Meltem Güner : Derin


TANITIM:

Sahip olduklarımız mı belirler ne kadar mutlu olacağımızı, sahip olduklarımızın takdir edilmesi mi? Ve sonunda takdir edilmek uğruna verdiğim emeğin yorgunluğu omuzlarıma çöktü. İnadım bile beni olduğum yerden kaldıramıyor. Neden pes ettin diyorlar? Pes etmek değil ki yaşadığım, nereye koştuğumu bilemeden koşmanın anlamsızlığını fark etmek. Fark ettim ki en iyi okulları bitirmek, meslek sahibi olmak hatta aşık olmak bile değil benim istediğim. Ne istediğimi bilememenin boşluğunu hiçbir şey doldurmuyor.

Hayatımı ben planlamadım. Benden istenilen ve yaptığımda iyi olacağımı söyledikleri her ne varsa yaptım. Şimdi dışarının sesini dinlemeyi bıraktım belki ama içerisini hala duyamıyorum. Bana kim yardım edecek? Yardım da istemiyorum. Tek istediğim, huzur bulmak, kendimi tanımak. Sahi ben kimim? Ben Derin, içimde, dışımda her nerede saklanıyorsa, kendimi bulmak niyetindeyim. Kayboluşum, buluşmanın isteğini taşıyor.
                                              YORUMUM

Bunalıma girmiş olan Derin'in kendisini bulma hikayesi. İnsan bazen çıkmaza girer ve hiç kimse ona çıkış yolunu gösteremez. Maalesef bu yolu insan kendi başına aşmalı. Bana göre böyle bir zamanda bazen bir kitap bazen bir haber insanı o derin sulardan çıkarabilir. 
Derin böyle bir zamanda her ne kadar kitaplarda medet umsa da asıl onu etkileyen ona yabancı olan insanlar.
"İnsanların bize nasıl davranacağına biz karar veririz, biz neye izin verirsek onlar öyle davranır."
"Kabul edemediğimiz bir durum karşısında kalbin kapısını sıkıca kapatırız, bizim dediğimiz dışına çıkmasın diye. O zaman kalp katılaşmaya başlar. Bu durum insanın cehenneme düşmesine neden olur."
"Yüzleşme en kıymetli özgürleşme eylemidir... Ganimet ise kendi derinliklerine yolculuktur. Orada saklıdır, kim olduğun, aslında ne istediğin, nasıl mutlu olacağının reçeteleri."
"Geçmiş kapılarını kapatmayan geleceğe adım atamaz."
"Yaşadığın anla ilgilen hakkını ver, orada ol."
"Kendi cehennemimi ben kurmuş, içine de girip oturmuşum.Birilerini mutlu etme gayretinde tükenmiş yaşam enerjim."

Severek okuduğum bir roman oldu. Tavsiye edrim.

                                                                            Sevgilerle,Aygül Demir

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim