Kayıtlar

Gürkan Karahan: Dokuz Yönünde

Resim
  TANITIM: Bir gamlı baykuş ötmüştü ağacın dalında. Ölüm sessizliğini bölüyordu uğultulu çığlığı. Uykunun en derin noktasını gösteriyordu saatler. Zaman bile mayışmış bir tenhada kıvrılmak üzere çekilmişti. Şehrin sokakları uğursuzlar ile polisler arasında pay ediliyordu. Bir yerlerden keskin, hoş zakkum kokusu geliyordu zehirli tohumlarına inat. Hepsi aynı ağacın gövdesinden hayat buluyordu oysa! Bir taraftan güzel ve narin pembe beyaz çiçekler açarken diğer taraftan geri durmuyorlardı, yemişlerini yiyen masum gençleri zehirlemekten. Tutarsızlardı kısaca.

Orhan Pamuk: Beyaz Kale

Resim
  TANITIM: Nobel ödüllü Türk yazar Orhan Pamuk’un Beyaz Kale adlı eseri kanuni devrinde geçen 1985 yılında İletişim Yayınları tarafından yayımlanan tarihî bir romandır. Beyaz Kale,   17. yüzyılda İstanbul’da geçmektedir. Hikayede Türkler tarafından esir edilen astronomi, matematik ve tıp konusunda engin bilgilere sahip olan romanın ana karakteri Venedikli; ülkesinde çok iyi eğitim almış, neredeyse bilimin her alanında bilgisi ve eserleri olan, kendini beğenmiş bir karakterdir. Romanın diğer karakteri Hoca; iyi bir eğitim almıştır, parlak zekalıdır, hırslıdır ve okumayı sever. Padişah; avlanmayı seven ve gözlemciliği ön plana çıkan bir karakterdir. Paşa ise sinsidir ve son derece hırslıdır. Manipülatif bir karakterdir. Kitapta yer alan ana temalar çok çeşitlidir. Bu temalardan biri efendi ve köle ilişkisidir. Bilginin gücü, kitapta kullanılan temalardan bir diğeridir. Osmanlı’nın modernleşmesi ve Batı ülkeleriyle rekabeti romanın ana temalarından birini oluşturur. 

Gaye Boralıoğlu: Dünyadan Aşağı

Resim
  TANITIM: “Önümde belki bir dakika var, belki bin dakika.Belki bir gün var, belki bin gün... Geride ise yüzlerce hatayla, çok eksiklerle, dile gelmemiş suçlarla, telafi edilmemiş ihmallerle dolu bir hayat. Hangisini, ne ara düzelteceğim? Nereden başlayacağım kendi cennetimin yolunu döşemeye? Zamanla yarıştan galip çıkan var mıdır? Kader, insanın başına gelen değil midir? Bu sonsuz ihtimalli dünyada, Allah katında mükemmel bir düzenek kurmak mümkün müdür?Çok zor... İşim çok zor. En iyisi, çekyatta derin bir uyku.” Kıpırtılar, yanılgılar, yalanlar. Haliç’te olmayan dalgalar. Tek tek düşen harfler. Döke saça, döne döne dağılan Hilmi Aydın. İnsan dediğin… Yaralı bir hayvandır zaten. Dünyadan Aşağı, babalar ve oğulları, sesleri ve susuşları, riyakârlığı, şimdiyi ve geçmişi, parantezin içini anlatıyor. Kaç yalan bir cehennem eder? Gaye Boralıoğlu, su gibi akan berrak bir dille, seneler sonra dahi konuşulacak yeni bir roman karakteri resmediyor, sıradışı ve yanıbaşımızda.  

Saray Eminoğlu : Evlat Acısı Hep Taze

Resim
  TANITIM: Ah Nermin Hanım ah, oğlu gitti bu dünyadan, oğlu gitti de kendi kaldı mı sanki? Kalmadı, nefes aldı ama yaşamadı, yaşayamadı. Yüzünün güldüğünü bir daha gören olmadı. Yıllar geçti, ihtiyarladı, ya evlat acısı, o hep taze. Dilerim kimse yaşamasın, evlat acısı ihtiyarlamıyor. YORUMUM Yazarın ikinci kitabı. Bu kitabın en önemli olgulardan birisi öykülerin çoğu Corona günlerinde yazılması. Yazar, insanlarla yalnızca  börek ve çayını paylaşmıyor, onların dertlerine de ortak oluyor.  Gerçek insan hikayeleri. Onların dünyasına nüfus  ediyor ve hikayelerini dillendiriyor.  Gündemdeki olayları da kendi bakış açısıyla aktarıyor. Aslında tarihe not düşüyor. Öykü sevenlere tavsiye ediyorum.                           Sevgilerle, @kitapdiari

Şule İzgi Şahin: Romandrama

Resim
  TANITIM: Yarına kim kalacak? Yaşamını anlamlı hâle getiren, kendi varoluşsal sorumluluğu içinde kendinden dünyaya yaratıcı bir iz bırakan, yarına kalacak. İşte Romandrama ile, romanların sözünü Psikodrama'nın eylemi ile aynı çatı altında bütünleştiren kişiler, sıkıştıkları gündelik yaşam ritüelleri içinde koptukları varoluşlarına, kendileriyle kurdukları en değerli bağ olan içgörü kazanımı ile psikoterapötik iyileşme ve yaratıcı yazma cesareti ile dönerler ve yarına bir iz bırakırlar. Yarına kalmak; insanlığın varoluşsal ve en temel teması olarak kısa yaşamı kalıcı ve anlamlı hâle getirme arzusundan güç alır ve şekillenir. Unutamadığımız romanlar, karakterler ya da sahneler vardır. Kiminde hayatın anlamını buluruz, kimini yeniden kaleme almak isteriz. Binbir Gece Masalları'nın gücü, Şehrazat'ın her akşam yeniden yarattığı öykülerindeki ustalıklı anlatıcılığından gelir. Ne kadar derin ve ne kadar psikolojik donanımımız varsa o kadar karşı tarafın yüreğinde bir yer ediniriz...

Fikret Yıldırım : Kendine Yabancı

Resim
  TANITIM: Kalabalığın içinde giderek yalnızlaşan ve kendine yabancılaşan Ela ile ezilmişlik içinde geçen geçmişine inat para ve güç ihtirasına kapılmış işkolik, zengin iş adamı Arif’in kesişen yolları ve tutkulu bir aşkın öyküsü… Yazar, romanında kahramanlar üzerinden aşkın gerçekliğini sorgularken bir yandan da varoluşu ve insan psikolojisini ele alıyor; kendine, diğerine ve yaşama yabancılaşma, belirsizlik, kaygı, korku, endişe, güç arayışı, yalnızlık ve boşluk duygusu… İlk çağ filozoflarından başlayıp günümüze kadar sorgulanan ve görünen o ki insanlık var olduğu sürece de sorgulanmaya devam edecek olan, “hayatın anlamını” aramak yerine “Hayatı nasıl anlamlı kılabiliriz?” sorusuna yazarın naçizane bir dokunuşu… 

Gary Chapman: Beş Sevgi Dili

Resim
                                                    TANITIM: Eğer sevginizi, eşinizin anlamadığı bir dilde ifade ediyorsanız, sevgi gösterdiğinizi hiç anlamayacaktır. Sorun iki ayrı dil konuşmanızdadır. Belki kocanız cesaret verici sözler duymak istiyor ama siz bir akşam yemeği pişirmenin onu neşelendireceğini düşünüyorsunuz. O kendisini hala kötü hissederken, siz hayrete düşüyorsunuz. Veya, belki de eşiniz, çocuklardan ve televizyondan uzakta sizinle beraber olmayı çok arzuluyor. Ona verdiğiniz çiçek de ona değer verdiğinizi anlatmıyor. "Beş Sevgi Dili"nde, nasıl olduğunu anlamadan, sevginin eşsiz dillerini konuşmayı, anlamayı ve eşinize sevginizi etkili bir şekilde gösterip, karşılığında gerçek sevgiyi bulmayı öğreneceksiniz.