Franz Kafka : Dava / The Trial


TANITIM: Birisi Josef K.'ya iftira atmış olmalıydı. 

Yanlış bir şey yapmadığını bildiği halde bir sabah tutuklanmıştı. Bayan Grubach'ın aşçısı her sabah saat yedide ona kahvaltısını getiriyordu. Bayan Grubach onun ev sahibesiydi ama ne hikmetse o gün ortalarda yoktu. Daha önce böyle bir şey yaşandığını hiç hatırlamıyordu. K.; yastıktan başını kaldırmadan, hemen karşı taraftaki binada yaşamakta ve alışılmadık bir merak içerisinde kendisini izlemekte olan yaşlı kadına bakarak bir süre daha bekledi. Hem karnı acıkmış hem de canı sıkılmıştı. Daha fazla dayanamadı ve zili çaldı. O daha zili çalar çalmaz kapıya vuruldu ve hemen sonra bir adam girdi odaya. 


Adamı daha önce bu evde hiç görmemişti. Zayıf ama sağlam yapılı bir adamdı. Üzerinde vücudunu sıkıca saran siyah bir takım elbise vardı. Tam olarak ne işe yaradığını bilmese de oldukça kullanışlı görünen çok sayıda cebe, tokaya, düğmeye ve bir de kemere sahipti bu elbise.


"Siz de kimsiniz?" diye sordu K., yatağında yarı doğrularak. 
Adam, bu şekilde içeri girmesi son derece doğalmış gibi soruyu duymazdan gelerek, "Zili mi çaldınız?" diye sormakla yetindi.





                                                                            YORUMUM



Tiyatro müdavimleri olarak "Joseph K"'ye gideceğiz. O yüzden, gitmeden önce "Dava" 'yı okumaya karar verdik. Kafka'nın kitaplarını okumak biraz zor oluyor. Joseph K. nin bir davası var ama ne hakkında olduğunu hiçbir zaman  öğrenemiyoruz. Sonunda, hukuk sistemi hakkında az da olsa bir fikir sahibi oluyoruz. 1912'de yazılmış bir kitap. Bu dönemdeki bürokrasiyi yansıtmış. Hukuk sisteminde bir hiyerarşi var ama tam olarak anlaşılamıyor. Bilgi akışı genelde, memurlar tarafından sağlanıyor. En son rahiple olan konuşmasından sonra, bu olayların göründüğü gibi olmadığı geldi aklıma. 
Eğer metafor arayacak olursam bana göre, Joseph K 'nin hayatı monoton ve bir gün kendisini sorgulamaya başlıyor. Aslında "davası" kendi iç dünyasının sorgulaması. Bir gün uyanınca kendi hayatını sorgulamaya başlıyor ve neyin eksik olduğunun peşine düşüyor. Başta bu sorulara kendisi cevap arıyor ama çıkmaza giriyor o yüzden sorunun cevabını bulmak için başka kişilerden medet umuyor . 
Kadınlarla olan yakın ilişkisi ,bana göre, biraz içgüdüsel olarak hareket ediyor, oyalanmak için yapıyor. Hiçbir şey onu tatmin etmiyor, kimseye güvenmiyor ve şüphe içinde hareket ediyor. Nedense ressam bana bilinçaltımızı hatırlattı. Tavan arasında her şeyden uzakta, sadece resimler çizmesi ve K. ' ye çok fazla seçeneğinin olmadığını söylemesi. K. ,iş adamının davranışlarından rahatsız oldu çünkü o da geleceğini başkasının eline bırakmıştı. "Avukatlar", aslında burada bizim adımıza karar veren insanlar. En sonunda "hapishane papazı" ile olan sohbet, bana göre kendisiyle hesaplaşmasıydı. Kendi hayatını ele alması için bekçiyi ( alışkanlıklar, ön yargılar ve bize dayatılan kurallar) geçmesi gerektiğini anladı çünkü o bekçiyi oraya kendisi dikmişti. Şimdi daha da ileriye gidiyor ve diyorum ki bence, "ölüm" burada Joseph K. 'nin yeniden doğuşudur. 

"Zaman ilerledikçe insan avukatına iyice bağımlı hale geliyor."
"Tanımadığın insanlardan çok şey bekliyorsun", dedi rahip onaylamayarak.
"Burnunun dibindeki şeyleri bile göremiyor musun?"diye bağırdı rahip.
"İlkinde adamı "o anda" içeri alamayacağını söylüyor. Sonuncusunda ise bu kapının yalnızca kendisine tahsis edilmiş olduğunu."
"Mahkeme senden hiçbir şey istemiyor. Geldiğinde seni kabul ediyor, gitmek istediğinde buna izin veriyor."
"Bu zamana kadar dünyaya dört elle sarılmaya çalıştım hem de hiçbir kıymeti olmayan şeyler uğruna. Bu büyük bir hataydı."

                                                                        Sevgilerle, @kitapdiari





 MY REVIEW


We will go to "Joseph K" as theater goers. That's why we decided to read "The Trial" before we go. Reading Kafka's books is a bit difficult. Joseph K. has a trial , but we never know what it is about. In the end, we have a little idea about the legal system. It's a book written in 1912. He reflected the bureaucracy in this period. There is a hierarchy in the legal system, but it is not fully understood. The flow of information is usually provided by officials. After his talk with the priest,  it is clear to me  that these events are not as they seem. 
If I were to search for metaphors, Joseph K's life is monotonous and one day he starts questioning himself. In fact, "the trial" is the questioning of his inner world.  One day he wakes up and begins to question himself and pursues what is missing. He is looking for answers to these questions at first himself but comes to  the dead end so he expects other people to find them  for him. The close relationship with women is, to me, a little instinctive to make a distraction. Nothing satisfies him, he does not trust anyone, and he moves with suspicion. The painter reminded me of our subconscious. Far from everything in the attic, just paintings and telling K. that you do not have too many options. K. was disturbed by the business man's behavior because he also had left his future to someone else's hand. "Lawyers" are actually people who decide our step here. Finally, conversation with "prison chaplain", it was his own settlement. He understood that he had to go through the guard (habits, prejudices, and rules imposed on us) to take care of his own life because he put that guard there himself. Now I go further and I say that "death" is here the rebirth of Joseph K.

"As time progresses, human  becomes very dependent on the lawyer."
"You expect a lot of people you do not know," said the priest, disapprovingly.
"Can not you even see things under your nose?" shouted the priest.
"At first he says" he can not get in. And in the end he said , this door is only assigned to him."
"The court does not want anything from you. It accepts you when you arrive, it allows you to go whenever you want. "
"Until this time I tried to hold the world with all hands and for the things that have no value. It was a big mistake. "

                                                                            Sincerely, @kitapdiari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Serpil Ciritçi : Kuantumun Gücü

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim