Stefan Zweig: Olağanüstü Bir Gece / FANTASTIC NIGHT: TALES OF LONGING AND LIBERATION



TANITIM: Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesidir. Sıradan bir Pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak "suç" işler. Böylece yeniden "hissetmeye" başladığını, kötücül ve ateşli hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder. İçindeki haz dolu esrime, aynı günün akşamında onu gece âleminin son atıklarının arasına, "hayatın en dibindeki lağımlara" sürükleyecek, varış noktası ise ruhani bir uyanış olacaktır. 





                                                        YORUMUM


Bir günde bitirdim. Baron bunalıma girmiş  ve hayattan zevk almamaktadır. Bir gün tesadüfen yolu at yarışların olduğu yere düşer. Kendisini güzel bir kadını seyrederken bulur ve hayatında yapmadığı hareketlerde bulunur. Başta yaptığı yanlışlardan dolayı utanç duyar ama sonradan fark eder ki bu sadece toplumun ona dayattığı kurallardır. Sonrası kendini özgür hisseder ve korkusuzca geceye dalar. Artık her şeyi göze almıştır çünkü kendini daha özgür hisseder. Gecenin sonunda bir uyanış yaşar ve hayata daha farklı bakar.
Hepimizin aslında bazen bize dayatılan kurallara karşı gelip kendimizi serbest bırakmalıyız. Bunu yaparken çevremize zarar vermemiz gerekmiyor. Sınırlarımızı zorlarsak yaşadığımızı hissederiz. "Çimlere basmayınız!" o gün basın.
Tavsiye ederim.

"Bu yoldan hemen her gün geçmeme rağmen bana bir mucize gibi gelen pazar günü kalabalığının birdenbire farkına varınca yeşilliğe , aydınlığa ve renklere istemsizce yoğun bir özlem duydum."
"Ve birden sadece utanmayı istediğimi ama aslında hiç utanmadığımı, derinlerde bir yerde yaptığım bu aptalca şeyden tuhaf bir gurur duyduğumu, hatta bundan zevk aldığımı fark ettim."
"Bu olağanüstü gecenin bana sunduğu şeyin bana daha önceleri kapalı olan konuları, yani geçmişimin en karanlık ve en gizli arzularını birdenbire gün yüzüne çıkarıp önüme sermesi ne tuhaftı!"
"Bir kez kendini bulmuş insanın bu dünyada kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. Ve kendi içindeki insaniyeti bir kez anlamış olan, bütün insanları da anlar."

                                                                            Sevgilerle,Aygül Demir


                                                                             MY REVIEW



I finished in a day. The baron is  depressed and does not enjoy life. One day, by chance, the road falls to where the  horse races are. He finds himself watching a beautiful woman and doing movements that he has not done in his life. At the beginning he was embarrassed about the mistakes he made  but then it becomes noticeable that this is just the rules the society imposed on him. Then he feels free and falls in the night without fear. Now he has everything in sight because he feels more free.  There is an awakening at the end of the night  and the life is different for him  now.
We all have to actually release ourselves against the rules that are sometimes imposed on us. In doing so, we need not to harm the environment. If we force our boundaries we feel like we're living. "Do not press grass !"press the grass. I advise.

"Even though I pass this route almost every day  I suddenly became aware of the crowd on Sunday when it seemed like a miracle to me, and I felt an intense longing for greenery, light and colors. " 
"And suddenly I just want to be ashamed, but actually I'm not ashamed, I  was strangely proud of this stupid thing that I made in my deep thoughts, I even realized that I enjoyed it. "
"This extraordinary night has given me something that has been closed for me before , that is to say, suddenly the darkest and most secretive desires of my past are brought to the face of the day! "
"Once you find yourself there is nothing to lose in this world. And he once understood humanity in itself  he also understands all the people . "

                                                                       Sincerely,Aygül Demir

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim