Tolstoy : İtiraflarım / A Confession

TANITIM: Bir seyyahla, onun çölde karşılaştığı yırtıcı hayvanları anlatan o şark masallarını kim bilmez ki. Seyyah, hayvandan kurtulmak için susuz bir kuyuya atar kendini. Orada, kuyunun dibinde bir ejderha görür. Onu yutmak için ağzını açmıştır. Yırtıcı hayvan tarafından parçalanmamak için yukarıya çıkmaya cesaret edemezken ejderha tarafından da yutulmamak için aşağıya atlayamayan bu zavallı, kuyunun duvar taşları arasındaki bir dalı yakalar ve ona sımsıkı tutunur. Elleri uyuşur ve az sonra, her iki tarafta bekleyen felaketin kucağına düşeceğini hisseder, ama hala sımsıkı yapışıp durmaktadır dala. O sırada biri beyaz biri kara iki farenin onun tutunduğu dalın çevrisinde dolaşıp dalı kemirmekte olduklarını görür. Birkaç dakikası vardır. Dal kopacak ve o da canavarın ağzının içine düşecektir. Seyyah bunu görür ve kurtulma şansının olmadığını bilir. ama havada debelendiği sürece, çevresine bakınmaktadır. Çalının yapraklarından bal damlaları görür. Dilini uzatıpbunu yakalamaya koyulur. işte ben de aynı, beni parçalamaya hazır olduğunu bildiğim halde, hayatın dallarına tutunuyorum ve bu azaba niye düştüğümü bir türlü aklım almıyor ve şimdiye kadar bana teselli vermiş olan balı emmeyi deniyorum. Ama bal bana tat vermez oldu artık; beyaz ve siyah fareler gece gündüz tutunduğum dalı kemirmekteler...








                                                                                          YORUMUM

Kitap 1884'te yayınlanmış. Tolstoy, bu kitapta "yaşamın anlamını" arayış serüvenini yazmış. İlk önce dini anlamsız bulmuş çünkü ona göre iyi bir insan olmak için dinin öğretilerine gerek yokmuş. Edebiyatı daha önemli görmüş. O aralar çok yazmış çünkü o ve arkadaşları bunu yaparak diğer insanların hayatları daha iyiye gideceğine inanıyorlarmış. Bir süre sonra yazar,bunları da anlamsız bulmuş ve hayatın anlamı arayışı devam etmiş. Bilimsel çalışmaları, filozofları, Buda'nın öğretilerini ve diğer bilgileri araştırıyor ama tatmin olmuyor. Sonra farkına varıyor ki yaşamın anlamını rasyonel bir şekilde bulunamayacağını, onun yerine dini inancı sıradan insanların kabul ettiği gibi yaşamaya başlıyor. Tam diyorsun ki yazar artık hayatın anlamını buldu ama nafile biraz zaman geçince yine şüpheye düşüyor çünkü körü körüne dinin ritüellerine yerine getirmek anlamsız geliyor. Sonunda, yazar farkına varıyor ki dine göre, inanç daha önemli. Hayatını anlamlı yaşamak istiyorsan bir şeye inanman şart, ne olursa olsun. Eğer hiçbir şeye inanmazsan yaşamak için bir nedenin olmaz. Burada ateistlere atıfta bulunmuyor çünkü bana göre buradaki inanç dinle ilgili değil daha çok herkesin kendine göre dünyaya yaşam için bulduğu anlamı ifade ediyor. Bana göre biz enerjiden oluşuyoruz o yüzden daima evrende var olacağız. Kendimi doğanın bir parçası olarak görüyor ve bu dünyaya geliş sebebim tesadüf değil. Bu evrende sadece küçük zerreyim ama ayrılmadan önce mümkün olduğu kadar daha da genişleyip böylece yeniden evrene karışacağım. Hayatın anlamı konusunda soruları olan varsa  Tolstoy size bazı konularda ipuçları verebilir.Tavsiye ederim.

"Hayatın anlamı gelişimdir ve bu gelişimin sağlanmasıdır."
"Okumuşların ve bilgilerin temsil ettiği şekliyle akıl yoluyla elde edilen bilgi, hayatın anlamını inkar etmektedir."
"Şunu kabul etmek zorunda kaldım ki yalnızca inanç, insanlığın hayat sorularına cevap veriyor ve bunun sonucunda da yaşama imkanı sağlıyor."
 "Hangi inanç olursa olsun, inancın her cevabı, insanın ölümlü varlığına sonsuzluk anlamı veriyor; yani acılarla, fedakarlıklarla, ölümle yok olmayan bir anlam."
"Ruhunu kurtarmak için insanın Tanrı'ya benzer yaşaması gerekir.Hayatın bütün zevklerinden kurtulması, çabalaması, alçakgönüllülük göstermesi, sabretmesi ve merhametli olması gerekir. " 

                                                                            Sevgiler, Aygül Demir



                                                                                  MY REVIEW



The book was published in 1884. Tolstoy wrote in this book about his adventure of seeking the meaning of life. He first found religion meaningless because according to him to be a good person he did not need the teachings of religion. He saw literature more important. He wrote a lot because he and his friends believed that doing this would make others life better. After a while, the author found that meaningless and the search for the meaning of life continued. He is investigating scientific studies, philosophers, Buddha's teachings and other information, but again he was not satisfied. Then he realizes that the meaning of life can not be found in a rational way, but  begin to live religion like the  ordinary people  live. The author says that he has found the meaning of life, but in vain it becomes doubtful again because according to him it is pointless to blindly follow the rituals of the religion. In the end, the author realizes that belief is more important than the religion. If you want to live your life meaningfully, you have to believe in something, no matter what. If you do not believe anything, there is no reason to live. He does not mention this for  atheists  because I believe that believing is not about religion rather it means what for everyone means  to live in that world. To me, we are made of energy, so we will always exist at the universe. I see myself as a part of nature, and the reason why I come to this world is not coincidence. In this universe, I am only a little particle , but before I leave, I will expand as much as possible so that I will be back in the circuit again. If you have questions about the meaning of life, Tolstoy can give you tips on those issues. I advise.


"The meaning of life is development and the provision of this development."
"Knowledge acquired through intellect, as taught and represented by knowledge, denies the meaning of life."
"I have to admit that only beliefs respond to the questions of life of mankind, and as a result, it enables us to live."
"No matter what belief, every response of faith means eternity to the mortal existence of man;a meaning that is not destroyed by hunger, sacrifice, death."
"To save the spirit, man must live like God. Life must be rid of all pleasures, struggle, humility, patience and compassion."

                                                                       Sincerely, Aygül Demir

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim