Muriel Barbery: Kirpinin Zarafeti

 


TANITIM:

Paris'in merkezinde, gösterişli bir apartmanda, müzik, resim ve felsefe meraklısı, Rus edebiyatı ve Japon sineması tutkunu elli dört yaşında bir kapıcı kadın. Son derece zeki ve üstün yetenekli ama içe dönük ve yaş gününde intihar etmeyi planlayan on iki yaşında bir kız çocuğu. Utangaç bu iki özel insanı birleştir en bağ binaya yeni taşınan kibar Japon beyefendisi olacaktır. Sessiz insanların zengin iç dünyalarında gelişen, göze çarpmayan güzellikleri yücelten, sınıflar ve nesiller ötesi bir dostluğu konu edinen Kirpinin Zarafeti, pek çok ülkede yayımlanmış, milyonlarca okura ulaşmış, zarif ve etkileyici bir roman.
"Her şeyin, özellikle de hayata dair mutlak olguların ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteren nefis bir kitap."
-Le Soir-
"Barbery hayatın küçük keyiflerini, her şeyin Marcel Proust'un o sonsuz nostaljisi ile dengede olduğu muhteşem anları yakalamayı başarıyor."
-L'Express-
"Bütün büyük yapıtlar gibi bu hikâye de kalbinizi kıracak, ama bazen hayatın bu hüzne değeceğini anlamanızı ya da hatırlamanızı sağlayacak."
-Chicago Sun-Times-

YORUMUM

Birbirimizi  gerekli mesafeden sevmemiz mümkün mü?
Renee, çirkinliği ve mesleği sayesinde kirpiler gibi insanlar arasında mesafesini koymuş ve o mesafe çerçevesinde kendine ait içsel zenginliklerle dolu bir hayat inşa etmiş. Apartmandakiler onun kapıcı olması nedeniyle mesafeli davranıyor ama o da kendi çerçevesinden onları yargılıyor ve yarattığı mesafeyi korumak adına her zaman cahili oynuyor.

Yazar, Bernard Grelier, Grenelle Sokağı 7  apartmanını metafor olarak kullanmış, Fransız geleneğini sembolize ediyor. Değişmez bir düzen var, herkes kendi yerini biliyor ama Paloma karakteriyle burayı yakarak düzeni yok etmek istiyor. Paloma masumiyeti temsil ediyor, hayatı daha iyi sorgulayabiliyor. 12 yaşına rağmen hayata dair çok iyi tespitleri oluyor. Günlükleriyle yaşamanın anlamını bulmaya çalışıyor.

Yazar, Kakuro karakteri ile de Doğu kültürünün öğeleriyle apartmanın düzenine yeniden bir yapılandırma getiriyor. Doğudaki sadeliği ve ötekini anlama farkındalığını Batı yaşamına getiriyor. Renee ve Paloma'nın ortak yönlerini fark edip onları bir araya gelmesine neden oluyor. Kakuro nezaketiyle ikisinin de dikenlerini indiriyor ve kendilerini olduğu haliyle kabul ediyor.

Yazar, hizmetçi Manuela için kalben bir aristokrat diyor çünkü bir temizlikçi olarak etrafı bayağılıkla çevrili olsa bile bayağılığın erişemediği bir kadın. 

Bana göre, dikenlerimizi indirirsek, insanlara şans da verirsek, belki de gerçek benliklerini gösterebilirler.
Sürükleyici bir kitaptı. Metis Kitap Kulübüne teşekkürler.
Filmi de var ama kitabı önceden okursanız iyi olur.

"Kendimi iyileştirmek için başkalarını iyileştirmem gerektiğini anladım."
"İnsanlar eylemlerin değil, sözcüklerin güç sahibi olduğu bir dünyada yaşıyorlar; nihai yetenek dile hakim olmak."
"Büyük eserler, bizim içimizde zamandışı bir uygunluğun kesinliğine erişen görsel biçimlerdir."

                                       Sevgilerle, @kitapdiari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim