Mehtap İnan: Evvel Zamana Sen Masala

 


TANITIM:

Kendi sözleri gelmiş aklına bir an. Yutkunmuş. “Hayat bir şey söylemek istiyor mutlaka bana, yoksa, ne ben yakınım bu yere yurda, ne de bir bülbülün sesi çıkar gider o kadar uzağa” diye düşünmüş. Tam da bu sırada, bülbül dile gelmiş:

“Hoş gör insanoğlu, şu âlemdeki her şeyi hoş gör… Yoksa hoş gelmişliğimizle hoş gitmişliğimizin arasında geçen zaman, bir dünya vaktidir. Benim anlattığım gönül hikâyesi ananın canını yaksa da sen daha toysun, aşka düştüğünde ancak olgun olursun! Anlamanı değil dinlemeni bekliyorum. Cennet ananın ayakları altındaysa da babanın duasındadır… Var git sen bunu düşün…” demiş, pırrrrrr uçup gidivermiş.

Onlar ermiş muradına, biz çıkalım su kaplumbağalarının yumurta bıraktığı sahillere. Kimimiz şişeleri toplasın, kimimiz kâğıtları. Sonra başka bir masal için tertemiz bir dünyaya kapı açalım. Gökten elma düşüren düşürene… Biri masal kızlarına, biri ne peri ne prens olamayan yağız delikanlılara… Birini de yıkadım soydum masalsız uyumayan çocuklara bağışladım…


YORUMUM


Mehtap İnan'ı eğitim sonrası kahve içmek için gittiğimiz arkadaş grubunda tanıdım. Sohbet arasında bize masal anlatmayı teklif etti ve biz de merakla kabul ettik. Masal anlatıcılığı ilk defa onun sayesinde keşfettim ve sesi ile beni büyüledi. Kendi yazdığı masalı anlattığını söyleyince daha da şaşırdık çünkü çok güzel ve yaratıcıydı. Kitabı olduğunu bilmiyordum. Sağ olsun imzalayıp hediye etti.

Okurken hem keyif aldım hem de çok şaşırdığım. Bu masallar yeniydi ve güncel olaylarla bağlantılıydı. Bazı masalları bildiğimiz efsanelerle bağlantılı olsa da çevre duyarlılığına değer katmasıyla farklı bir pencereden yaratılmışlar. Ayrıca, yurt ve doğa sevgisi yanı sıra, ailede büyüklere ve küçüklere saygı teması çok iyi işlenmiş. Dinsel öğelerin kullanılması bana göre masalların evrenselliğine ket vurmaktadır ama bu benim fikrim. Sonuçta dünya çapında tanınmış "Bin bir gece masalları" örnek olarak var. Tekerlemeler muhteşemdi. Harika bir hayal gücü. Okurken kah üzüldüm kah gülümsedim. Tavsiye ederim, sadece çocuklara değil büyüklere de.

"Başarı istiyorsak her gün çalışmalıyız. Rüzgarların Prensi gibi tembel tembel yatarsak sonra ihtiyacımız olduğunda yeteneğimiz olsa bile kullanılmadığından işe yaramaz hale gelebilir."


                           Sevgilerle,@kitapdiari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Serpil Ciritçi : Kuantumun Gücü

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim