Jean- Paul Sartre : Sözcükler / The Words : The Autobiography of Jean-Paul Sartre


TANITIM:
... Yazar, "Sözcükler" adını verdiği özyaşamöyküsünü 1953 yılında yazmaya başladı, 1954 yılında büyük bir bölümünü bitirmişti. 1964 yılında "Sözcükler"i yeniden, bu kez daha yumuşatılmış, ayrıntılara daha çok önem veren bir üslupla yeniden kaleme aldı. Yazarın amacı, geçmişi yeniden canlandırmak değil, ona anlam kazandırmaktır. Gereksiz ayrıntılardan kaçınır, Marksçı düşünceden, belirli ölçüde de ruh çözümlemesinden yararlanarak bize, öznelliğin ağır bastığı çocukluk çağında, kendini nasıl edebiyata verdiğini, edebiyatta mutlağı bulduğunu anlatır. Kendi örneğini bize, bir kuşağın ve bir toplumsal sınıfın örneği olarak sunar.






YORUMUM

Kitap kulübümüzde bu ay "Sözcükler"'i irdeledik. Bu kitap bir öz analizin başyapıtıdır. Yazar bu eserinde,  insan deneyiminde kitap ve dilin bütün kullanımını araştırır ve değerlendirir. Sartre, bireyin kökten özgürlüğünü vurgulayan varoluşçuluğun sözcülüğünü üstlenmiştir. İnsan ilk başta öznel olarak yaşayan bir taslaktır. İnsan ne ise ondan sorumludur. Böylece egzistansiyalizmin ilk işi her insanın varlığına sahip kılmak, bütün sorumluluğu kendi omuzuna almasını sağlamak oluyor. Sartre bir aktivist ve yaşamında düşündüklerini entegre edebilmiş bir edebiyatçıdır.
Bu kitabı "anlatı-roman" olarak değerlendirebiliriz.
Kitabı okurken o küçük çocuğu hayal edebildim. Bu çok ilginç, çünkü Sartre bu kitabı 59 yaşında yazıyor. O zamanki düşüncelerini objektif olarak aktarmış. Ona yazar olacağına dair kehanette bulunulmuş, o da bunun er ya da geç gerçekleştireceğini inanmış. Bunun için önce acı çekmesi gerektiğinin kanaatine varmış. Daha küçük yaşta tek arkadaşları kitaplarmış. Herkes onu şımartmış ama o yine de orada annesiyle ikisinin birer sığıntı olduğunun farkındaymış. Ölümü çok küçük yaşta benimsemiş o yüzden geriye dönük olarak yaşadığını düşünüyor. İlginç bir bakış açısı var. Okumanızı tavsiye ederim. Ama bu kitaptan önce Sartre Sartre’yi Anlatıyor (Filozofun 70 Yaşındaki Otoportresi) okursanız daha iyi olabilir.

"Dinimi bulmuştum artık: Hiçbir şey bir kitaptan daha önemli görünmüyordu bana."
"Yaşamayı sevmediğim için ölüm, benim baş dönmemdi, ölümü şan ve şerefle özdeşleştirerek, onu amacım yapmıştım."
"Deliliğimde sevdiğim yan, daha en baştan beri, beni 'elit'lerin ayartmalarından kurtarmasıdır."

                                  Sevgilerle,@kitapdiari


MY REVIEW

In our book club this month we examined "The Words". This book is the masterpiece of a self-analysis. In this work, the author investigates and evaluates the  use of books and language in human experience. Sartre was the spokesman of existentialism, which emphasized the fundamental freedom of the individual. Man is a subjective living of a draft. Man is responsible for what it is. Thus, the first work of existansiyalism to have the presence of every human being to ensure that he/she takes responsibility for himself/herself. Sartre is an activist and a literaryist who can integrate what he thinks in his life. We can evaluate this book as "narrative-novel". When I read that book  I can imagine that little boy. That's very interesting, because Sartre writes this book at age 59. He objectively conveyed his thoughts at the time. It had  been foreheaded for him that he might become a writer and he believed that it would be sooner or later. He figured that he'd have to suffer first. His only friends were books when he was younger. Everyone spoiled him, but he was still aware that there were two shelters with his mother. He ambraced death at an early age so he thinks that he lives backwards. He got an interesting perspective. I recommend you to read. But it may be better if you read Sartre Sartre (the philosopher's 70-year-old self-portrait) before this book.

"I found my religion now: Nothing seemed more important than a book to me."
"Death was my dizziness, because I didn't like to live, I made my purpose by recognizing death with glory and honor."
"The side I love in my madness is from the very beginning, that it frees me from the temptations of the elites."

                                     Sincerely, @kitapdiari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Serpil Ciritçi : Kuantumun Gücü

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim