TANITIM:
Vietnam asıllı Amerikalı yazar Nguyen’den edebiyat dünyasında büyük yankı uyandıran, hakları otuza yakın ülkeye satılan ve yirmiden fazla yılın kitabı seçkisinde yer alan sarsıcı bir ilk roman.
Pek çok prestijli ödüle layık görülen Sempatizan, bir gerilim romanının heyecanı ve Saul Bellow’la karşılaştırılan tarzıyla insanın ayaklarını yerden kesen bir dostluk ve ihanet destanı. Çift taraflı çalışan komünist bir ajan, kendi deyimiyle “çifte akıllı” bir adam olan hikâyenin anlatıcısı, Saygon’un düşüşünden sonra Amerika’ya gelerek Los Angeles’taki diğer sürgün Vietnamlılarla birlikte yeni bir yaşam kurmaya çalışırken, bir yandan da Vietnam’daki komünist üstlerine gizlice raporlar gönderen Yarı Fransız yarı Vietnamlı bir istihbarat subayıdır.
Sempatizan, hem kimlik ve göçmenlik üzerine çok yoğun bir keşif yolculuğu, hem insanı esir alan bir casusluk romanı, hem de güçlü bir aşk ve dostluk hikâyesi.
2016 Edgar En İyi İlk Roman Ödülü
2016 PEN/Faulkner Ödülü Finalisti
2016 Dayton Edebiyat Barış Ödülü
2015 Kurmaca Merkezi İlk Roman Ödülü
2015-2016 Asya/Pasifik Amerikası Edebiyat Ödülü
2016 California İlk Kurmaca Kitap Ödülü
2017 Asya Amerika Çalışmaları Birliği Yaratıcı Yazıda En İyi Kitap Ödülü
MacArthur ve Guggenheim Fellowship Ödülleri
New York Times Çok Satanı
YORUMUM
İlk defa bir Vietnam yazarından bir kitap okudum. Vietnam'ın kültürü, tarihi ve sosyal ilişkiler konusunda hiç bir fikrim yoktu. Bu kitap sayesinde farklı farkındalıklar yaşadım. Filmlerden ve dünya tarihinden biraz bir fikrim vardı ama ne kadar yüzeysel şeyler bildiğimi fark ettim. Bir millet, iki süper güç, Sovyetler Birliği ve Amerika, arasında kalıyor. Ondan önce de bir sömürge ve kimlik bunalımı yaşıyor. Yazar, bu çıkmazı ana karakterimiz olan "Sempatizan" üzerinden işlemiş.
"'Nesin sen?'- Kimsenin güvenemeyeceği bir piç."
Bir Viatnamlı olarak Fransız babası yüzünden kendi halkı tarafından da kabul görmüyor. Amerikan kültürünü ve dilini ne kadar da iyi bilse de orada da küçümseniyor.
Her ne kadar da kendini ispatlamaya çalışsa da ikili kimliği yüzünden aidiyet bunalımı yaşıyor. O yüzden de ajan olmak onun için zor değil. Amerikalılar, komutanları ve komünist yoldaşları onu kullanıyor ama ona güvenmiyorlar. Onun için tek gerçek aile, dostları. Onlar için her şeyini feda edebilir.
Romanda, Göçmen Vietnamlıların yaşadığı kültürel ikilemi hissediyorsunuz ve üzülüyorsunuz.
"Bağımsızlık ve özgürlükten değerli olan şey nedir?"
Bu sorunun cevabını kitabın sonunda bulacaksınız ve çok şaşıracaksınız. Çok düşündürücüydü.
Devrimler, halk için yapılır ama halk için iktidara gelenler güç zehirlenmesi yaşıyorlar ve halk için değişen hiç bir şey olmuyor.
Amerikalıların ve Rusların, arka bahçelerinde yaptıklarından, aslında hiç de farklı olmadıklarını göreceksiniz.
Tavsiye ederim. Keyifle okunacak bir kitap.
"Kendimizi kederle sabunluyor, ümitle duruluyorduk ve duyduğumuz hemen her söylentiye inanırken, hemen hepimiz ülkemizin öldüğüne inanmayı reddediyorduk."
"Talih ya da şans yüzünden başarılı ya da başarısız olmuyoruz biz. Dünyanın işleyişini ve ne yapmamız gerektiğini kavradığımız için başarılı oluyoruz."
"Mağarada geçirdiğim süre bana nihai ölüm kalım mücadelesinin, kendimizle verdiğimiz mücadele olduğunu öğretti. Yabancı işgalciler bedenimi öldürebilir ama ruhumu ancak ben öldürürüm."
Sevgilerle, @kitapdiari
Yorumlar
Yorum Gönder