İsmail Kadare : İbret Taşı / The Traitor's Niche: A Novel
TANITIM:
2005 Man Booker "International" Ödüllü
Baş kaldıran paşaların, başarısız sadrazamların kesilen başlarının yerleştirildiği İbret Taşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkentinde ürkütücü bir simge olarak yer almıştı. On dokuzuncu yüzyılın başlarında Yanya Valisi olarak hizmet eden, ancak kendi nüfuzunu artırarak padişaha baş kaldıran Tepedelenli Ali Paşa, Arnavut halkına bir devlet vermeye niyetliyken, Saray paşanın kafasını İbret Taşı'nda görmek istiyordu. Halkların kimliklerinin silinmesi amacıyla kurulan idari rejim yaşamı ıssızlaştırdıkça zalimlik tiyatrosu tek gösteri halini alacaktı. Puslu Balkan topraklarında dolaşan dedikodular ve rüyalar, insanların kaderlerini belirlemekte, mülkiyetin paylaşımının özgürlükten çok daha önemli olduğunu fısıldamaktaydı.
Arnavutluk'taki Osmanlı geçmişinin izlerini süren İsmail Kadare, İbret Taşı'nı yazdığı yetmişli yıllardaki komünist düzenle de alegorik bağlar kurarak, Kafka'yı aratmayan fantastik bir kâbus bürokrasisi yaratıyor. Duraklama dönemindeki Osmanlı İmparatorluğu'nun batıya yöneldiği modernleşme sürecinde gerçekten yaşanan olaylar üzerine oturttuğu romanında devletlerin idarecilerine, memurlarına ve halklarına dair hep geçerli zorbaca yaklaşımlarının minyatürünü işliyor.
Osmanlı'nın derin izler bıraktığı Arnavutluk'un yaşayan en büyük yazarından önemli bir dönem romanı.
YORUMUM
#kitapağacidevrialemkulübü nün bu ayki kitabi "İbret Taşı". Bu roman sayesinde yeni tarihi bilgiler edindim. İbret taşının önemini bilmiyordum. Kra-kra yönetiminden haberim yoktu. Ayrıca Arnavutluk'la ilgili bazı tarihi bilgiler öğrenme fırsatım oldu. Bu hikaye ile Osmanlı döneminde gelişen olayları bir de karşı taraftan okuma fırsatınız oluyor. Osmanlının ulusları yok etme ya da asimile etme politikası ilginçmiş.
Başın taşta daha uzun sergilenmesi için yapılan tedbirleri okuyunca, yönetimin bu konudaki ciddiyetini görüyoruz. Bu bir korku politikası, zaten Abdullah'ın son tepkisi bunu gösteriyor. Bu kadar başın kesilmesi de Osmanlının yönetim şekline dair ipuçları veriyor. İbret Taşı'nda bir baş sergilenince insanların Osmanlının gücüne olan inançları daha da güçleniyor.
Tunç Hata'nın görevi de çok ilginç, özellikle ilgimi çeken başın korunmasıyla ilgili tedbirler: buz,tuz ve bal. Taşta daha uzun sergilenmesi için yapılan tedbirler enteresandı . Tunç Hata'nın köylerde para karşılığında başı sergilemesini ilginç buldum . Bizim realite şovlarına benziyor.
Ali Paşa'nın Arnavutluk adına bağımsızlık girişimi başarısız olmasının nedeni Arnavut milletinin karakterinde yatıyor. Onlar ihanetleri kolay affetmiyor.Tavsiye ederim.
"Taş, aldırmazlık içinde, ya Kara Ali'yi ya da hükümdarın gözdesi şanlı Hurşit'i bekliyordu."
"Arnavutluk herhangi bir sevgiyle yetinmiyordu. Özel bir sevgi istiyormuş, özveriden, acımadan, ilgiden ve uyarmadan oluşan bir sevgi."
"'Kra-Kra' yönetimine göre bu insanların artık kendi dilleri yoktu; artık ne gelenekleri, ne giysileri, ne düğünleri, ne dansları, ne alfabeleri, ne tarihleri, ne vakayinameleri ne de efsaneleri vardı."
Sevgilerle,@kitapdiari
MY REVIEW
The book of this month is "Lesson Stone". Thanks to this novel, I have acquired new historical information. I didn't know the importance of the Lesson Stone . I didn't know about the Kra-kra administration. I also had the opportunity to learn some historical information about Albania. With this story, you have the opportunity to read the events in the Ottoman period from the opposite side. Ottoman's policy of destroying or assimilating the nations was interesting.
When we read the measures taken to make the head appear longer on the stone, we see the seriousness of the administration. This is a fear policy, Abdullah's latest reaction already shows it. Such head cuts give clues about the way of administration of the Ottomans. When a head is displayed in the Lessson Stone, their belief in the power of the Ottomans is getting stronger.
The task of Tunç Hata is also very interesting, especially the measures to protect the head that attracts me: ice, salt and honey. Measures to be exhibited longer in the stone was interesting. I found it interesting that Tunç Hata put his head in the villages for money. It looks like our reality shows.
The reason why Ali Pasha failed to attempt independence in the name of Albania lies in the character of the Albanian nation. They don't forgive betrayals easily. I advise.
"The stone, in ignorance, was awaiting either Kara Ali or the glorious Hurşit who was the favorite of the monarch."
"Albania was not satisfied with any love. It wants a special love, a love of self-sacrifice, mercy, interest and warning."
"According to the 'Kra-Kra' administration, these people no longer had their own languages, no longer have traditions, no clothes, no weddings, no dances, no alphabets, no dates, no stories, no legends."
Sincerely,@kitapdiari
Yorumlar
Yorum Gönder