Beyhan Budak- Senin Suçun Değil
Bunları yaşamayı sen mi seçtin? Ya da belki de geçmişte yaşadıkların bugün böyle hissetmene neden oluyor. Kendini suçlamayı bırak, bu işleri daha kötü hale getirmekten başka bir işe yaramaz.
Bu kitapla birlikte geçmişinin karanlık dehlizlerine doğru bir yolculuğa çıkacağız; içine doğduğun aileden, yaşadığın travmalara kadar, bugün var olan problemlerinin geçmişteki izini süreceğiz. Çocukken alman gereken sevgi, saygı ve güveni alamadığın zaman neler olduğunu, zehirli anne baba davranışlarının nasıl yıkıma yol açtığını görecek; bazen önemsiz sanılan küçük bir travmanın uzun vadeli etkilerinin çok büyük olduğunu fark ettikçe hafifleyeceksin.
Bu kitap sana mucizeler vaat etmiyor, hiçbir şey mükemmel olmayacak, ancak şu anki halinden daha iyi hissetmen kesinlikle mümkün. Beraber yürüyeceğimiz yolun amacı bu.
Kendine bu şansı vermelisin…
YORUMUM
Bu kitapla geçmişin dehlizine girip kendinizi yeniden tanıma yolculuğuna çıkacaksınız. Bugün yaşadığınız başarısızlıklar, tekrar eden yanlış ilişkiler veya kendini değersiz hissetmenizin nedenlerinin kapılarını aralayacaksınız ve eğer kendinize bir şans verirseniz belki de hayatınıza yeni bir pencereden bakmayı öğreneceksiniz.
Yazar, bu yükleri hafifletmeniz için yollar göstermiş, yani kendinizi yeniden yapılandırmanız için ipuçları vermiş. Ayrıca, kendi danışanlarının hikâyeleriyle de örneklerle desteklemiş. Kitabı okumaya başlamadan önce kendinize bir terapi defteri edinin, bazı ödevler verilecek ve siz de onları yaptıkça kendinizi daha iyi tanıma fırsatı bulacaksınız.
İlk önce ailenizin bıraktığı derin izleri araştıracaksınız. Yazara göre, ruhsal açıdan sağlıklı bir yetişkin olabilmemiz için sevgi, saygı ve güven ihtiyaçlarımızın karşılanmış olması gerekiyor. Eğer bunlar çocukluğunuzda tam karşılanmamış ya da aşırı bir şekilde sağlanmış durumunda ise kişinin dengesi bozulacağını ifade etmiş.
Sonra da, aile dışı etkenlere bakacaksınız. Bunların başında yaşadığınız travmalar oluyor, sonra da bugün yaşadığınız ilişki problemlerinin nedenlerinin izini süreceksiniz. Yazarın verdiği 7 günlük yazma terapisini çok değerli buluyorum. Ben de kendime bu ödevi uyguladım ve bazı farkındalıklar yaşadım.
Kitapta, ayrıca sık karşılaşılan sorunlu ilişkiler üzerine durulmuş. Örnek olarak: Gaslighting, Benching, Ghoasting, Lovebombing ve Ödül ilişkisi.
Devamında da zihinsel virüsleri ele almış. Bu zihinsel virüsleri tespit edebilirseniz yaptığınız yanlış davranışlarının nedenini görebilirsiniz ve onları kontrol altına alabilirsiniz. Özellikle, Imposter Sendromu benim ilgimi çekti. Bu konuda kendimle yüzleşmem gerekti.
En son bölümde de yazar, geçmişin hasarlarını nasıl onarılabileceğinin ipuçlarını vermiş. Affetme sürecini nasıl ele alacağımız konusunda önerilerde bulunmuş. Kendimize anlayış göstermemizin önemi üzerine durmuş. Kötü hissettiğiniz zamanlarda daha iyi hissetmeniz için 15 pratik öneri vermiş.
Alternatif hayat hikâyesini yazma ödevini çok beğendim. Mutlaka denemelisiniz.
Yazar, yaşadığımız sorunlara bir psikolog gözüyle bakmamızı öneriyor, yani kendimize dışarıdan birisi gibi bakabilmemiz gerekiyor. Onun için de önerdiği Edward de Bono’nun 6 Şapkalı Düşünme Tekniğini çok faydalı bulacaksınız.
En sonunda da “Sen aslında kimsin?” sorusunun üzerine durmuş. Geçmişe değil, geçmişin bugününe etkilerine odaklanmamızı tavsiye etmiş. Yetişkin birey olduğumuz için değişim için adım atma sorumluluğu artık bizim elimizde. Küçük adımlarla büyük değişimlere gidebileceğini vurgulamış.
“Anne babanın kendisiyle, birbirleriyle veya dünyayla sorunları varsa çocuğuna sunduğu ayna, kırık bir ayna olabiliyor.”
“Güvenli bağlanma, ilişkideki her bireyin kendini güvende hissetmesini, ihtiyaçlarının karşılanmasını ve anlaşmasını sağlar.”
“Değersiz hisseden kişi, bir değer avcısı gibidir; kendinde olmayan değeri başkalarında bularak içselleştirebileceğini zanneder.”
“İnsanlar güzel şeylerden bahsederek beraber güzel zaman geçirebilirler; ama sadece yaralarından bahsettiklerinde dost olabilirler.”
Sevgilerle, Aygül Tunç
Yorumlar
Yorum Gönder