Virginia Woolf: Deniz Feneri / To the Lighthouse


TANITIM:

İngiliz edebiyatının başyapıtlarından biri olan Deniz Feneri, son derece basit olay örgüsünün ardında yaratıcısının özyaşamının ayrıntılarını, toplumsal meselelere ilişkin sorgulamalarını, içgözlemlerini ve derin felsefi gizemleri barındırır.

Deniz Feneri 'nin merkezinde I. Dünya Savaşı'nın öncesinde ve sonrasında İskoçya'nın Skye Adası'ndaki evlerinde kalan Ramsay ailesi ve konukları vardır. Çocuklar oynarken, yetişkinler sohbet eder, düşüncelere dalar ve keşiflerde bulunur. Yapıtın roman türünde alışık olduğumuz anlatı sürekliliğini kesintiye uğratan yapısı ve her bir anlatıcının kendi bilinç akışının perspektifiyle çözülen olay örgüsü, bir deniz fenerinin kendi ekseni etrafında dönen ışığını andırır. Böylece Ramsay ailesinin sıradan gündelik yaşamı zaman, ölüm, toplumsal cinsiyet ve ahlak üzerine derin düşüncelere gömülür. 



YORUMUM

Bu kitabı okurken biraz zorlandım çünkü Virginia Woolf'un otobiyografi niteliğinde bir romanı ve yazılış şekli biraz farklı. Yazar, kişilerin iç dünyasını kişilerin içinde olup bitenleri aktarmak yoluyla, doğrudan doğruya verir. Bunu yapabilmek için 'bilinç akımını' kullanır. Eşi Leonard Woolf'un "ruhbilimsel bir şiir" diye tanımladığı bu romanda, yazar, kendini değil de, çocukluk anılarına dayanarak annesiyle babasının anlattığı için, onun otobiyografik sayılabilecek tek kitabıdır bu. Bu kitap,yazarın annesine,babasına, çocukluğuna yakılan bir ağıttır. 
Deniz feneri, Mrs. Ramsay'yi simgeler çünkü o da çevresine hoşgörü ve sevginin ışığını saçar; bu ışık sayesinde de herkesin aklından geçenleri bilir.
Bana göre, bir anne çocuğun hayatında deniz feneridir. Kayalara çarpmaması için uzaktan da olsa önünü aydınlatmaya çalışır.💗
"Öyle açık seçik gören gözleri vardı ki, hiçbir çaba göstermeden, bir ışık gibi, sofranın çevresinde sanki dolanır; oradaki insanların üstündeki örtüleri kaldırır, düşüncelerini ve duygularını görürdü."
Romanda çok fazla olay geçmiyor, daha çok insanların iç dünyalarını aktarılıyor.
Lily, romanda yazarın düşüncelerini aktarıyor. Yaptığı resimlerin beğenilip beğenilmemesini önemsemiyor çünkü ona göre önemli olan onun ne gördüğüdür.
Çocukların, Deniz fenerine ulaşmasıyla kendi içindekileri biriktirdikleri kırgınlıklarıyla barışıyorlar ve huzur buluyorlar. 
Yazarın diğer kitaplarını da merak ettim.

"İnsan kişiliğinden kurtulunca, endişeden, aceleden, hareketten de kurtuluyordu ve bu huzurda, bu dinlenmede, bu sonsuzlukta her şey birleştiğinde, hep hayata karşı kazanılmış bir zafer nidası dilinin ucuna kadar geliyordu; orada duraklayıp Fener'den gelen o ışığa, üç ışığın sonuncusuna, o en uzun ve sabit olanına baktı, bu onun ışığıydı."

                                 Sevgilerle,@kitapdiari


MY REVIEW
I had a hard time reading this book because it is an autobiographical novel by Virginia Woolf and her writing style is a little different. The author directs the inner world of individuals directly through the transfer of what is happening in persons. To do this, he uses the consciousness stream. In this novel, described by her husbund, Leonard Woolf, as "a psychological poetry",the author is the only book that can be considered her autobiographical work,because of her mother and father's account of her childhood memories. This book is a lament to the author's mother, father and childhood. 

The Lighthouse symbolizes Mrs. Ramsay, because she has given light to the environment of tolerance and love; thanks to this light, she knows what everyone is in their mind. 
"There was such a clear view that without any effort, like a light, it would be wandering around the table, removing the clothings on the people there, and seeing their thoughts and feelings."
In the novel, there are not too many events, more people's inner world is being transferred. 
Lily tells the author's thoughts in the novel. She doesn't care if the pictures she makes are liked, because what is important to her is what she sees.
When children reach the lighthouse, they find peace with their resentment. 
I was curious about the other books of the author.

"When he/she got out of his/her human self, he/she was free from worry, rushing, moving away and in this presence, in this rest, when everything in this eternity came together, it always came to the end of the language of victory acquired against life; she paused there and looked at the light from the  the lighthouse, the last of the three lights, the longest and hardest one, which was his light. "

                                        Sincerely,@kitapdiari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Serpil Ciritçi : Kuantumun Gücü

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim