Gülseren Budayıcıoğlu : Kral Kaybederse


TANITIM:
Avına av olan bir avcının hikâyesi…
İnsanoğlu ilk çocukluk yıllarında yaşadıklarından çok etkilenir. Henüz tam ortaya çıkmamış bir heykel gibidir o; hayat da onu ince ince şekillendirmeye çalışan usta bir heykeltıraş… Alır eline keskiyi, usul usul oyar. Ama bazen keskiyi öyle bir savurur ki, bir parça kopuverir ve o parçayı bir daha kimse yerine koyamaz. Kendini hep dorukta görüyor ve asla aşağı düşmeyeceğini sanıyordu. Ama bir gün hayat elindeki keskiyi ona da savuruverdi ve onun da koptu yüreği…
Oysa pek çok kadının gönlüne taht kurmuş bir kraldı o… Uzun süre ne kendi inandı tahttan indiğine, ne de kadınlar. Ama bir şeylerin değiştiğini yine de ilk hisseden kadınlar oldu; ona yıllarca köle gibi itaat eden kadınlar… Psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu Kral Kaybederse romanında, doruklardan aşağı inmeyeceğini sanan bir avcının avına av olup yuvarlanışını, kendini sevilmeyeceğine inandırmış mutsuz bir kadının da trajik hayatı içinde avken nasıl avcı olduğunu anlatıyor.

YORUMUM

Kitabı 2017'de almışım, hatta yazarla tanışma fırsatım oldu ama okumak için fırsatım olmadı. Her şeyin zamanı varmış derken bu kitabı okuduktan sonra anladım. Benim evde de bir kral vardı ama şu aralar tahtan indirdim. Onun davranışlarını anlamamıştım ama bu kitap sayesinde onun ve kendi motifimin farkına vardım diye düşünüyorum. Gerçekten de kaderimizi geçmişimiz yazıyor. Bu kitap sayesinde onu ve kendimi farklı bir açıdan gördüm ve ben kendi adıma dersimi aldığıma inanıyorum. 
Her ne kadar Kenan'ın karısıyla kendimi özdeştirmeye çalışsam da Fadi'ye daha yakın hissettim kendimi. Geçmiş senin kaderini yazabilir ama  eğer ondan ders alırsan kendi kaderini yeniden çizebilirsin. Güzel bir roman. Tavsiye ederim.

"Bir insanı kaybetmek istiyorsan tıpkı senin gibi, onu çok ama çok sevmen gerekiyor. İşte o zaman kendiliğinden gider zaten."
"Her birimizin kader dantelinin motifleri birbirinden farklıdır. Bu motifleri geçmişimizde yaşadıklarımız, edindiğimiz alışkanlıklar, çekilen acılar belirler."
"Korktuğumuz şeylerin, bir süre sonra tiryakisi oluyoruz. O bizi bulmazsa, biz onu buluyoruz."
"İçlerinde her zaman kocaman bir boşluk hissedeler ve ömür boyu bu boşluğun onlara hayran kalan kadınlar tarafından doldurulmasını beklerler."
"Aslında kaderimizi, dünyaya geldiğimiz günden itibaren yaşadıkça doldurduğumuz bilinçdışımız yazıyor."

                                Sevgilerle, @kitapdiari

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Herkese Merhaba!

Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi / The Red Monday

Silvia Federici: Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim