Zülfü Livaneli : Elia ile Yolculuk / Journey with Elia


TANITIM: Dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar Elia Kazan, kendini bir Amerikalı ya da Yunan gibi değil, bir Anadolulu gibi hissederdi. Pek çok oyuncuyu da birlikte çalışmaya "Anadolu gülüşü" dediği yetenekle ikna ederdi.
Bu yetenek onu, hayatı boyunca taşıyacağı "işbirlikçi" etiketinden kurtaramadı. McCarthy dönemindeki hataları, onu ömür boyu kovaladı. Üçüncü Oscar’ını bile üzüntüyle kaldıran Kazan, belki biraz avunmak ve arınmak için annesinin dizlerine koşan bir çocuk gibi, memleketi Kayseri'nin yollarına düştü. Kaderini bilen ama ölmeden önce ona karşı mücadele eden bir Yunan trajedi kahramanı gibi.
Kadim Anadolu, bambaşka ilkelere sahip, farklı deneyimler yaşamış iki insanı, Zülfü Livaneli ve Elia Kazan'ı belki de tek ortak yolculuklarına çıkarmayı başardı.
 Livaneli'nin büyülü satırlarından okuyacağımız bu sıra dışı yolculuğu, M.K. Perker'in muhteşem çizgileriyle izleyeceğiz.
                                           YORUMUM

Zülfü Livaneli , Elia Kazan ile paylaştığı son yolculuğu paylaşıyor. Çünkü Elia Anadolu' da doğmuş bir Rum'dur. Annesinin doğduğu yere gitmek istiyor. İlginç bir yolculuk.
Yazar  sadece bu yolculuktan bahsetmiyor, Elia ile olan ortak dostlardan da paylaşımlarda bulunmuş. Elia Kazan 'ın kişiliği ve hayatına giren kadınlardan kesitler okuyoruz. Anılardan sonra sanki benim üstüme bir hüzün çöküyor.
"Kendini Amerikalı sayan bir Anadolulu, Rum sayan bir Türk, Türk sayan bir Rum, Anadolulu sayan bir Amerikalı, New Yorklu sayan bir göçmen, göçmen sayan bir New Yorklu."
"Sakın ola hiçbir şey için üzülme ama bol bol kız, öfkelen, dövüş, savaş, küfret ama üzülme.İnsanı üzüntü çürütür."
"Hayatını bir savaşçı olarak yaşamaya adamış, elinde kılıç tutmuş, ama kılıcı keskin ucundan kavradığını anlamış bir silahşor."

                                                                    Sevgilerle, Aygül Demir
                                        
                                         MY REVIEW


Zülfü Livaneli shares his last journey with Elia Kazan. Because Elia is a Greek born in Anatolia. He wants to go where his mother was born. It's an interesting journey.
The writer does not only mention about this journey, but he also shares memories of their mutual friends. We are reading about Elia Kazan personality and the women who entered his life. After  reading these memories a sadness is falling on me.
"An Anatolian who regards himself as an American, a Turk who regards him as a Greek, a Greek as a Turk, an American who regards him as an Anatolian, an immigrant who thinks as New Yorker, New Yorker who thinks as an immigrant."
"Do not worry about anything, insted be angry, be furious, fight, but, do not be sad. Humans decay by sadness."
"A musketeer who has dedicated his life to life as a warrior, holding a sword in his hand, but grasping it from his sharp point."

                                                                   Sincerely, Aygül Demir

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim