Akilah Azra Kohen: Gör Beni -İki Devrin Hikayesi


TANITIM:
Bedenimin içindeki canı gör, sadece etimi değil.

Gözlerimin içindeki hayatı gör, sadece bakışımı değil.

Hissettiklerimi gör, sadece tepkilerimi değil.

eni gör.

Derinliğimde boğulmadan,

Sorularımda kaybolmadan, 

Korkularında yok olmadan,

Gör Beni.

Bir fısıltıya koydum kendimi.

Kalbine soruyorum yerimi:

Başarabilir misin beni görmeyi? 

Cesaretin yeter mi?

Topla cesaretini ve Gör Beni.

Birileri bizden fırtına bekliyor, 

onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?



YORUMUM


Kitabı okurken elimden bırakamadım. Bir sürü soru işareti ile devam ettim çünkü biliyorum Azra hanım bir şeyleri ortaya koyarken sizi sorgulamaya teşvik eder. Okudukça farkına vardım ki ne kadar doğru bildiğim yanlışlar varmış ve bu konuda kendime notlar aldım. Yazdığı cümlelerdeki şiirsellik beni çok etkiledi. Romanda her çeşit tutkuya değiniyor. Her ne kadar cinsellik tutkusunu çok iyi yansıtmışsa da benim için gençlerin bilgi arayışı tutkusu daha çok etkiledi ve ister istemez düşünmeme sebep oldu. Şimdiki gençliği nasıl bu hale getirdik? Öğrenme ve sorgulama tutkusunu insanlar neden kaybetti? Halbuki insanın öğrenme ihtiyacı ölene kadar bitmemeli çünkü bilgiler her zaman yenilenir. Yazar, yine bilmediğimiz yönlerimizi keşfetmek için bize ipuçları veriyor ve durup hayatımızı, insanlığımızı ve tarihimizi sorgulamamızı bekliyor.
 Bir söyleşisine gittiğimde kendisine şu soruyu sordum: Neden Atatürk'ün Latin alfabe inkılabını yanlış buluyorsunuz ? Atatürk sekiz dil biliyordu ve vizyoner bir önderdi, o bunu kanunu getirirken sonuçları etraflıca düşünmemiş midir?
Azra hanıma göre, bu inkılabın amacı tarikatların önünü kesmek için yapılmış ama maalesef o zamanlar bilimi destekleyen tarikatların da ilerlemesini engellemiş. Daha bir sürü neden olduğunu ve bunun için neredeyse bir kitap çıkabileceğini ifade etti. Temennim o ki devam kitaplarında bu konuda örnekleme getirebilir. Bütün videolarını da takip ediyorum çünkü her röportajında farklı bir konuda size ipuçları veriyor. Kendisinin en sevdiğim tarafı, bir bilginin değişebileceği için vardığı kanılarının da ileride değiştirebileceğidir. Diğer kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum. 

"Ülkü'nün eli, Selim'in parmaklarının üstünde durduğu o kısacık anda evrende bir yerde güneşler doğmuş, yeni galaksiler doğurmuştu sanki... ikisi de yaşadıkları o anın büyüklüğüne yemin edebilirdi, evrenin zihinlerinde olduğunu bilmeden."

"Reaksiyondu hayat,insanın kimyasını değiştiren,zihni düşünceden düşünceye, analizden analize ve nihayetinde şekilden şekle sokabilen zincirleme bir reaksiyon ve merak bu reaksiyonun atmosferiydi. Neyin merakına takıldıysa zihnimiz onun dünyasında var oluyordu gerçekliğimiz."
"Kadın haklarını nasıl elleyeceksin Mustafa Kemal'in ideolojisindeki adamlar etrafta cirit atarken! Annesi, bacısı için ölmeye hazırken. Kadını toplumda bitirmeliyiz! Haksızlaştırmalı, sahipsizleştirmeli, önemsizleştirmeliyiz! çünkü annesi köle olan bir çocuk zaten köle doğar."

                                   Sevgilerle,@kitapdiari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim