Pınar Eğilmez : Uçan Tabut


TANITIM:“İnanmak ve bilmek aynı şey değildir. Hiçbir zaman da olmamıştır. Bütün zulümler bu ayrıntıdan ürer.”
New York’tan yurda getirilen bir cenazenin ekseninde gelişen olaylarda, bir diğerinin hayatını bilmeden bir meteor çarpmışçasına etkileyen bir dizi insanın hikâyesi UÇAN TABUT. Birbirine dokundukça uyanan, uyandıkça birbirine dokunan insanların hikâyesi…
Herkesin biricik bir hikâyesi vardır.
Kendine uyanış hikâyesi.
‘O’ hikâyesi.
Senin yok mu?
Olacaktır.




                                                                                        
                                                                                YORUMUM
Kitap Ağacı Kulübünün tavsiyesi üzerine kitabı okudum. Kitabı elimden bırakamadım. Okurken farkına vardım ki hiçbirimizin hikayesi sadece kendimize ait değil. İstemeden de olsa çevremizdeki insanların hikayeleri ile iç içe geçiyor. O yüzden kendi hayatımıza yön verirken etrafımızdaki kişilere de dikkate almalıyız. Aslında bu da insana, yalnız olmadığını ve yaptığı her şeyin sorumluluğu olduğunu hatırlatmasını sağlıyor. Hepimizin kendi "hüzün çorbamızdan" çıkma gayreti içinde olmalıyız. Verebileceğimiz çok şey var, bazen tanımadığın birini sıkıca sarılmamız bile yeterli.
"Ben hep geç kaldım. Sevmeye geç kaldım. Söylemeye geç kaldım. Görmeye geç kaldım. Affetmeye geç kaldım. Yaşamaya geç kaldım. Geç kalmak, benim göbek adım."
"Her an her şey, tam olması gerektiği gibi olur. Sana olanlar, senin kıymetlindir."
"Ancak ve ancak, dünyada olup biten her şeye fazlaca önem veren, fazlaca anlam yükleyen, fazlaca gerçek sanan, hayal kırıklığına uğrar, üzülür ve dünyayı terk etmek ister."

                                                                            Sevgilerle, Aygül Demir

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim