John Green : Alaska 'nın Peşinde / Looking for Alaska


TANITIM: İlk içki, ilk şaka, ilk dost, ilk aşk, son sözler...


Miles Halter, ünlülerin son sözlerine bayılan, sıradan bir gençtir. Evindeki güvenli hayata katlanamadığından François Rabelais'nin ölmeden hemen önce "Büyük Belki" olarak betimlediği bilinmezin ne olduğunu bulabilmek için yatılı okula yazılır. Onu Culver Creek Lisesi'nde, aralarında Alaska Young da olmak üzere pek çok şey beklemektedir. Zeki, komik, son derece seksi ama bir o kadar perişan halde olan Alaska, Miles'ı kendi labirentine sürükleyecek ve "Büyük Belki" arayışında ona yol gösterecektir.


Michael L. Printz Ödülü'ne layık görülen Alaska'nın Peşinde, bir hayatın başka bir hayat üstünde ne kadar kalıcı izler bırakabildiğini muhteşem bir dille anlatıyor. Pek çok ödül sahibi John Green'in bestseller olan bu kitabı, çağdaş kurgu kitaplar arasında çığır açan yepyeni bir ses.


"Bu harika öyküyü okuyan kızlar hüzünlenecek, erkekler Alaska'nın vanilya ve sigara kokusunda aşkı, tutkuyu ve özlemi bulacak."
-Kirkus-



"Holden Caulfield'ın ruhu hayat bulmuş." 
-Kliatt-



"Bu kitabı diğerlerinden ayıran, Miles Halter'ın zeki, öngörülü, acı dolu fakat güçlü sesi." 
-Chicago Tribune-



"Hem komik hem hüzünlü, ilham veriyor ve meraklandırıyor." 
-Bookpage-



"Muhteşem bir son… bu kadar iyi bir kitaba yakışıyor." 
-Philadelphia Enquirer-



"Sevimli ve fazla alçakgönüllü esprilerle dolu… Yazar, Alaska'nın karanlığını sevecen ve bir o kadar enerji dolu bir ışıkla aydınlatıyor." 
-School Library Journal-



"John Green çok etkileyici bir roman yazmış. Hayat, sevgi ve insan olmanın gizemleriyle dolu labirente balıklama dalıyor. Bu kitap hayatınıza dokunacak, o yüzden sakın oturarak okumayın! Ayağa kalkın ve'Büyük Belki'ye doğru bir adım atın." 
-K. L. Going, Michael L. Printz Onur Ödüllü Yazar-

                                           YORUMUM

Gerçekçi bir kitap. Sizi bazı konularda düşünmenizi sağlıyor.
Miles Halter 'in yatılı okula yazılması ve yeni arkadaşlarla olan macerası anlatılıyor. 
Hepimizin hayatına değişik insanlar giriyor. İyi veya kötü anlamda bizde iz bırakıyorlar ve biz artık aynı insan değiliz.
"Bütün hayatını labirentte mahsur kalıp bir gün oradan nasıl çıkacağını, bunun ne kadar müthiş olacağını düşünerek geçirirsin ve geleceği hayal etmek devam etmeni ama bunu hiç yapmamanı sağlar. Geleceği yalnızca o andan kaçmak için kullanırsın."
"Sonunda, insanların ölümden sonraki yaşama inandıklarına çünkü inanmamaya katlanamadıklarına karar verdim."
""Ölümden sonraki yaşamın" yalnızca kaybın acısını hafifletmek, labirentteki zamanımızı katlanabilir kılmak için uydurduğumuz bir şey olabileceğini düşünüyorum."
Tavsiye ediyorum.

                                                             Sevgilerle, Aygül Demir

                                           MY REVIEW

A realistic book. It allows you to think about some issues. Miles Halter tells the story of the boarding school and his adventure with new friends. 

Different people are entering in our lives. They leave a mark in good or bad sense, and we are no longer the same person. 
"You spend your whole life in the labyrinth thinking how to get out of there, how awesome it will be, and continue to imagine the future, but it never lets you do it. You only use the future to escape from that moment. "
"In the end, I decided that people believed in the next life after death because they could not bear  to  not believing."
I think  " The next life after death "   could be something we make up only to alleviate the pain of loss, to make our time in the labyrinth foldable." 

                                                         Sincerely, Aygül Demir

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim