu. Hiç bulut yoktu, aslında hiçbir şey yoktu. Çağımızın çıplak güneşi her şeyi yok etmişti, enginliği, bulutları ve kuşları… Maviyi bile yok etmişti, sonra da sırasıyla diğer renkleri, bazı sesleri, kelimeleri ve anlamları. İnsan bu yoklukta yeni bir şey söyleyemez, olsa olsa kendini tekrar ederdi.


Rıfat, zamanımızın bir kahramanı gibi, bir niteliksiz adam gibi, bir aylak adam, bir lüzumsuz adam gibi, bir "R." gibi, geziyor hayatın içinde. Hayat, arada Rıfat'ın dükkânına da uğruyor. Rıfat, filmleri, kitapları, hayalleri, fikirleri, dertleri, mes'eleleri de geziyor. Ortaya sorulmuş soruları üzerine alınıyor, bazı. Neyin peşinde bu adam?



Rıfat, bir hikâyenin içinde midir, anlamaya çalışıyor, insanın bir hikâyenin içinde olduğunu anlamasının yolunu arıyor… Seyrek yağmura şemsiye açılır mı? 








                                                                                       YORUMUM


"Kitapağacısabitfikir" kulübünün tavsiyesi üzerine kitabı okumaya karar verdim. İlginç bir düşünme şekliyle karşılaştım. İnsan yaşadığı hayatta ne kadarını sorguluyor bilmiyorum ama Rıfat ufak tefek şeyleri bile fark etme gayreti içinde. İnsan var olduğunu nereden anlıyor ? Herhalde yaşadığı olaylar ve etrafındaki insanlar ona var olduğunu hatırlatıyor. Tavsiye ediyorum.

"Söz edilecek bir "ben" kaldı mı ?" diye soruyor şairlere. " Dayatılacak bir ben yoksa söz edilecek bir ben de yoktur. Hanginiz kanserleşen bir ego olarak değil de, sıradan, alçakgönüllü bir varoluş olarak kendinizi dayatabilirsiniz ? Modern şiir şairin kendisini dayatmasıyla ortaya çıktı ama günümüzde bu eylemi sadece iktidar budalası siyasetçilere özgülüyoruz."
"Geçmişin insanı hem var ettiğini hem de yok ettiğini söylerken haklıydınız."
"Başımızda bir tanrı istemiyorsak, eksiği bizim tamamlamamız, kendimizi geliştirmemiz lazım."
"Bir eksiklikten doğan tanrı fikri daha baştan sakat bir fikirdir. Eksiklikten değil; bütünlükten, tamlıktan doğmalıdır tanrı fikri."



                                                                          Sevgilerle, Aygül Demir

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim