Kayıtlar

Şubat, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

George Orwell: 1984

Resim
TANITIM: İngiliz yazar George Orwell’in 1949 yılında yayımlanan ve kısa sürede kült mertebesine erişmiş eseri 1984, 1949 yılında yayımlanmıştır. Distopya türünde bir roman olan 1984, “Büyük Birader”, “Düşünce Polisi”, “101 Numaralı Oda”, “2+2=5” gibi çeşitli terminolojileri ve kavramları günümüz lugâtına dahil etmiştir. George Orwell kitapları arasında en çok bilinen eserdir. Romanın adı “Avrupa’daki Son Adam” ismiyle yayımlanmak istenmiştir fakat Orwell’ın yayıncısı başarılı bir pazarlama stratejisiyle kitabın adını Bin Dokuz Yüz Seksen Dört olarak değiştirmiştir. Roman, II. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan totaliter rejimlere ağır bir eleştiri niteliğindedir ve romandaki alegoriler ve semboller bu totaliter devletleri işaret etmektedir. George Orwell 1984 kitap özeti kısaca belirtilmek gerekirse romanın dünyası üç ayrı rejimle yönetilmektedir: Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya... Sovyetler Birliği’ni andıran Okyanusya, düşünmeden itaat eden  ve Büyük Birader adında birine bağ

Robin S. Sharma: Ferrari'sini Satan Bilge / The Monk Who Sold his Ferrari

Resim
TANITIM: 3 MİLYONDAN FAZLA SATARAK TÜM DÜNYADA BÜYÜK YANKI UYANDIRAN VE MİLYONLARCA İNSANA İLHAM VEREN KİTAP On yıl önce bir kitap yayımlandı ve milyonların yaşamını değiştirdi. Kariyerindeki başarısı, içindeki derin boşluğu gizlemeye yetmeyen ünlü avukat Julian Mantle’ın hikâyesini anlatan Ferrari’sini Satan Bilge, hayatta neyin önemli olduğuna ve sonunda gurur duyacağınız bir yaşam sürmenizi neyin sağlayacağına dair unutulmaz bir ders veriyor ve okurların refaha, mutluluğa ve iç huzuruna kavuşmalarını sağlayacak çözümler öneriyor.   “Öğretirken keyif de veren, büyüleyici bir öykü.” - Paulo Coelho -    “Sansasyonel. Bu kitap hayatınızı değiştirecek.” - Mark Victor -   “Yaşamın büyük sorularına ışık tutuyor.” - Edmonton Journal -    “Herkesin faydalanabileceği sade bir bilgelik.” - Calgary Herald -    “Bu kitap, sağduyu ve bilgeliğin altın madeni.” - Larry Tapp -    “Robin Sharma’nın hayatımızı değiştirecek önemli bir mesajı var. Kişisel memnuniyetin telaş

Erendiz Atasü: Kızıl Kale

Resim
TANITIM: Erendiz Atasü, çağların değişimlerine, yaşanan süreçlerin toplumsal izlerine her zaman duyarlı olmuş bir yazar. Özellikle toplumsal olanın, tüm toplumların en ağır işçisi, en ağır bedelleri sırtlananı olan kadınlar onun edebiyatında özel bir yere sahipler. Toplumu kadınların ağırlıklı olduğu bir yerden okumaya çalışması, durduğu yerle ilgili kendini ve ele aldığı süreci sorgularken belirleyici bir temel oluşturuyor. Son dönem öykülerini derlediği Kızıl Kale, Erendiz Atasü' nün gerçek ile fantastik arasında yaptığı bir yolculuk. Masalların dünyasından gerçeklerin dünyasına uzanan bu öyküler aynı temel kaygıyı, çürüme karşısındaki aynı irkilmeyi ele alıyor. Erkeğin egemenleştikçe hoyratlaştığı bu dünyanın dili de, kendini gerçekleştirme konusundaki baskıcılığı da bu kitabın temel kaygısı.

Irvin D. Yalom : Divan /Lying On The Couch

Resim
TANITIM: Nietzsche Ağladığında ile tanınan yazar Irvin D. Yalom’dan yine bir “kült” roman: Divan. Yine yoğun, şaşırtıcı ve sürükleyici... Zaman Tam bir iletişim bombardımanına maruz kalırken en yakınımıza bile dokunmakta sorunlar yaşadığımız modern zamanlar. Bütün mahremiyet dengelerinin bozulduğu, “özel hayat” tecavüzcüleri ve teşhircilerle dolu bugünün dünyası. Mekân Psikiyatrist ve hastanın birbirlerine açıldıkları, birbirlerini teslim almaya çalıştıkları, yalan söyledikleri, seviştikleri bir tür mahremiyet koltuğu: Divan. Ya da “oyun yeri.” Aktörler Sahicilik ve samimiyet arayanlar. İçi acıyanlar. Dokunma ve konuşma yeteneğini yitirenler. Kendisiyle yüzleşmeyi beceremeyenler. Tanrı arayanlar. Yalnızlar. Dolandırıcılar. Ve zamanımızın vazgeçilmezleri arasındaki yerlerini giderek sağlamlaştıran psikiyatristler. Konu Yakınlarımızla yaşayamadığımız mahremiyeti bir kurum olarak paylaşan psikiyatristlerin ne ölçüde sahici ve samimi oldukları. Psikiya

Linea Dunne: Lagom

Resim
TANITIM: “ne çok az ne çok fazla, tam karar ında”   *** İsveçlilerin dengeli yaşama sanatını temsil eden  lagom , bir şeyin “tam kıvamında” olması anlamına gelir ve bu tamamen kişiseldir, tıpkı kahvenize ne kadar süt koyulmasını istediğiniz ya da çöreğinizi ne kadar sıcak sevdiğiniz gibi. Somut şeylerin ötesinde, sosyal hayatta ise çok daha derin bir denge yaklaşımını temsil eder. Mesela bir arkadaşınızın sizi hafta sonu evine davet etmesi ama çamaşır yükünü paylaşmak adil olacağı için sizin kendi nevresim takımınızı yanınızda götürmeniz ya da çocuğunuz hasta olduğunda ücretinizden kesinti yapılmadan evde kalma hakkınızın olması ama sizin o hakkı asla suistimal etmemenizdir. Bu küçük kitap hem   lagom   anlayışının iş-hayat dengesi, yeme-içme, bilinçli tüketim ve tasarım açısından anlamını açıklığa kavuşturuyor hem de sürdürülebilir mutluluğu kendi içimizde bulmamıza yardım ediyor.   Lagom   yaşam tarzını benimseyerek siz de şunları başarabilirsiniz: Daha temiz bir çevreye katkıda

Honore de Balzac: Vadideki Zambak / The Lily of the Valley

Resim
TANITIM: Honoré de Balzac (1799-1850): 19. yy Fransız edebiyatının büyük ismi. Edebi kariyerine oyun yazarak başladı. Ancak aldığı eleştiriler neticesinde romana yöneldi. Yirmi yılda 85 romanı tamamladı, öldüğünde arkasında 50 roman taslağı bıraktı. 1830 yılında kurmaca eserlerini Dante'nin İlahi Komedya'sına atıfla İnsanlık Komedyası başlığı altında topladı. Bir kısmı zamanla edebiyatın arketiplerine dönüşen 2000'i aşkın karakter yarattı, tüm bu karakterleri önyargıdan uzak analitik bir yaklaşımla, toplumsal sınıfından yalıtmaksızın ele aldı. Romana kazandırdığı toplumsal ve gerçekçi çerçeve ona gerçekçi romanın kurucusu unvanını kazandırdı. İnsanlık Komedyası'nın Töre İncelemesi ayağında Taşra Yaşamından Sahneler başlığı altında yer alan Vadideki Zambak 1836 yılında yayımlandı. Roman, gençlikten yetişkinliğe uzanan yolu, evli bir kadına duyduğu aşkla kateden Felix'in hikâyesini anlatıyor. YORUMUM Honore de Balzac, Fransız edebiyatın

Meik Wiking : Hygge, Lykke

Resim
TANITIM: Danimarka’nın, dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı ülke olduğu kabul edilir. Onlara göre bu mutluluğun sırrı tek bir sözcükte saklıdır: hygge. Aslında ne kadar anlatsak boş, mutluluk ancak hissedilir. Yine de sevdiğinizle koltukta kıvrılıp dinlenmenin huzurunu, dostlarınızla güzel bir yemek yemenin keyfini, güneşli bir günde pencereden süzülen ışığın yaydığı neşeyi nasıl tarif ederdiniz? Danimarkalılar böyle anları hygge sözcüğüyle anlatıyor. Tek bir karşılığı olmayan ve diğer dillere tam olarak çevrilemeyen hygge’yi tanımlamak için rahatlık, huzur, içtenlik, bir aradalık gibi pek çok farklı kelime önerilebilir ancak bunların hiçbiri tek başına yeterli olmayacaktır.  Dünyaca ünlü Mutluluk Araştırmaları Enstitüsü’ne başkanlık eden Meik Wiking, tüm bu tanımların ötesine geçip hayatınızda hygge anlar yaratabilmeniz için bu kitapta size rehberlik ediyor. Wiking’le birlikte evinizin atmosferini küçük dokunuşlarla sizi mutlu edecek şekilde değiştirebilir, arkadaşlarınızl