Mirza Tazegül : Hayalini Arayan Kadın
Hayalini Arayan Kadın, bir arayısın ve mücadelenin romanıdır… Bir kadının önce kötülükle, sonra kendisiyle savasımı… koyu bir karanlıktan çıkıp dünyaya uyanısı…
“Hayatta problemler hep pusudadır. Bu problemler zayıf düstügümüzde domino tası gibi ardı ardına üzerimize çöker. Fakat sevinçler ve mutluluklar öyle degildir, onları biz emekle kazanır, adeta sürükleyerek sıraya dizeriz.”
YORUMUM
Kitabı çoktan bitirdim ama yorum yazmakta zorlandım. Nedenini bir türlü açıklayamıyordum ama kitabı yeniden gözden geçirince anladım ki bu alıntı beni rahatsız ediyor: "Yazar toplumu aydınlatan kişidir. Değişik olaylar ve duyguları bir kişi veya kişiler üzerinden bir lamba yakıp karanlığa aydınlatan insandı." Evet. Yazar, Zeynep'in hayat hikayesini anlatırken bu ışığı fark edebiliyorsunuz ama hikaye devam edince ışık yolunu kaybediyor. Zeynep hayalini gerçekleştirebiliyor ama oğlu ile ilgili dileği yolunu kaybediyor. Bir canavarı öldürmek gerçek hikayede maruz görülebilir ama yazar kitapta yansıtmak istediği felsefeyi bununla yok etmiştir. Bir cinayet , her ne kadar da haklı nedenlerle işlense de adalet getirmiyor. Kenan, annesinin dileği gibi adaletli birisi olma şansı vardı ama cinayete ortak olması ile onun karması da lekelendi. Onun komiser olması beni umutlandırmıştı ama ne yazık ki intikam duygusu onun kişiliğini karartı. Topluma böyle karanlık örnekler ışık tutulacaksa nasıl aydınlanmayı bekleyebiliriz. Kitaptaki Zeynep karakterini çok beğendim. Çektiği o kadar acıdan sonra oğlunun doğumuyla kendisi de ruhsal olarak yeniden doğdu. Talat ile karşılaşması bana göre talihsizlikti çünkü o kendine güvenen bir insan iken birden bütün iradesini ona devretti. Vakıfla ilgili çalışmalar yapmasını beklerken gitti evin hanımı oldu. Talat , her ne kadar kendisini kabadayı olarak tarif etse de "adaleti" kendisi sağlaması toplum için iyi bir örnek değildir. Keşke Tayfun'un fikirlerini daha fazla okusaydık.
İnsanın karşılaştığı zorluklardan nasıl başa çıkabileceği yönünde iyi bir hikaye olabilirmiş ama "adalet" ile ilgili verilmek istenen çarpık mesaj yüzünden yolunu kaybetmiş. Önceki kitabını da almıştım ama yakın zamanda okuyacağımı zannetmiyorum.
"İnsanın hiçbir zaman kendisini bulamayacağını, bilinçlendikçe bilgi içinde kaybolarak basitleşeceğini anlamıştı."
"Bir ülkede insanlar doğru değilse adalet de doğru olmaz, adalet doğru olmayınca hep güçlüden yana olur."
"Yeni başlayan bu sonbaharı hayatın acımasızlığına benzetti Kenan. Hayat da işte böyle zayıf düşmüş insanları yerlere saçıyor ve çürütüyordu."
Sevgilerle, Aygül Demir
İnsanın karşılaştığı zorluklardan nasıl başa çıkabileceği yönünde iyi bir hikaye olabilirmiş ama "adalet" ile ilgili verilmek istenen çarpık mesaj yüzünden yolunu kaybetmiş. Önceki kitabını da almıştım ama yakın zamanda okuyacağımı zannetmiyorum.
"İnsanın hiçbir zaman kendisini bulamayacağını, bilinçlendikçe bilgi içinde kaybolarak basitleşeceğini anlamıştı."
"Bir ülkede insanlar doğru değilse adalet de doğru olmaz, adalet doğru olmayınca hep güçlüden yana olur."
"Yeni başlayan bu sonbaharı hayatın acımasızlığına benzetti Kenan. Hayat da işte böyle zayıf düşmüş insanları yerlere saçıyor ve çürütüyordu."
Sevgilerle, Aygül Demir
Yorumlar
Yorum Gönder