Herman Melville : Katip Bartleby / Bartleby, the Scrivener A Story of Wall-Street




TANITIM: "Kalabalığını gördüğü, bildiği bir mekanın yalnızlığının tek seyircisiydi o..."


Dünya edebiyatının kült eserlerinden biri kabul edilen Katip Bartleby, bir avukatın Wall Street'teki hukuk bürosuna bir katibi işe almasıyla başlar. Bir süre sonra çalışmayı ve hatta yaşamayı reddederek hakim düzeni ve en sarsılmaz inançları ters yüz eden Bartleby, dünyaya karşı takındığı alışılmadık tavrıyla avukatın elini kolunu bağlar. 


Bartleby, bireyin sessiz bırakıldığı ve itaate koşulduğu modern dünyada "yapmamayı tercih ederek" yaşayan sıradan bir katibin varoluş nüshasıdır. Sorgusuz sualsiz kabullerin karşısına dikilmiş sessiz bir isyan bayrağıdır. Özgürlüğü yeniden tanımlayan, tuğla duvara bakan bir masanın ardında tarihin başka türlü yazıldığı bir başkaldırı hikayesidir.












                                                                             YORUMUM

 Anlatıcı New York'ta bir mühürdarlık bürosu işletiyor. Yanında çalışanlardan biri Hindi, ikincisi Kerpeten'di, genç çocuk da Zencefil. Anlatıcı bu kişilerin kişiliklerini iyi tahlil etmiş ve kötü yönlerini idare etmenin yollarını bulmuş . Ama bir gün yeni bir katip işe almasıyla hayatı altüst oluyor. Bu katip Bartleby'dir. Anlatıcı tek onun gerçek ismini kullanıyor.  Başta örnek bir çalışandır ama sonra bu kişinin davranışları herkesi şaşırtıyor. Ondan bir şey istendiği zaman " yapmamayı tercih ettiğini" belirtiyor ve kimse onu zorlayamıyor. Anlatıcı, vicdanı ve aklı arasında bocalıyor ve eylemsizlik konusunda bir çözüm bulamıyor. Her ne kadar bir kaçış yolu bulduysa da Bartleby'den kolay kolay kurtulamıyor. 
Alışılmışın dışında hareket eden bu katip herkesi şaşırtıyor, kimse onun bu pasif davranışlarına nasıl davranacağını bilmiyor. Eylemsizlik ilginç bir pasif direniştir. Acaba Gandi bu katipten etkilenmiş olabilir mi? Genellikle, hayatımızda yapmak istemediğimiz bir sürü şey var ama kendimizi mecbur hissediyor ve yapıyoruz. Oysaki biz özgür iradeye sahip varlıklarız ve istemediğimiz bir şey olursa bunu açıkça korkmadan ifade edebilmeliyiz. Tavsiye ediyorum ama siz "okumamayı tercih edebilirsiniz".


"Azimli bir insanı pasif direniş kadar çileden çıkaran bir şey yoktur."
"Sefaleti düşünmenin ya da görmenin bir noktaya kadar içimizde şefkat uyandırması hem çok doğru hem de çok korkunçtur; ama bazı özel durumlarda, o noktanın ötesine geçmez duygularımız."
"Bartleby, varsayımların değil, tercihlerin adamıydı."

Sevgilerle, Aygül Demir




                                                                          MY REVIEW


The narrator operates a clerkship in New York. One of them was working with Turkey , the second was Pliers and the young child was Ginger. The narrator has analyzed the personality of these people well and found ways to manage their bad aspects. But one day by getting hired a new clerk his life gets upside down . This clerk is Bartleby. The narrator only uses his real name. At first, it works as an example but then, this person's behavior is astonishing everyone. When someone wants something from him he says "I prefer not to do it" and nobody can force him. The narrator is stunned between conscience and intelligence and can not find a solution to the inaction. Although he has found an escape solution of this problem, he can not easily get rid of Bartleby. Everyone is surprised by this clerk who is acting out of the ordinary, no one knows how to act on his passive behavior. Inaction is an interesting passive resistance. Could Gandhi be influenced by this clerk? Usually, there are a lot of things we do not want to do in our lives, but we feel obliged and do it. However, we have free will and if there is something we do not want, we should be able to express it clearly without fear.  I recommend it, but you can "choose not to read".

"Nothing is pulling a determined person out of the hoard as passive resistance."
"It is both very true and terrible that thinking or seeing misery raises compassion within us, but in some special cases we do not go beyond that point."
"Bartleby was the man of choice, not my assumptions."

                                                                       Sincerely, Aygül Demir

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Serpil Ciritçi : Kuantumun Gücü

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim