Vladimir Bartol: Fedailerin Kalesi Alamut


TANITIM: Yılların eskitemediği muhteşem kitap ALAMUT artık Koridor Yayıncılıkta. Hasan Sabbah'ın, Alamut Kalesinin, fedailerin ve cennet bahçelerinin hikayesi. Bir tarafta Hasan Sabbah'ın yeryüzü cennetiyle yeni tanışan güzel köleler, diğer tarafta onun en güvenilir savaşçıları olan fedailer. Sabbah'ın yarattığı cennetin içinde gözleri açıldığında hepsinin hayatı hiç umulmadık bir şekilde değişir. Hikaye 11. yüzyıl İranında, kendini peygamber ilan eden Hasan Sabbah'ın, seçilmiş bir grup insanı intihar suikastçısına dönüştürerek bölgede hakimiyet kurmak için çılgınca ve aynı zamanda zekice bir plan tasarladığı Alamut Kalesinde geçmektedir. Güzel kadınların, yemyeşil bahçelerin, şarap ve haşhaşın göz boyadığı sanal bir cennet yaratan Sabbah, genç savaşçılarını emirlerine uydukları takdirde bu cennete gidebileceklerine inandırır. Kendilerini onun yoluna adayan, ölmeyi de öldürmeyi de göze almış olan bu küçük orduyla hükümdar sınıfına gözdağı verebileceğini düşünür. Sabbah kendi deyimiyle insanların saflığını kullanıp dine adanmışlığı politik emellerine alet eder. Artık kapılar onun için ardına kadar açılmıştır.

                                              YORUMUM

İnanç arayışın sonunda Hasan bin Sabah, aslında Allah'ın olmadığına karar veriyor. Bu kanıya varınca Allah korkusu kalmıyor . İlk başta, insanların gözlerini açmak için uğraşıyor ama hüsrana uğruyor. O zaman karar veriyor, dini araç olarak kullanarak bu insanları manipüle edecek. Alamut Kalesi'ni satın alıyor ve arka bahçelerini "Cennet'e"çeviriyor. Algılamanın ne kadar önemli olduğunu daha o zamanlar farkına varıyor ve insanların sorgusuz sualsiz inanç anlayışını kullanarak kendine fanatikler yaratıyor. Sadece bir düzine askerin algılarıyla oynayarak tam 1000 yıl önce Selçuklu'nun parçalanmasına neden oluyor.
Herhangi bir ideolojiye böyle körü körüne inanırsanız  ne gibi sonuçlara neden olabileceği örneğini görebilirsiniz. Boşuna dememişler Allah akıl vermiş ama kullanana. Nedense etrafımda görüyorum ki insanlar kafalarını kuma gömmüşler ve birileri onları adına bir şey yapmasını bekliyorlar. Kitaptaki olayalar düşündürücü. İnsan düşünüyor, acaba şimdi kim "Cennet'in" kapılarının anahtarı kendisinde olduğu algısını aşılıyor etrafına ve kimler fanatik gibi davranıyor.
Okumanızı tavsiye ediyorum.

                                                                               Sevgilerle, Uçurtma

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim