Sarah Jio : Gündüzsefası



TANITIM: Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü… 

Kalbin anahtarıdır gündüzsefası. Ruhlarında en derin izleri taşıyanları bile çiçekleriyle sarmalar, filizleriyle umut taşır. İşte böyle gündüzsefasının süslediği bir yüzen evde yaşayan Penny Wentworth, 1950'li yıllarda ünlü bir ressamla evlidir. Her şeye sahip olan Penny'nin tek eksiği ise küçük evlerini taçlandıracak bir bebektir. Ancak gün geçtikçe tek eksiğinin bu olmadığını anlayacaktır çünkü sevgiyi yürekten hissetmek gerekiyordur. Onun hissettiği tek şey ise içini kemiren acıdır…

Ada Santorini New York'ta yaşadığı trajediden sonra ağır depresyondadır. Kendini toparlamak için Seattle'a Tekneler Caddesi'ne gelir. Burada kiraladığı bir yüzen evde eski bir sandık bulur. Sandıkta Penny Wentworth adında bir kadına ait eski eşyalar vardır. Gariptir ki Tekneler Caddesi'ndeki hiç kimse bu kadınla ilgili konuşmak istememektedir. Merakına yenik düşen Ada, Penny'nin gizemli geçmişine adım atarken kendi geleceğini de örmeye başlayacaktır. 

Okuyucuları kalemiyle büyüleyen Sarah Jio'dan bir başyapıt daha. Gündüzsefası'nı okurken, ne kadar imkânsız görünse de her şeyin bir umuda açılacağını göreceksiniz. 

"Kitabı okuyup rafa kaldırdığınızda bile etkisinden kurtulamayacaksınız."
-Romantic Times-
                                             YORUMUM

Ada, kocasını ve kızını bir kazada kaybettikten sonra New York'tan uzaklaşmak için bir yüzen ev kiralıyor. Orada bir kaç kişiyle tanışıyor. Kiraladığı ev aslında bir trajediye sahne olmuş. Adı Penny olan bir kadın yıllar öncesi kaybolmuş. Herkes onun öldüğünü düşünüyor. Ada onun sandığını buluyor ve hikayesini merak ediyor ama komşular konuşmuyor. Sadece Alex ona yardımcı olmaya çalışıyor. Ada yeniden aşkı buluyor. Sürprizlerle kurgulanmış bir hikaye . Beğeneceksiniz.

                                                                     Sevgilerle, Uçurtma

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim