Kayıtlar

Nisan, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

John Steinbeck : Fareler ve İnsanlar / Of Mice and Men

Resim
TANITIM:  Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan John Steinbeck'in çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla resmettiği eserleri modern dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alır. Steinbeck romanlarında yalın ve keskin bir gerçeklik sunarken yine de her seferinde çarpıcı bir öykü ile çıkar okurunun karşısına. Tarihin bir kesitindeki dramı insani ayrıntıları kaçırmadan sergilerken, "tozpembe olmayan gerçekçi bir umudun" türküsünü dillendirir. Bu nedenle eserleri edebi değerleri kadar güncelliklerini de hiç yitirmemiştir.   Fareler ve İnsanlar, birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin, zeki George Milton ve onun güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie Small'un öyküsünü anlatır. Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar. Steinbeck insanın insanla ilişkisini anlatmakla kalmaz insanın doğayla ve toplumla kurduğu

Kristin Hannah : Eğer İnanırsan / If You Believe

Resim
TANITIM:  Gerçek özgürlük, yüreğinin sesini dinleyebilmektir…    Yaşadığı elma çiftliğinden bir adım bile uzaklaşamayan güzel ve hüzünlü Mariah ile gittiği hiçbir yerde birkaç günden fazla kalamayan yakışıklı, umursamaz serseri Deli Fişek; birbirlerinden çok farklı iki insanın yollarının kesiştiği yerde doğan bir aşkın hikâyesi…  Mariah küçük yaşta evden ayrılmış, aşkın en acı verici haliyle tanışmış ve ailesinin yanına geri dönmek zorunda kalmıştır. Yüzleşemediği gizli geçmişi onu çiftliğin çitleri arasına hapsetmiş, hayatın renklerinden, duygulardan uzak tutmuştur. Kendine geçici bir iş arayan Deli Fişek çiftliğe geldiğinde ikisinin de aklının ucundan bile geçmeyecek bir şey olur ve aşk mucizevi bir şekilde kalplerini ele geçirir. Mor yıldız çiçeklerinin, kızarıp olgunlaşmış elmaların, sonbahar rüzgârlarının arasında gizli buluşmalarla, kaçamak dokunuşlarla yaşanan tutkulu bir aşktır onlarınki. Ama Deli Fişek gibi gezgin ruhlu bir adam için özgürlüğünden vazgeçmek çok zordur.

Delia Steinberg Guzman : Özgürlüğe Uçuş

Resim
TANITIM:  Aynı zamanda iyi bir müzisyen olan yazar, psikolojik bir hücreye hapsolmuş insanın duygularını, bu kitabında mükemmel bir şekilde yorumluyor. Yazar, üzerinde en çok konuşulan ancak onu elde etmek için çok az çabanın sarf edildiği en değerli hazineye yani Özgürlüğe ulaşabilmek için, her makalesinde okuyucuya "doğal-felsefi" yollar sunuyor. İnsanın kendisini tanıması sanatı, evrensel bilginin anahtarı olarak çok eskidir ve bize, özellikle ebedi Filozof Sokrates tarafından gelmiş olmasına rağmen hala en zayıf ve en fazla ihtiyaç duyduğumuz noktadır. Yazar, gerçek sevgi vasıtasıyla, kafesimizdeki mahkûm kuşu, kendi kimliğini tanıması ve kartal eğilimini tekrar ortaya çıkarması için bilinçlendirmeye çalışıyor. Bundan sonra, insan kendi çabasıyla cahilliğin demir parmaklıklarını kırarak, özgürlüğe doğru uçup cahilliğini fırlatıp atabilir ve kartallar gibi en yüksek tepelerde Güneşe Bilgeliğe) daha yakın olabilir.

Şebnem Cumhur : Hayat Sana da Güzel

Resim
TANITIM:  Danışmanlık ve koçluk çalışmaları ile tanınan Şebnem Cumhur, HAYAT SANA DA GÜZEL - uyanırsan diyerek her bir bireyi kendi gerçeğine uyanmaya davet ediyor. Kendini tanıma ve geliştirme yolunda bireyin neye dikkat etmesi gerektiğini en somut örnekleriyle bir bir açıklıyor. Bütünsel yaklaşımıyla insanı bedensel, zihinsel, ruhsal ve çevresel olarak tüm boyutlarıyla ele alıyor. Kitap her durumda işe yarayabilecek öneriler ve yaklaşımları herkesin anladığı şekilde izah etme başarısı gösteriyor. Gözümüzü açıp nefes aldığımız her gün, aslında bize yeniden verilen bir armağan, bir fırsattır. Her sabah uyandığımızda yeniden doğarız. Uyandığımız her gün hayatımızı yazmamız için boş bir sayfa açılır ve biz, yaşadıklarımızla içini doldururuz. Hayat bizim aynamızdır, bizden yansıyanı bize gösterir.  Hayatını gözden geçir. Sana neler yansıtıyor? Eğer hayat o arzuladıklarını, dilediklerini, istediklerini sana yansıtmıyorsa, bunun tek nedeni sen olmalısın. Hayatını, kendi derinl

Zafer Algöz : Haşırt Dı Bilekbord

Resim
TANITIM:  “Zafer Abimin bu yazılarını okurken gerçekten çok güldüm. Mal güzel. Müthiş bir zamanlama ile yazılmış performanslar gibiler. Bazen bu performanslara canlı tanıklık da ettim, çok şanslıyım. Hem esnek hem beton gibi sağlam öyküler. Peki, hiç düşündünüz mü nedir bunun sebebi? Ben düşündüm. İyi şeyleri ancak iyi çocuklar yapar. Zafer Abim de hiç yaşlanmayan o iyi çocuklardandır.” -Cem Yılmaz- Zafer Algöz; Kemal Sunal’dan Sadri Alışık’a, Öztürk Serengil’den Fatma Girik’e, Erkan Can’dan Cem Yılmaz’a pek çok sanatçıyla setlerde, sahnede ve dost meclislerinde yaşadıklarını anlatıyor. Haşırt Dı Bilekbord güldürüyor, hüzünlendiriyor ve sanat dünyasının önemli isimlerini daha yakından tanıma fırsatı sağlıyor. Usta bir oyuncunun tanıklıklarıyla sese ve zamana soluk veren öyküler…

Peyami Safa : Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Resim
TANITIM:  Peyami Safa'nın bir romanı. 13-14 yaşlarında bir delikanlının hastalığını, bedeniyle ruhu arasındaki ilişkiyi anlatır. Henüz iki yaşındayken babasını kaybeden ve uzun yıllar kemik hastalığıyla ilgili rahatsızlıklar yaşayan Peyami Safa, bir çocuğun yaşayabileceğinden daha büyük buhranlar yaşamış ve kendi içine kapanık olmuştur. Bütün bu birikimlerin sonucu olan, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, beden-ruh ilişkisini anlatan bir eserdir.

Doğu Yücel: Güneş Hırsızları

Resim
TANITIM:  Hayalet Kitap ve Varolmayanlar'ın ardından öyküye dönen Doğu Yücel, Güneş Hırsızları ile okuru karanlıkta güneşi aramaya çağırıyor. Güneş Hırsızları hayal gücüyle şaşırtan, sivri diliyle tabuları sarsan, ince mizahıyla gülümseten 12 istasyonlu bir "arama kurtarma" yolculuğu. Bu yolculuk boyunca eski bir sinema salonunda sihirli bir deneyim de yaşayacaksınız, kendinizi ilk uzaylı-insanoğlu buluşmasının başrolünde de bulacaksınız. Uzak bir gelecekte Güneş'e doğru uçtuğunuz da olacak, ilk çağlarda bir mağarada ölüm kalım savaşı verdiğiniz de... Büyülü gerçekçilikten distopya edebiyatına, masallardan şehir efsanelerine geniş bir yelpazede anlatılan öyküler günümüzün ironik bir resmini çiziyor. Ayakları yere basan ama ayaklarınızı yerden kesmeyi ihmal etmeyen öyküler bunlar.Güneş Hırsızları'nı okuduktan sonra dünyaya ve tabii ki güneşe bambaşka bir gözle bakacaksınız.