Prosper Merimee: Carmen

 

TANITIM:
1830’lar... İspanya... Onbaşı Don José, çılgınca bir aşkla tutulduğu güzel Çingene kızı Carmen’in yüzünden öyle bir hayata adım atar ki yörenin başına ödül konmuş haydutlarından biri hâline gelir. Fakat hiçbir kural ve yasa altına girmek istemeyen hayatını adadığı bu Çingene, aşkta da bu serbestiliğe uygun davranarak Don José’yi peşine takıp onu farklı insanların ve hayatların içine sürükler...



YORUMUM

Carmen, "büyü" demekmiş. Yazar, boşuna bu ismi seçmemiş. Don Jose Lizarrabengoa bu hikayede bir kadının onu nasıl büyülediğini anlatıyor. Carmen ile karşılaşınca hayatı alt üst oluyor. Tutkusu, onun kaçak bir hayata mahkum ediyor. Bu hikaye ile o dönem İspanya'sı ve çingeneler hakkında bazı fikirler ediniyoruz. Yazar, Carmen karakteri ile o döneme göre feminenliği çok ön plana çıkarmış.  Yaşadığı hayat örnek alınacak bir hayat olmasa da Carmen'e hayran olmamak elde değil çünkü sevdiği kişiye sadık olsa da kendi duygularına ve isteklerine daha sadakatli. Çingenelerin gizemli yaşantılarına, törelerine şahit oluyorsunuz. Özellikle, özgürlüklerine olan düşkünlükleri çok iyi yansıtılmış. Aşk ile tutku aynıymış gibi gösterilse de bana göre aşık olan kişi kendi gönül algısına göre bakar, o yüzden aşk anlayışı herkese göre değişebilir. Çoğunlukla tutkuyla karıştırılır. Burada eğer Jose aşık olsaydı hikaye farklı biterdi. Falcılığa, kadere olan bakış açılarından bakınca teslimiyeti  görebiliyorsunuz. Anı yaşamayı çok iyi uyguladıklarını görüyoruz. Uzun planların adamları değiller. Filmleri ve operasını seyretme fırsatım olmadı ama en yakın zamanda bunu da yapacağım.

"Carmen'in tabiatı bizim memleketin havası gibiydi. Bizim dağlarda güneş ne kadar parlak olursa, fırtına o kadar yakın demektir."

"Rom'um (kocam) olmak sıfatiyle beni, romi'ni(karını) öldürebilirsin ama Carmen daima hür kalacaktır. Kalli doğdu, kalli ölecek."

                                  Sevgilerle,@kitapdiari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim