Ayşe Kulin : Kördüğüm (2. Kitap)


TANITIM: “Hayatım, beni cehenneme savuran bir rüzgârla altüst olmuştu, böyle olmasında ne suçum ne de katkım vardı. Etrafımda neler dönüyor, bilmiyordum.
Fakat tuhaf bir şekilde içinde bocaladığım çaresizlik duygusu giderek mücadele ruhuyla yer değiştiriyordu…”
 Esrarengiz bir kaza sonucu bellek kaybı yaşayan, bu nedenle  “Gizem” adıyla anılan genç kadının tek bir isteği vardır: 
kendi gerçeğine ulaşmak…
 Bir süre hastanede kaldıktan sonra özel bir kliniğe yatırılan Gizem, bu kapalı ortamda, hayal bile edemeyeceği travmalar yaşamış genç bir kadınla ve onunla özel olarak ilgilenen doktor Orhan’la ilişki kurar. Zamanla kendinde unutuşun o sımsıkı kilitli kapısını aralayacak gücü bulan Gizem, hatırladıklarıyla kumpaslar, entrikalar ve rastlantılarla örülü, Türkiye’de yaşanan bu karmaşık günleri de içine alan esaslı bir kasırgaya kapılmış gitmekte olduğunu görecektir.
 Kördüğüm, hayatının hassas bir evresinde, günümüzün acımasız çarkları arasına sıkışmış genç bir kadının yaşadıklarını çarpıcı bir “geri dönüş” hikayesiyle anlatıyor. Ayşe Kulin çok sevilen Kanadı Kırık Kuşlar’da olduğu gibi, ülkesinin çalkantıları ile sarsılan ama tutkularına da sorumluluklarına da sahip çıkan genç bir kadının ayakta kalma mücadelesini gözler önüne seriyor.


                                                                                        YORUMUM

Bir söyleşisinde Ayşe Kulin demişti ki : "Kanadı Kırık Kuşlar" kitabından sonra daha hafif konulu bir kitap yazıyorum. Evet, hikaye daha kısa ama bir o kadar da düğüm düğüm. Bir katmanı kaldırıyorsunuz altından iki üç tane soru işareti daha çıkıyor. Türkiye'nin yakın tarihinde geçen bir roman. Suriye ile ilgili gizemli bir çip, İŞİD ile ilgili ilginç bilgiler, Polis teşkilatındaki bilinmezlik vs. Günümüzdeki  olaylara farklı bir bakış açısı ile bakacaksınız. Gizem'in erkek arkadaşı konusundaki son düğümü de çözmesi içimi ferahlattı. Sizin için son bir düğüm bıraktım. Tavsiye ederim.
"Evet polis teşkilatındansın da, bu bana yetmiyor. Hangi tarafın adamısın? Hangi tarikatın kulusun? Kimin piyonusun? Devletin mi? Devlet içindeki devletin mi?"
"Sağlıklı bir genç kadınmışım ... kız değilmişim yani, bunu kafama kaktılar kibarca..."
"Yaşımız ilerledikçe, sosyal kodlarımız gibi karakterlerimizin de benzeşmediğini görüyorduk ama bu farklılıklar bizim sıkı arkadaş olmamızı engellemiyor, tersine ikimizin de dünyaya daha geniş açıdan bakmamıza vesile oluyor, empati duygumuzu geliştiriyordu."
"Biz gençler, hayatlarımızın günlük dertleriyle boğuşurken bastığımız zeminin kaydığını, bizi bir başka anlayışa evirmek üzere müthiş bir toplum mühendisliği yapılmakta olduğunu göremedik."

                                                                       Sevgilerle, Aygül Demir














Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim