Ahmet Hamdi Tanpınar : Saatleri Ayarlama Enstitüsü


Saatleri Ayarlama EnstitüsüTANITIM:

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiiri sembolist bir ifade üzerine kurulmuştur. Aynı anlatım tarzı romanlarına da zaman zaman sirayet eder. "Saatleri Ayarlama Ensitüsü" toplumumuzun bu değişme süreci içindeki durumunu, fertten yola çıkarak topluma varan bir teknikle anlatıyor.








YORUMUM

Zevkle okudum bir kitap oldu. Yazar, Osmanlı Döneminden  Cumhuriyet Dönemine geçerken toplumun yaşadığı sosyolojik değişimlerin üzerine durmuş. Bir taraftan doğrudan modernleşmeyi batıda arayan entelektüeller var (Dr.Ramiz) ama maalesef içselleştirmeden doğrudan insanlar üzerine uygulamaya çalışırlar. Diğer taraftan doğunun bilgeliği hurafelerle gölgede bırakılmış. Yazar, bir toplumun saatler gibi ayarlamaya çalışılırsa ne gibi duruma düşeceğimizi göstermeye çalışmış. Sembolizmi çok iyi kullanmış.
Hayri İrdal karakteri ile tam da bu çıkmazı göstermiş. Kitabın ilk bölümlerinde Hayri simya, hazine armaları, İspritizma Cemiyet gibi hurafelerle karşılaşıyor. Kendi hayatında yaşadığı olumsuzlukları kadere bağlıyor. Tek şansı saat ustası Nuri Efendinin yanında çalışmaya başlaması. Bu adamın düşüncelerinden istemeden de olsa etkileniyor ama tam olarak anlamlandıramıyor. 
Abdüsselam karakteriyle Osmanlıya gönderme yapmış. O da baştan insanları evinde bir bahane bularak yaşamaya zorlasa da para bittikçe herkes çil yavrusu gibi dağılıyor. Burada da Osmanlıdan bir bir ayrılan milletlere gönderme yapmış.
Yeni kurulan rejimin bürokrasinin nasıl manipüle edilebileceğini de Halit Ayarcı sayesinde görüyoruz. Algı sayesinde, insanların ihtiyacı olmadığı halde ihtiyaçları olduğuna inandırmak, kapitalizmin hayatımızı nasıl manipüle ettiğini görüyoruz.
İnsan, zamanı nasıl kullanacağını  ve nerede yaşayacağını kendisi ayarlayabiliyor. İnsan ara sıra hayatının ayarlarını gözden geçirmeli. Eğer bir yerde aksaklık varsa yeniden ayar yapmalı. Okumanızı tavsiye ediyorum. 

"Şu hakikati kendi hayatım bana öğretti: İnsanoğlu insanoğlunun cehennemidir."
"Oğlum sadece kendi içinde servetimin hayatına getireceği kolaylıkları, aile bağlarını yenmekle kalmamıştı, daha çetin bir mücadele de yapmıştı. Kendisini de yenmişti."
"Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır. Bu da gösterir ki zaman ve mekan insanla mümkündür."

                                 Sevgilerle, Aygül Tunç

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim