Kayıtlar

Book Reviews etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Cengiz Aytmatov: Gün Olur Asra bedel

Resim
TANITIM: Yürek paralayan, tüyler ürperten bir haykırış.... Geçmiş, bugün ve yarın; bilim-kurgu, gerçek ve efsane bir arada gözler önüne serilir... Derin ve temiz aşklar, efsane ve masallar, KGB'nin acımasız uygulamaları, okuru heyecandan heyecana sürükler. Birbirinden ilginç ve sürükleyici konular ustalıkla bütünleştirilerek sunulur. "Mankurt hikâyesi bu eserle kültürümüze mal edilir. Yedigey, ölen emektar arkadaşı Kazangap'ın cenazesini mezarına götürürken, kendisinin ve milletinin geçmişini, acı-tatlı, düşündürücü yanlarıyla bir bir gözlerinin önünden geçirir. O gün "asra bedel bir gün olur. YORUMUM Cengiz Aytmatov'dan okuduğum ilk kitap. Çok sürükleyiciydi. Hikaye aslında bir günde geçiyor gibi görünse de aynı zamanda Yedigey'in bugüne kadar yaşadığı hayatı üzerine kurulu. Hikaye, onun arkadaşı Kazangap'ın ölümüyle başlıyor. Yedigey onun vasiyeti üzerine Ana-Beyit mezarlığına gömmek için birkaç kişiyle yola çıkıyor. Yol boyunc

Üç İnisiye : Kybalion : Antik Mısır ve Yunan Hermetik Felsefesi /The Kybalion: A Study of The Hermetic Philosophy of Ancient Egypt and Greece

Resim
TANITIM: İlk olarak 1912 yılında yayımlanmış olan Kybalion, kadim Mısır'dan bu yana kuşaktan kuşağa aktarılan gizemli Hermesçi Öğretileri anlatan Batı Ezoterik Geleneği ile ciddi olarak ilgilenen herkesin kütüphanesinde mutlaka bulunması gereken bir kaynaktır. Arada geçen süre içinde kitabın önemi azalacağına artmış ve ezoterizm öğrencilerinin en önemli ve temel kaynaklarından biri haline gelmiştir. Kybalion, anlaşılması zor, şifreli simge ve imalarla dolu Hermesçi edebiyatın aksine sade bir dille yazılmıştır. Ününü şüphesiz, ezoterizmin temel ilkelerini ve özellikle yedi evrensel yasayı, herkesin anlayacağı yalın ve açık bir ifadeyle aktarmasına borçludur. YORUMUM Kybalion'un konusu evrensel yasalardır, bunlara kozmik yasalar da denebilir. Mısır, bilgelik ve mistik öğretilerin doğum yeri olarak kabul ediliyor. Bütün uluslar onun gizli öğretisini ödünç aldığı söyleniyor. Hermes Trismegistus(üç kere Yüce Hermes), Ökült İrfan'ın babası, astroloji

Hermann Hesse: Narziss ve Goldmund / Narcissus and Goldmund

Resim
TANITIM: Çağımızın en çok okunan yazarlarından Hermann Hesse'nin ünlü romanı Narziss ve Goldmund, kişilikleri ve dünya görüşleri çok farklı iki insanın sıradışı dostluğunu gözler önüne sererken, yaşam, ölüm, sanat, us, aşk, tutku ve cinselliği irdeliyor. Bir yanda manastırın dışındaki dünyaya kapalı, yaşamın yalnızca entelektüel boyutunu önemseyen bilge Narziss, öte yanda manastırın sunduklarıyla yetinmeyen, dünyadaki her zevki tatmak isteyen sanatçı Goldmund; ikisi de kendi yolunda, "kendini gerçekleştirme" yolunda mükemmel'e ulaşmaya çabalasa da, mükemmel'e karşıt yönlerden yaklaşmayı başarabiliyorlar ancak. Karşıtlıkların iki insanı birbirinden koparmadığı, tersine, birbirlerini bütünlemelerini sağladığı bu roman, bundan tam 71 yıl önce yazılmış olmasına ve ortaçağda geçmesine karşın güncelliğini hep koruyacak, bugün olduğu gibi yarın da çağdaş dünyaya önemli mesajlar vermeye devam edecek. YORUMUM Yazar, gerçek hayatta kendini hümanist olarak la

Meşa Selimoviç: Derviş ve Ölüm / Death and the Dervish

Resim
TANITIM: Usta yazar Meşa Selimoviç'ten otuz değişik dile çevrilmiş, önemli edebiyat ödüllerine layık görülmüş bir başyapıt... Boşnak yazar Selimoviç'in1967'de yayımlanan Derviş ve Ölüm adlı romanı, değişik dönemlerde birçok eleştirmenin inceleme konusu edindiği, ayrıca geçtiğimiz yıllarda bir Türk-İtalyan ortak yapımı ile sinemaya da aktarılmış olup otuz değişik dile çevrilmiş ve birçok önemli edebiyat ödülüne layık görülmüştü. Kitap, MEB'in tavsiye ettiği 100 Temel Eser listesinde de yer alıyor. Meşa Selimoviç, Derviş ve Ölüm'de mutlak dinî doğrular üzerine kurulu dünyasında yaşayan Ahmed Nureddin'in, erkek kardeşinin suçsuz yere tutuklanıp idam edilmesinden sonra düştüğü derin karmaşayı resmederken insanın ruh dünyasındaki çelişkileri, gelgitleri incelikle işler. YORUMUM Yazarın ağabeyi 1944'te III.Kolordu Askeri Mahkemesi tarafından kurşuna diziliyor ve bu olay bu kitabı yazmasına neden oluyor. Ama bunun için 20 yıl geçm

George Orwell: 1984

Resim
TANITIM: İngiliz yazar George Orwell’in 1949 yılında yayımlanan ve kısa sürede kült mertebesine erişmiş eseri 1984, 1949 yılında yayımlanmıştır. Distopya türünde bir roman olan 1984, “Büyük Birader”, “Düşünce Polisi”, “101 Numaralı Oda”, “2+2=5” gibi çeşitli terminolojileri ve kavramları günümüz lugâtına dahil etmiştir. George Orwell kitapları arasında en çok bilinen eserdir. Romanın adı “Avrupa’daki Son Adam” ismiyle yayımlanmak istenmiştir fakat Orwell’ın yayıncısı başarılı bir pazarlama stratejisiyle kitabın adını Bin Dokuz Yüz Seksen Dört olarak değiştirmiştir. Roman, II. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan totaliter rejimlere ağır bir eleştiri niteliğindedir ve romandaki alegoriler ve semboller bu totaliter devletleri işaret etmektedir. George Orwell 1984 kitap özeti kısaca belirtilmek gerekirse romanın dünyası üç ayrı rejimle yönetilmektedir: Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya... Sovyetler Birliği’ni andıran Okyanusya, düşünmeden itaat eden  ve Büyük Birader adında birine bağ

Robin S. Sharma: Ferrari'sini Satan Bilge / The Monk Who Sold his Ferrari

Resim
TANITIM: 3 MİLYONDAN FAZLA SATARAK TÜM DÜNYADA BÜYÜK YANKI UYANDIRAN VE MİLYONLARCA İNSANA İLHAM VEREN KİTAP On yıl önce bir kitap yayımlandı ve milyonların yaşamını değiştirdi. Kariyerindeki başarısı, içindeki derin boşluğu gizlemeye yetmeyen ünlü avukat Julian Mantle’ın hikâyesini anlatan Ferrari’sini Satan Bilge, hayatta neyin önemli olduğuna ve sonunda gurur duyacağınız bir yaşam sürmenizi neyin sağlayacağına dair unutulmaz bir ders veriyor ve okurların refaha, mutluluğa ve iç huzuruna kavuşmalarını sağlayacak çözümler öneriyor.   “Öğretirken keyif de veren, büyüleyici bir öykü.” - Paulo Coelho -    “Sansasyonel. Bu kitap hayatınızı değiştirecek.” - Mark Victor -   “Yaşamın büyük sorularına ışık tutuyor.” - Edmonton Journal -    “Herkesin faydalanabileceği sade bir bilgelik.” - Calgary Herald -    “Bu kitap, sağduyu ve bilgeliğin altın madeni.” - Larry Tapp -    “Robin Sharma’nın hayatımızı değiştirecek önemli bir mesajı var. Kişisel memnuniyetin telaş

Irvin D. Yalom : Divan /Lying On The Couch

Resim
TANITIM: Nietzsche Ağladığında ile tanınan yazar Irvin D. Yalom’dan yine bir “kült” roman: Divan. Yine yoğun, şaşırtıcı ve sürükleyici... Zaman Tam bir iletişim bombardımanına maruz kalırken en yakınımıza bile dokunmakta sorunlar yaşadığımız modern zamanlar. Bütün mahremiyet dengelerinin bozulduğu, “özel hayat” tecavüzcüleri ve teşhircilerle dolu bugünün dünyası. Mekân Psikiyatrist ve hastanın birbirlerine açıldıkları, birbirlerini teslim almaya çalıştıkları, yalan söyledikleri, seviştikleri bir tür mahremiyet koltuğu: Divan. Ya da “oyun yeri.” Aktörler Sahicilik ve samimiyet arayanlar. İçi acıyanlar. Dokunma ve konuşma yeteneğini yitirenler. Kendisiyle yüzleşmeyi beceremeyenler. Tanrı arayanlar. Yalnızlar. Dolandırıcılar. Ve zamanımızın vazgeçilmezleri arasındaki yerlerini giderek sağlamlaştıran psikiyatristler. Konu Yakınlarımızla yaşayamadığımız mahremiyeti bir kurum olarak paylaşan psikiyatristlerin ne ölçüde sahici ve samimi oldukları. Psikiya

Linea Dunne: Lagom

Resim
TANITIM: “ne çok az ne çok fazla, tam karar ında”   *** İsveçlilerin dengeli yaşama sanatını temsil eden  lagom , bir şeyin “tam kıvamında” olması anlamına gelir ve bu tamamen kişiseldir, tıpkı kahvenize ne kadar süt koyulmasını istediğiniz ya da çöreğinizi ne kadar sıcak sevdiğiniz gibi. Somut şeylerin ötesinde, sosyal hayatta ise çok daha derin bir denge yaklaşımını temsil eder. Mesela bir arkadaşınızın sizi hafta sonu evine davet etmesi ama çamaşır yükünü paylaşmak adil olacağı için sizin kendi nevresim takımınızı yanınızda götürmeniz ya da çocuğunuz hasta olduğunda ücretinizden kesinti yapılmadan evde kalma hakkınızın olması ama sizin o hakkı asla suistimal etmemenizdir. Bu küçük kitap hem   lagom   anlayışının iş-hayat dengesi, yeme-içme, bilinçli tüketim ve tasarım açısından anlamını açıklığa kavuşturuyor hem de sürdürülebilir mutluluğu kendi içimizde bulmamıza yardım ediyor.   Lagom   yaşam tarzını benimseyerek siz de şunları başarabilirsiniz: Daha temiz bir çevreye katkıda

Honore de Balzac: Vadideki Zambak / The Lily of the Valley

Resim
TANITIM: Honoré de Balzac (1799-1850): 19. yy Fransız edebiyatının büyük ismi. Edebi kariyerine oyun yazarak başladı. Ancak aldığı eleştiriler neticesinde romana yöneldi. Yirmi yılda 85 romanı tamamladı, öldüğünde arkasında 50 roman taslağı bıraktı. 1830 yılında kurmaca eserlerini Dante'nin İlahi Komedya'sına atıfla İnsanlık Komedyası başlığı altında topladı. Bir kısmı zamanla edebiyatın arketiplerine dönüşen 2000'i aşkın karakter yarattı, tüm bu karakterleri önyargıdan uzak analitik bir yaklaşımla, toplumsal sınıfından yalıtmaksızın ele aldı. Romana kazandırdığı toplumsal ve gerçekçi çerçeve ona gerçekçi romanın kurucusu unvanını kazandırdı. İnsanlık Komedyası'nın Töre İncelemesi ayağında Taşra Yaşamından Sahneler başlığı altında yer alan Vadideki Zambak 1836 yılında yayımlandı. Roman, gençlikten yetişkinliğe uzanan yolu, evli bir kadına duyduğu aşkla kateden Felix'in hikâyesini anlatıyor. YORUMUM Honore de Balzac, Fransız edebiyatın

Meik Wiking : Hygge, Lykke

Resim
TANITIM: Danimarka’nın, dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı ülke olduğu kabul edilir. Onlara göre bu mutluluğun sırrı tek bir sözcükte saklıdır: hygge. Aslında ne kadar anlatsak boş, mutluluk ancak hissedilir. Yine de sevdiğinizle koltukta kıvrılıp dinlenmenin huzurunu, dostlarınızla güzel bir yemek yemenin keyfini, güneşli bir günde pencereden süzülen ışığın yaydığı neşeyi nasıl tarif ederdiniz? Danimarkalılar böyle anları hygge sözcüğüyle anlatıyor. Tek bir karşılığı olmayan ve diğer dillere tam olarak çevrilemeyen hygge’yi tanımlamak için rahatlık, huzur, içtenlik, bir aradalık gibi pek çok farklı kelime önerilebilir ancak bunların hiçbiri tek başına yeterli olmayacaktır.  Dünyaca ünlü Mutluluk Araştırmaları Enstitüsü’ne başkanlık eden Meik Wiking, tüm bu tanımların ötesine geçip hayatınızda hygge anlar yaratabilmeniz için bu kitapta size rehberlik ediyor. Wiking’le birlikte evinizin atmosferini küçük dokunuşlarla sizi mutlu edecek şekilde değiştirebilir, arkadaşlarınızl

Jack London: Martin Eden

Resim
TANITIM: Jack London'ın yarı otobiyografik romanı Martin Eden, 20. yüzyıl başında sosyal ve ideolojik meseleler ağırlıklı içeriğiyle Amerikan edebiyatında büyük ölçüde kabul görmüştür. London farklı sınıflar arasındaki zihniyet ve değer farklarını gözlerimizin önüne sererken, statü ve servetin Amerikan toplumundaki hayati önemine işaret eder. Romanın ana temalarından biri, başarı ve refah yolunun sosyal sınıf farkı gözetilmeksizin herkese açık olduğu şeklinde özetlenebilecek Amerikan Rüyası'dır. Ya da bu idealin yarattığı muazzam hayal kırıklığı…  London, romanı bir sanatçının çıraklıktan olgunluğa geçiş sürecini işleyen Künstlerroman geleneğinde yazmıştır. Martin'in aşkı uğruna eğitimsiz genç bir işçiden başarılı ve rafine bir yazara dönüşüm mücadelesini anlatır. Kahramanı hedefine ulaştığında ise motivasyonunu ve heyecanını çoktan yitirmiş, trajik bir sona doğru sürüklenmektedir artık… YORUMUM Amerikalı yazar Jack London'ın yarı otobiyografik olarak kaleme a

İsmail Kadare : İbret Taşı / The Traitor's Niche: A Novel

Resim
TANITIM: 2005 Man Booker "International" Ödüllü Baş kaldıran paşaların, başarısız sadrazamların kesilen başlarının yerleştirildiği İbret Taşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkentinde ürkütücü bir simge olarak yer almıştı. On dokuzuncu yüzyılın başlarında Yanya Valisi olarak hizmet eden, ancak kendi nüfuzunu artırarak padişaha baş kaldıran Tepedelenli Ali Paşa, Arnavut halkına bir devlet vermeye niyetliyken, Saray paşanın kafasını İbret Taşı'nda görmek istiyordu. Halkların kimliklerinin silinmesi amacıyla kurulan idari rejim yaşamı ıssızlaştırdıkça zalimlik tiyatrosu tek gösteri halini alacaktı. Puslu Balkan topraklarında dolaşan dedikodular ve rüyalar, insanların kaderlerini belirlemekte, mülkiyetin paylaşımının özgürlükten çok daha önemli olduğunu fısıldamaktaydı. Arnavutluk'taki Osmanlı geçmişinin izlerini süren İsmail Kadare, İbret Taşı'nı yazdığı yetmişli yıllardaki komünist düzenle de alegorik bağlar kurarak, Kafka'yı aratmayan fantastik bir kâbus bü