Melisa Kesmez : Nohut Oda
TANITIM:
Mekânın hunharca talan edildiği, bir yere ait olmanın zorlaştığı, hususi ya da kolektif belleğimizin sıfırlandığı zamanlarda, yerleşmenin, kendine bir ev icat etmenin ve kök salmanın insaniyeti üzerine öyküler…
Melisa Kesmez üçüncü kitabı Nohut Oda’da insanın bitmek bilmeyen yuva arayışına bir güzelleme yaparken, içimizde büyüttüğümüz, bazen kadim bir yara gibi sürekli sızlayan, bazen de eski şiddetini yitiren öfke ve hesaplaşmaların hemen yanı başında aşkın ve inceliklerin filizlendiğini bir kez daha hatırlatıyor.
Her şeye rağmen kendi kozasını örmekten vazgeçmeyenlere...
YORUMUM
Bu yazardan okuduğum ilk kitap ve çok beğendim. Öyküleri sade bir şekilde anlatımı beni çok etkiledi. Hikayelerini okurken sizi bir kıvama getiriyor ve birden öyküyü bitiriyor. Ondan sonra öyküyü düşünmeye devam ediyorsunuz ve başka bir boyuta geçiyorsunuz.
Öykülerinde genelde zaman, ölüm, ev ve aileyi irdeliyor. Onunla geçmişe gidip hatıralarınız yüzeye çıkabilir. Bir mekana gidince etraftaki kokuyu içinize çekersiniz. Mobilyaları dokunup dokusunu hatırlamaya çalışacaksınız. Kadın dayanışmasını çok iyi işlemiş öykülerinde. Özellikle aile kavramına soru işaretleri getiriyor.
"Ben önemli değilim, diyordu. Sen de önemli değilsin. Kendini önemli sananların hiçbiri önemli değil. Yaşa sadece."
"Annem özerkliğini ilan etmişti. Deprem bir sürü insanın dünyasını karartırken, ona tuhaf ama güzel bir seçenek sunmuştu."
"Mekanla birlikte zamanın çizgileri de silikleşmişti, başka hiçbir yere köprü atmayan bir gerçekliğin içindeydik artık."
Sevgilerle,@kitapdiari
.
YORUMUM
Bu yazardan okuduğum ilk kitap ve çok beğendim. Öyküleri sade bir şekilde anlatımı beni çok etkiledi. Hikayelerini okurken sizi bir kıvama getiriyor ve birden öyküyü bitiriyor. Ondan sonra öyküyü düşünmeye devam ediyorsunuz ve başka bir boyuta geçiyorsunuz.
Öykülerinde genelde zaman, ölüm, ev ve aileyi irdeliyor. Onunla geçmişe gidip hatıralarınız yüzeye çıkabilir. Bir mekana gidince etraftaki kokuyu içinize çekersiniz. Mobilyaları dokunup dokusunu hatırlamaya çalışacaksınız. Kadın dayanışmasını çok iyi işlemiş öykülerinde. Özellikle aile kavramına soru işaretleri getiriyor.
"Ben önemli değilim, diyordu. Sen de önemli değilsin. Kendini önemli sananların hiçbiri önemli değil. Yaşa sadece."
"Annem özerkliğini ilan etmişti. Deprem bir sürü insanın dünyasını karartırken, ona tuhaf ama güzel bir seçenek sunmuştu."
"Mekanla birlikte zamanın çizgileri de silikleşmişti, başka hiçbir yere köprü atmayan bir gerçekliğin içindeydik artık."
Sevgilerle,@kitapdiari
.
Yorumlar
Yorum Gönder